Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mursi'nin hayatını kaybetmesini seyreden insanlığı kınıyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mursi'nin darbeyle indirilmesini, hücrede eziyet çektirilmesini ve hayatını kaybetmesini seyreden Batı dünyasını ve insanlığı kınıyorum." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Erdoğan, Muhammed Mursi'nin vefatına değinerek, "Esaretten, şehadete yürüyen, Mısır halkının seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi kardeşimize, bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Ne yazık ki aynı tarihte içeri alındı ve aynı tarihte 6 yıl sonra cezaevinde, mahkeme salonunda şehadete yürüdü. Mısır halkına ve İslam dünyasına başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum." dedi.

"Pazar akşamı inşallah zaferle müşerref olacağız"

Demokratik bir seçimle işbaşına gelen merhum Mursi'nin darbe ile indirilmesini, hapiste tek oda hücrede eziyet çektirilmesini ve nihayet hayatını kaybetmesini seyreden Batı dünyasını ve insanlığı esefle kınadığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Darbe ile devrildiğinde bize Mursi'nin sonunu hatırlatanların bugün, aynı çirkinliği sergiliyor olmaları, önümüzdeki kirli zihniyetin hala varlığını sürdürdüğünü işaret ediyor. Bize, Mursi'yi hatırlatanlarla biz şu anda yarışıyoruz. Unutmayın, pazar günü yapılacak seçimde bir tarafta bize Mursi'yi hatırlatanlar var, diğer tarafta adaletle bu yolda yürüyecek olanlar var. Onun için şu 5 gün çok önemli. Durmak yok, yola devam. Çok koşacağız, çok çalışacağız ve pazar akşamı inşallah zafer ile müşerref olacağız. Ben şunu söylüyorum; Zalimler için yaşasın cehennem..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mursi'nin eşine cenazesinin gösterilmediğini, bu sabah 05.00'te iki oğluyla defnedildiğini anlatarak, "Niye korkuyorsunuz? İşte siz bu tür şehitlerin kendisinden korkarsınız. Korkaklar için de yaşasın cehennem. Bunu başaramayacaklar, ülkemiz için de bunu başaramayacaklar. Nasıl 15 Temmuz'da başaramadıysalar, bundan sonra da başaramayacaklar." diye konuştu.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun 15 Temmuz'la alakalı o zaman tweetler attığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"O tweetlerde de nerede olduğu belli. Nerede? FETÖ ile beraber. Ama bunlarda biliyorsunuz yalan çok. Ne diyorlar, 'Benim onlarla alakam yok.' Hepsi kayıtlarda var. Ordu'da, Ordu Valimize 'it' diyor, ondan sonra 'İt demedim.' diyor. 'Basit dedim.' diyor, 'Basitleşme dedim.' diyor. Kayıtlarda hepsi var. Dürüst ol, dürüst. Siyasete dürüstlük yakışır. Başındaki adam gibi yalan değil. Al birini vur öbürüne. Biz İstanbulumuzu bu yalancılara teslim edemeyiz. Öyleyse kapı kapı dolaşacağız. Telefonlarımız susmayacak. Tamam. Buna hazır mıyız?"

"Belediye meclis üyelerinin 180'i Cumhur İttifakı'nda"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "31 Mart seçimlerinin Türkiye'deki galibi, İstanbul'daki galibi, hiç şüpheniz olmasın, Cumhur İttifakı'dır, AK Parti'dir." dedi. 

Seçimlerde Türkiye genelinde, il genel meclisinde yaklaşık yüzde 60 oy aldıklarını, büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 52'lik, il belediye başkanlıklarında yüzde 55'lik oranla milletin yanlarında yer aldığını dile getiren Erdoğan, İstanbul'un 39 ilçesinden birini MHP, 24'ünü de AK Parti'nin kazandığını, 14'ünün de Millet İttifakı'na kaldığını söyledi. 

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 312 belediye meclis üyesinin 180'inin Cumhur İttifakı tarafından kazanıldığını anımsatarak, gerisinin de Millet İttifakı'na kaldığını ve kendilerinin açık ara önde olduğunu kaydetti. 

Başkan vekillerinin tamamının AK Parti'nin olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"İstanbul'u yönetimde her şeyden önce bütün komisyonlar şu anda Cumhur İttifakı'nda olduğuna göre burada hizmetin en ideal şekilde verilmesi de ancak böyle olur. Burada bir belirsizlik vardı, işte o belirsizliği çözmek için birleştirme tutanaklarındaki aleni yanlışlar. Şimdi diyorlar ki beyefendi rahatsız olmuş, hani 'çaldılar' dendi ya. Buradan söyleyeyim, Binali Yıldırım kardeşimin rakibine söylüyorum. 'Çaldılar' ifadesi hukuki değildir ama siyasidir. Biz siyasiler, birileri bir şey çaldıysa ona çaldı deriz. Hukuki nedir? Usulsüzlüktür. Bunun da bir siyasi ifadesi vardır. O da yolsuzluktur. Burada hem yolsuzluk var hem hırsızlık var. Müsaade edin de bunu da söyleyeyim. Söylediğimiz bu."

"Milletin iradesinin sandıkta tezahürü için mücadele ettik"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti' gücünü milli iradeden alan bir parti olduğunu, bugüne kadar milletin iradesinin sandıkta tezahür etmesi için mücadele ettiklerini ifade etti. 

31 Mart'a büyükşehir seçimlerinde tespit ettikleri yolsuzlukların, hırsızlıkların ve hukuksuzlukların hesabını sormanın boyunlarının borcu olduğunu belirten Erdoğan, bunun için Yüksek Seçim Kurulu'na gittiklerini anlattı. 

İmamoğlu'nun "Ben mazbatamı aldım." dediğini anımsatan Erdoğan, "Sen mazbatanı Yüksek Seçim Kurulu'ndan almadın, İl Seçim Kurulu'ndan aldın. Daha bu işleri bilmiyorsun, öğreneceksin." dedi. 

Müracaatın ardından YSK'nin mazbatayı iptal ettiğini dile getiren Erdoğan, "Senden onu aldı. Bu ne demektir? Daha öğreneceğin çok şeyler var. Biz Nasreddin Hoca gibi damdan düştük damdan, bunların hepsini biliriz. Bunu bildiğimiz için de YSK'ye müracaatımızı yaptık. YSK de bu seçimin yenilenmesine karar verdi. Çünkü geçmişte bunun örnekleri çok. İptal etti. Seçimlerin yenilenmesi kararı siyasi değil hukuki bir sürecin ürünüdür. Büyükşehirde yenileme kararı veren, yenilenme kararı veren YSK benzer itirazların dile getirildiği iki ayrı ilçede buna gerek görmemiştir. Bağırıp, çağırmadık, YSK'ye 'çete' demedik. Ama Bay Kemal YSK'ye önce methiyeler düzerken, daha sonra YSK'ye 'çete' dedi. Bizim edebimizde böyle bir şey yok ama bunlarda maalesef bu var. Her şeyi söylediler." ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, büyükşehirde birleştirme tutanaklarının hiç olmadığı veya imzasız düzenlendiği sandıklarda 30 bin, sandık kurulu üyelerinin kanuna aykırı atandığı sandıklarda ise 212 binin üzerinde oy olduğunu dile getirerek, iki aday arasındaki farkın AK Parti'nin itirazlarıyla 29 binden 13 bine gerilemiş olmasının manidar olduğunu söyledi.

"Ne valimize 'it' ne de polisimize 'şerefsizler' dedirtiriz" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen akşam televizyon programında bunu da inkar ediyor, 'Böyle bir şey yok.' diyor. Niye? Yalan bunların genlerine işlemiş, genlerine. 'Ben Ordu Valisine it demedim, basitleşme dedim...' Bütün görsel ve yazılı medyada var, dedin. Seçimden sonra da bunun hesabını vereceksin, dur bakalım, bitmedi iş. Benim polisime, polislerime de yanındaki avanesi 'şerefsizler' dedi. Onlar da kayıtlarda var. Bunların hesabını vereceksiniz. Biz ne valimize 'it' dedirtiriz ne de polisimize 'şerefsizler' dedirtiriz. Utanmıyor musun? Yanında koruma olarak bu milletin polisini alıyorsun, ondan sonra da polisime 'şerefsizler' diyorsun. Bunların hesabını soracağız. Herkes yerini de bilecek, haddini de bilecek." diye konuştu.

Oyların sadece yüzde 10'unun sayılmasıyla ortaya çıkan bu durumu tüm sandıklara yeniden saydırarak neticeye ulaştırmanın mümkün olduğunu, CHP'nin sandıkların tamamının sayımıyla ilgili talebe itiraz ederek buna engel olduğunu belirten Erdoğan, CHP'nin kabul etmesi halinde sandıkların yeniden açılıp sayılması durumunda bu noktaya gelinmemiş olunacağını kaydetti. 

Erdoğan, bu konuda kendilerine güvendiklerini, karşılarındakilerin ise çıkacak sonucu bildikleri için işi hep yokuşa sürme yolunu seçtiklerini anlatarak, sonuçta konunun seçimlerle ilgili en son karar merci olan YSK'ye gittiğini, onun da tespit ettiği sorunlu rakamların aradaki 13 binlik farktan büyük olduğu için hukukun, ahlakın ve vicdanın gereği olarak bu seçimin yenilenmesinin kaçınılmaz hale geldiğini dile getirdi.

Erdoğan, vatandaşlardan 23 Haziran Pazar günü yapılacak İstanbul seçiminde partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım için güçlü bir destek beklediğini dile getirdi. 

"İstanbul 23 Haziran'da milli iradeye, demokrasiye, sandığa sahip çıkıyor musun? İstanbul, şehrimizin ve evlatlarımızın geleceğine sahip çıkıyor musun? İstanbul 23 Haziran'da büyükşehir belediyesinin yönetimini tecrübeye, bilgi ve samimiyete teslim ediyor musun? İstanbul 23 Haziran'da Türkiye'ye ve Türk milletine düşman çevrelerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakıyor musun? İstanbul 23 Haziran'da Binali Yıldırım diyor musun?" diye soran Erdoğan, vatandaşlardan "evet" yanıtını aldı. 

"Binali kardeşimin rakibi bunları hiç bilmiyor"

Erdoğan, İstanbul ve Türkiye'nin kendilerini ve ekiplerini 1994'ten beri tanıdığını ifade ederek, "Ama benim Binali kardeşimin rakibi bunları hiç bilmiyor. Bak, sadece şunu söyleyeyim, şimdi İstanbul'da Marmaray diye bir şey var mıydı? Yaptık mı? Ne kadar yolcu geçti oradan biliyor musunuz? 350 milyon yolcu geçti. Boğaz'ın altından Marmaray'ı 29 Ekim 2013'te açtık, o günden bugüne 350 milyon yolcu geçti. Kimsenin haberi yok. CHP'ye kalsa zaten onu bize yaptırmayacaktı. Allah'tan görünmüyor da denizin altından onu yaptık, bitirdik." ifadelerini kullandı. 

Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü tamamlayıp hizmete açtıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu CHP zihniyeti onu istemedi biliyor musunuz? Ama biz dedik ki 'Orayı da yapacağız.' İsteseniz de istemeseniz de yapacağız ve yaptık. O da bitti mi? Osmangazi Köprüsü'nü yaptık mı? İstanbul'u İzmir'e bağladık mı? Bu yıl sonu İstanbul-İzmir arasının açılışını yapıyoruz. Bunları biz yaptık. Özellikle gençlere sesleniyorum. Sevgili gençler bakınız bu yatırımları yapan AK Parti iktidarı bunları bilin. Üçüncü Havalimanı dünyanın ilk üçü içerisinde. Bittiğinde bir numara olacak ve şu anda biz Üçüncü Havalimanı'yla hamdolsun dünyaya şöyle güzel bir örnek olduk; 17 yılda Berlin Havalimanı bitmedi ama biz 5 yılda İstanbul Havalimanı'nı bitirdik. Farkımız bu." 

"Şehri nereden nereye getirdiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlardan 1994'te nasıl bir İstanbul devralındığını hatırlamalarını isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehri nereden nereye getirdiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz. Gençler, şimdi büyüklerinize hep bunları sorun. 2002 yılı kasım ayında nasıl bir Türkiye biz devraldık, ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi en yakın sizler bilirsiniz. Biz bugüne kadar İstanbul ve ülkemiz için çok şey yaptık. Eksikler yine var. Hatalar da oldu ama bunları onlar yapamadı. İstanbul çöp dağlarıyla dolu muydu? Ümraniye'de CHP'li belediye başkanı vardı. İstanbul'da CHP'li belediye başkanı vardı. Ümraniye çöplüğü patladı 39 vatandaşımız orada öldü. Sorumlusu kim? CHP. Büyükşehir belediye başkanı CHP'li, ilçe belediye başkanı CHP'li... Biz geldik bu çöp dağlarını ortadan kaldırdık. Oraları spor tesisleriyle donattık."

Doğal gazı İstanbul'a getirdiklerini, göreve geldiklerinde kentte 50 bin evde doğal gaz bulunduğunu ifade eden Erdoğan, görevi bıraktığında 1 milyon 250 bin evin doğal gazı bulunduğunu söyledi. 

Erdoğan, şu anda kentte 6,5 milyona yakın evde doğal gaz olduğuna işaret ederek, hava kirliliğini de böyle ortadan kaldırdıklarını belirtti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi diyor ki 'Ben suyu şöyle ucuzlatacağım.' Hangi suyu ucuzlatacaksın ya? Bir defa biz susuz İstanbul aldık, susuz İstanbul... Istranca Dağlarından dağları delerek İstanbul'a suyu bu kardeşiniz getirdi. Melen'den aynı şekilde İstanbul'a suyu biz getirdik." diye konuştu. 

Tüm bunların yanında iki yakayı deplase etmek amacıyla Boğaz'ın altından bir su tüneli inşa ettiklerini dile getiren Erdoğan, herhangi bir sıkıntıda artık rahatsızlık olmadığını kaydetti. 

"Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi dört temel taş üzerine yükselteceklerini belirttiklerini hatırlatarak, bunların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu anlattı. 

Erdoğan, "Bunları yaptık mı? Yapıyor muyuz? İşte Sağlık Bakanım yanımda ve yoğun bir şekilde şehir hastanelerimizi yaygınlaştırıyoruz." diyerek, şöyle devam etti:

"Benim vatandaşıma artık hastanelerin kapıları asla kapalı olmayacak. Bay Kemal, SSK'nin genel müdürü olduğu zaman, hatırlayın o günleri. Ölülerimiz hastanelerde rehin kalıyordu. Şimdi böyle bir şey var mı? Kapılar açık. İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Buralara geldik ve şimdi yeni yeni çıkardığımız kararlarla da artık kanser dahil, birçok hastalığın ilaçlarını da biz hastalarımıza temin ediyoruz. Çünkü halk içinde muteber nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Bunu yapan biziz. Bu ülkenin her bir ferdi şu gerçeği teslim edecektir ki biz her ne yaptıysak samimiyetle, hüsnüniyetle, daha iyiye ulaşmak için yaptık. Millete başka söyleyen, milletin karşısında başka davranan, arkamızı döndüğümüzde ise başka şekilde hareket edenlerden kesinlikle olmadık. Sevgimizi de hoşnutsuzluğumuzu da açıkça ifade ettik gösterdik. Siyasetlerini çift dillilik, riyakarlık, rol yapma üzerine kuranları hiçbir zaman tasvip etmedik. Mevlana Hazretleri ne buyuruyor, 'Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol' Bunu kendimize rehber edindik."

AA