Cumhurbaşkanı Erdoğan: NATO'nun kendini güncellemesi kaçınılmazdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO'nun kendini güncellemesi artık kaçınılmazdır. Terör örgütlerine karşı ilkeli ve kararlı duruş sağlanmasını temin edecek değişimi gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için Londra'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

"NATO'da değişimi gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO'nun kendini güncellemesi artık kaçınılmazdır. Terör örgütlerine karşı ilkeli ve kararlı duruş sağlanmasını temin edecek bir değişimi tüm üye ülkelerle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz." dedi.

Erdoğan, "Üye ülkelerin alternatif aramak yerine NATO'yu ortak tehditler karşısında daha güçlü kılacak çalışmalar içinde olmalarını bekliyoruz." diye konuştu.

"DEAŞ'ı bozguna uğratan tek ülkeyiz"

Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ ile mücadelesinin kararlılıkla sürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"DEAŞ ile Suriye'de göğüs göğüse mücadele eden ve örgütü bozguna uğratan tek ülkeyiz. Bazı çevreler art niyetli bir şekilde ülkemizin NATO'ya mensubiyetini gölgelemeye çalışsalar da bizim yerimiz ve duruşumuz bellidir."

Termik santrallerle ilgili düzenleme

Erdoğan, termik santrallerle ilgili düzenlemeyi veto etmesine ilişkin, şunları kaydetti:

"İnsanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen kuruluşları biz ilanihaye çalıştıramayız. Siz bu karara uymazsanız, para kazanacaksınız diye halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Halkım diyor ki, 'Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.' İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Halkım diyor ki, 'Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.' İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Bir tarafta halkım bir tarafta buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar biz bu adımı attık. Büyük ihtimalle bu yeniden ihaleye gider. Başka bu işin çıkışı yoktur."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun FETÖ firarisi Adil Öksüz'e ilişkin açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, "İçişleri Bakanlığı'mız yapılacak herhangi bir operasyonla karga tulumba alır gelir mi, o ayrı bir konu." dedi.

"Doğu Akdeniz konusunda gereğini anında yaparız"

Erdoğan, Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'na ilişkin, "Yunanistan adımlarını atabilir, bizim de adım atma hakkımız saklıdır. Adımlarımızı atarız, gereğini de anında yaparız." diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu anda Fransa'yı Doğu Akdeniz olayı ciddi manada rahatsız ediyor olabilir, Libya ile yaptığımız çalışma da onları ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Attığımız adım, Libya'nın Türkiye'nin egemenlik hakkıdır. Bu egemenlik hakkını biz sizinle tartışmayız. Bunu kendilerine çok açıkça söyleyeceğiz. Egemenlik haklarımızla doğan hakkımızı da sizinle tekrar masaya yatırmayız."

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim terör örgütü olarak telakki ettiğimiz ve kendileriyle terör mücadelesi verdiklerimizi, bizim NATO'daki dostlarımız eğer terör örgütü olarak kabul etmezse, kusura bakmasınlar, orada atılacak her türlü adımın karşısında oluruz."

Erdoğan, basın toplantısının ardından NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere saat 09.53'te "TC-TRK" uçağı ile İngiltere'ye hareket etti.

"Termik santrallerle ilgili baca düzenlemesini 2,5 yıl daha erteleyen düzenlemeyi veto ettiniz. Söz konusu düzenleme ile ilgili kararınızı değiştirmenizde ne etkili oldu? Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?" sorusuna Erdoğan, "Her şeyden önce bu erteleme talebi ilk defa önümüze gelmiyor. Daha önce de bu talep geldi ve bu ertelemeler yapıldı. Ne yazık ki yüklenici firmalar buralardaki filtre çalışmalarını gerçekleştirmediler ve şimdi yeniden bir süre uzatımı talebinde bulunuyorlar." diye konuştu. 

Dünyada "Paris Sözleşmesi" sürecinin yaşandığını anımsatan Erdoğan, "Orada da iklim değişikliği ile ilgili yine birçok önümüze teklif geldi fakat bu teklifleri getirenler sözlerinde durmadılar. Sözlerinde durmadıkları için de biz imzayı atmadık. 'Biz, böyle bir teklifi zaten Parlamentomuzdan da geçiremeyiz' dedik. Kaldı ki şu anda Amerika da bunu imzalamış değil." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, havayı kirleten, insanların temiz hava solumasına fırsat vermeyen bu tür kuruluşları ilanihaye çalıştıramayacaklarının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Yapılacak olan neydi? Bu termik santrallerde daha baştan satışında bu filtrasyonun yapılması kaydı var ama siz bu karara uymazsanız, siz çok daha fazla para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Onun için de şu anda bu yıl sonu itibarıyla zaten süre doluyor. Bu yıl sonuna kadar kendileri ne gibi adımlar atarlar bilemem. '2022 sonuna kadar bu işe fırsat verelim, buna imkan verelim', böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. Çünkü bir tarafta halkım var, bir tarafta da buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar, biz bu adımı attık. Büyük ihtimalle bu yeniden bir ihaleye gider. Başka bu işin çıkışı yoktur."

"Söz vermişlerdi"

"Termik santraller düzenlemesi AK Parti'nindi. Bu düzenleme Meclisten geçerken kaygılarınızı AK Parti grubuna iletmiş miydiniz?" sorusunu Erdoğan, "O dönemde de aynı şeyler hep gündemimizde oldu. Bunları hep söyledik, konuştuk. Kendileriyle görüşmelerimiz oldu." diye yanıtladı.

Bu bacalara, modern anlamda filtreler yerleştirilmediği takdirde bu işin süresinin anında kısıtlanacağını vurgulayan Erdoğan, bu konuda "Ne demek, tabii ki yapacağız, biz de insanımızı, çevreyi düşünüyoruz." diye sözlerin verildiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre noktasında verilen bu sözlerin tutulmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Şimdi de kendileriyle görüştüğümüzde yine bakıyorsunuz 'işte partikül değerleri şurada, iyice düşürüldü, şöyle oldu, böyle oldu' hala bunları konuşuyorlar. Kardeşim istediğin kadar 'düşürdüm' de ben şu anda halkıma bakıyorum. Halkım diyor ki 'Biz, burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz', iş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Bu noktaya şu anda süre bitmek üzereyken geldik, kendileri de buna uymadılar, uymadıkları için de benim bunu tekrar Meclise göndermekten başka zaten adil olarak hiçbir çarem olamazdı. Şimdi yapılacak olan iş Mecliste gerekli olan müzakereler, tartışmalar yapılır, bundan sonra büyük ihtimalle de bunun yolu yeniden bir ihaledir veyahut da bu bölgeye süratle bizim zaten doğalgaz noktasında bir sıkıntımız yok, hemen oraya doğalgazı getirebiliriz ve doğalgazla da buradaki enerji ihtiyacımızı gideririz. Burada tabii istihdam noktasında belki bazı sıkıntılar yaşanabilir, o ayrı bir konu. Şimdi onu istismar ediyorlar çünkü. İstihdam noktasındaki bu sıkıntıyı da çok daha farklı bir yolla inşallah ortadan kaldırırız."

"Gittiği ülkelerde koruma altında"

"İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 'FETÖ elebaşlarından Adil Öksüz'ün yerini biliyoruz' dedi. Avrupa ülkelerinden birinde midir? İzine ne zaman rastlanmıştır? Eğer biliniyorsa geri iadesi istenmiş midir?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakanımızın buradaki ifadesi aslında... Bu haddini, kendini bilmez malum kişi bu ülkeden kaçmıştır ama tabii sürekli olarak ne yazık ki gittiği ülkelerin yönetimleri tarafından da bunlar koruma altında." dedi.

"Bakıyorsunuz çok farklı ülkelere, diyelim ki Belçika'ya kaçıyor orada, oradan işte Almanya'ya geçiyor Almanya'da vesaire... Şu anda ona benzer yüzlerce, binlerce FETÖ'cü terörist buralarda yaşıyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, bunların hepsini adreslerini vererek istedik. Buna rağmen buraların yönetimleri maalesef bu FETÖ'cü teröristleri bize bugüne kadar teslim etmediler. Edenler yok mu? Edenler de var. Onları da zaten edildiği zaman açıklamasını yapıyoruz, 'işte filanca ülke, filanca teröristi bize iade etti' diyoruz ama şu anda bununla ilgili böyle bir durum yok. Burada İçişleri Bakanlığımız yapılacak herhangi bir operasyonla karga tulumba alır gelir mi o ayrı bir konu. Onu da zaman içerisinde görürüz."

Erdoğan, "Bugün Avrupalı liderlerle bir araya geleceksiniz İngiltere ziyaretinizde. Güvenli Bölge'yi anlatacaksınız. İlkeli bir tavır görmediğiniz taktirde mülteciler konusunda Türkiye'nin yeniden kapıları açması gündemde mi?" sorusuna, "Dörtlü zirve ile alakalı Güvenli Bölge burada ağırlıklı olarak gündemimizde yer alması önem arz ediyor. Bu konuda da bizim bir Tel Abyad, Resulayn, 120 kilometre ve 32 derinlik var. Burayı birinci derecede kendileriyle görüşeceğiz. İlgilerini, alakalarını özellikle anlamak, bilmek istiyoruz." yanıtını verdi.

"Bu egemenlik hakkını biz sizinle tartışmayız"

Almanya, Fransa, İngiltere'nin yaklaşımını bilemediklerini, bunları kendilerinden dinleyeceklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yaptığımız plan ve proje çalışmalarımızı kendilerine sunacağız. İlgileri, alakaları varsa da bunu biz de dünya ile paylaşacağız, yoksa onu da dünya ile paylaşacağız. Bunun yanında diğer ülkelerle de aynı şekilde bunları paylaşma yoluna gideceğiz. Burada özellikle şu anda Fransa'yı Doğu Akdeniz olayı ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Bizim, Libya ile yaptığımız çalışma da onları ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Bu konuda bunu gündeme getirmeleri halinde, 'attığımız adım, Libya'nın, Türkiye'nin egemenlik hakkıdır, bu egemenlik hakkını biz sizinle tartışmayız' diye kendilerine çok açıkça söyleyeceğiz. Dolayısıyla egemenlik haklarımızla doğan hakkımızı da sizinle tekrar masaya yatırmayız."

"ABD Başkanı Trump ile bir görüşmeniz gündemde. F-35'ler noktasında bir çalışma mekanizması oluşturulması gündemdeydi. Bu süreç ne aşamada?" sorusuna Erdoğan, "Sayın Trump ile eğer gündeme gelirse zaten daha önceleri bu konuda görüşmelerimiz belli. Tekrar bunu gündemde müzakere eder, konuşuruz. Temenni ederim ki neticesi hayırlı olsun." karşılığını verdi. 

"Meclisimizden de kahir ekseriyetle geçecektir"

"Libya ile önemli bir anlaşma imzalandı. Yunanistan NATO'da bunu gündeme getirip çeşitli kararlar aldırmaya çalışacağını ifade ediyor. Bu çerçevede somut adımlar atmaya çalışırsa hamlemiz ne olur?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Yunanistan adımlarını atabilir, bizim de adım atma hakkımız saklıdır. Biz de adımlarımızı atarız, gereği ne ise gereğini de anında yaparız. Bu konuyla ilgili olarak büyük ihtimalle Libya belki Büyükelçisini dahi çekebilir. Şu anda onlar Büyükelçiyle muhatap oluyorlar. Kendilerine göre bazı şeyler söylüyorlar. Dün aldığım bir haberle de Yunanistan Başbakanı Londra'da bizimle bir görüşme talebinde bulundu. Orada kendisiyle de görüşme zemininde bunların hepsini konuşacağız. Bütün milletim bunu bilsin. Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs böyle bir üçlü çalışmayı yapmaları bizim Libya ile attığımız adımı asla etkilemez. Çünkü biz Libya ile bu noktada yazılı anlaşmamızı yaptık, imzayı attık. Şimdi de Meclisimize gelecek, Meclisimizden de inanıyorum ki bu kahir ekseriyetle geçecektir. Meclisimizden geçtikten sonra da bizim için bu yürürlük kazanmış demektir."

"NATO'ya üye ülkelerden bazıları YPG'yi tehdit olarak görmediklerini ifade ettiler. Ama bu Türkiye için büyük bir tehdit. Türkiye de buna karşılık olarak Baltık savunma planına onay vermedi. Bu konu NATO'da gündeme gelecek mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Gündeme gelecek olursa tavrımız yine odur. Değişen bir şey yoktur. Bizim terör örgütü olarak tanıdıklarımızı NATO tanımıyorsa kusura bakmasınlar. Biz yine onları terör örgütü olarak tanımaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Polonya Cumhurbaşkanı ile dün akşam bir görüşmesinin olduğunu, bu konunun gündeme geldiğini ifade eden Erdoğan, "(Londra'da acaba Polonya ve Baltık ülkeleri olarak bir araya gelemez miyiz) dediler. Ne demek dedik, memnuniyetle bir araya geliriz. Bu konuları orada da görüşürüz. Ama bizim terör örgütü olarak telakki ettiğimiz ve kendileriyle terör mücadelesi verdiklerimizi, bizim NATO'daki dostlarımız eğer terör örgütü olarak kabul etmezse, kusura bakmasınlar, orada atılacak her türlü adımın karşısında oluruz." diye konuştu.

AA