Elazığ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yazıkonak’ta Elazığ depreminin birinci yılı dolayısıyla düzenlenen anma ve deprem konutları anahtar teslim töreni öncesi alandaki vatandaşlara otobüs üzerinden hitap etti.
Bir yıl önce Elazığ'da hüzün, dert ve gözyaşı olduğunu, binaların depremle yıkıldığını anımsatan Erdoğan, her tarafın yerle yeksan olduğunu belirtti.
Tüm bakanların gece gündüz demediğini, enkaz altında kalan vatandaşların çıkarılmasına gayret ettiklerini anlatan Erdoğan, "Sizler ağlıyordunuz, 'Acaba benin yavrum çıkacak mı?' diye bekliyordunuz. Nitekim bunlar içinde 'Acaba Cumhurbaşkanımız bugün annesini, babasını kaybetmiş bizlere de uğrar mı?' diye bekleyenler de var. Bunların çok daha iyisini yapacağız diye size söz verdik. Yıkılan bu binalar yapılır ama giden can geri gelmez. Fakat sizler öyle bir imani tavır ortaya koydunuz ki bize güç verdiniz." diye konuştu.
Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, valiler ve milletvekilleri ile bu işin takibini yaptığını anımsattı. Yapılan çalışmaları gördüğünde Allah'a hamdettiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gelirken balkonlarda selamlayanlara 'Kaç oda?' diye sordum, '3+1' diyorlar ve dua ediyorlar. Hamdolsun bütün mesele okullarıyla, camileriyle, oturdukları daireleriyle onlara bir mutlu imkan hazırlamak, zaten bizim görevimiz değil mi, bizim görevimiz. Devlet yük değildir, devlet yük alır. Devlet, vatandaşının mutluluğuyla mutlu olur. Onun için geçmişte devlete 'devlet baba' demişler. Şimdi bizler de Cumhur İttifakı olarak bu anlayışla bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik, bu yola devam ediyoruz. Kardeşlerim biz sizin hizmetçiniziz. Elazığ'a şehir hastanesi de yaptık mı? Yaptık. Bu hastaneler olmasaydı biz o geceyi nasıl atlatırdık. Hamdolsun bununla birlikte bütün operasyonlar, her şey seri oldu. Okullarımızla, her şeyimizle hizmetinizdeyiz. Bundan sonra daha yapacak çok işimiz var."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum'a bundan sonraki etabın ne zaman bitirileceğini soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakanım 6 ay içinde geri kalanları bitireceğiz diyor. Böylece Gakkoşlar, 'Bizimki bitmedi' demeyecek. Hepsi bitmiş olacak. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizim Rabia'mız var. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu yola böyle yürüyeceğiz. Ayrılık gayrılık yok. Makam, mevki için değil birbirimizi Allah için seveceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada ise bir yıl önce Elazığ ve Malatya başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'ni etkileyen depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Deprem anından itibaren devlet olarak tüm imkanlarla vatandaşların yanında yer aldıklarını söyleyen Erdoğan, bir yandan enkaz altında kalan insanları kurtarmaya çalışırken diğer yandan da acil ihtiyaçları karşılayacak mekanizmaları süratle oluşturduklarını ifade etti.
Enkaz kaldırma faaliyetlerinin hemen ardından da evleri yıkılan vatandaşlara yeni konutlar inşa etmek için kolları sıvadıklarını hatırlatan Erdoğan, "Elazığ'da depremin ardından 77 bin bina incelendi ve toplam 4 bin 764 binanın yıkımı gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmeler sonunda Elazığ'da 20 bin ve Malatya'da 6 bin olmak üzere toplam 26 bin yeni konutun inşasına karar verdik." diye konuştu.
"Yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz"
Elazığ'daki inşaat çalışmalarına depremden en çok zarar gören Yazıkonak ve Akçakiraz beldeleri ile Sürsürü, Bizmişen, Aksaray, Karşıyaka, Abdullahpaşa ve Gümüşkavak mahallelerinden başladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Depremden sonraki 6 ayda 2 bin 517 konutu bu mahallelerde hak sahiplerine teslim ettik. Halen 136 derslikli 8 okulun inşaatı sürüyor. Malatya'da da 100'ü köy evi olmak üzere 1195 konutu vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bugün Elazığ'da 5 bin 500 konutu daha teslim ederek toplamda 8 bin ailemizi yeni evlerine kavuşturmuş oluyoruz. Özellikle köylerimiz için tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak çok özel projeleri hayata geçirdik. Kalan 12 bin konutu da yeşil alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, camileri, okulları, spor sahalarıyla hep birlikte yaza kadar tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Böylece 5 milyar lirayı aşan bir yatırımla Elazığ'da yaklaşık 100 bin insanımız için modern, güvenli ve her türlü sosyal donatıya sahip yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz. Hamdolsun Türkiye artık bu kadar kısa sürede bu kadar çok sayıda konutu, üstelik de en kaliteli şekilde inşa ederek yaraları hızla saracak, mağduriyetlerini giderecek bir kapasiteye ulaşmıştır."
"Afetlerin zararlarını en aza indirecek tedbirleri alabiliriz"
Afetlerin önüne geçmenin insan iradesini aşan hususlar olduğunu belirten Erdoğan, "Kadim çağlardan beri dünyanın en önemli deprem kuşaklarının üzerinde yer alan bir ülkede yaşıyoruz. Aynı şekilde ülkemizin özellikle Karadeniz tarafı coğrafi yapısı sebebiyle sel ve heyelan felaketlerinin sıkça görüldüğü yerlerin başında geliyor. Tarih boyunca hep olduğu gibi bugün de sık sık depremlerle, sellerle karşılaşıyoruz. Bu afetlerin belki önüne geçemeyiz ama yol açacağı zararları en aza indirecek tedbirleri alabiliriz." diye konuştu.
İmar planlamasından mimariye ve malzeme kalitesine kadar tavizsiz uyguladığı yüksek standartlar sayesinde afetlerin etkilerini en aza indiren pek çok ülke bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye özellikle Cumhuriyet dönemindeki plansızlıkların, ihmallerin, rant hırsının neticesi olarak afetlere karşı güvenli bir altyapı kuramamıştır. Tek katlı veya çok katlı ama hepsi de düşük standartlı binalar şehirlerimizi zehirli bir sarmaşık gibi istila etmiştir. Köylerimizde insanlarımızın hiçbir destek almadan kendi imkanlarıyla yaptıkları evler de afetlere karşı gereken donanıma sahip değildir. Netice itibarıyla ülkemizin yapı stokunun önemli bir bölümü depreme dayanıksız olarak inşa edilmiştir. Marmara depreminin ardından bu gerçek tüm çıplaklığıyla kendini göstermiştir. Bu depremin ardından yapılan hukuki düzenlemelerin fiili uygulama haline dönüşmesi de kolay olmamıştır."
Erdoğan, sık sık ciddi can ve mal kayıplarına yol açan yeni depremlerin yaşandığını hatırlatarak, Elazığ, Malatya, İzmir, Van, Ağrı, Erzurum ve Bingöl depremlerini unutmadıklarını söyledi.
"Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz"
Bilim insanlarının Türkiye'nin üzerinde bulunduğu fay hatlarındaki hareketleri inceleyerek yeni ve daha büyük depremlere hazırlıklı olunması hususunda sık sık ikazlarda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Tabi bu hazırlığın bir boyutunu yeni yapılan binaların kontrolü, diğer boyutunu ise mevcut yapı stokunun dönüştürülmesi oluşturuyor. Milyonlarca yapının dönüşümünün böyle kolay olmadığını sanıyorum vicdan ve izan sahibi herkes kabul edecektir. Karşımızda her şeyi bir kenara bırakıp Türkiye'nin tüm mali gücünü bu alana sarf etsek bile yıllarca bitmeyecek bir iş yükü bulunuyor. Elbette işin büyüklüğü bizi harekete geçmekten alıkoymadı. Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz." diye konuştu.
Hükümete geldikten sonra Toplu Konut İdaresi vasıtasıyla öncülüğünü yaptıkları depreme dayanıklı yapı inşasında çok büyük mesafe katettiklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye sadece TOKİ vasıtasıyla 1 milyona yakın depreme dayanıklı, kaliteli, işlevsel konuta ve kamu binasına kavuşmuştur. Özel sektör de her kesimden vatandaşımıza ve uluslararası yatırımcılara hitap eden yapı inşasına yönelerek bu sürece destek vermiştir. Kentsel dönüşüm çalışmalarına öncülük ederek yapı stokumuzu güvenli hale getirmenin gayreti içindeyiz. Ülke genelinde 59 ilimizdeki 268 riskli alanda ve 67 ilimizdeki yeni yerleşim alanında faaliyetlerimiz sürüyor."
AA