Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin kalkınmasını savunan özel sektöre düşmanlık yapmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari açıdan gelişmesini savunan hiç kimse özel sektöre düşmanlık yapmaz" dedi.

Ankara

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi, yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Yaklaşık 1,5 yıllık bir hasretin ardından tekrar Gaziantep'te bulunmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, Gaziantep halkına, destekleri, duaları, şahsına gösterdikleri teveccühleri için teşekkür etti.

Ülke sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, az önce ülkenin kendi alanında en önemli organizasyonu olan TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Burada bir kez daha gençlerin, genç girişimcilerin ufkuna, vizyonuna şahit olduklarını anlatan Erdoğan, "Gördüğümüz manzara, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı daha da güçlendirdi. Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin, teknoloji konusundaki heyecanları ve üretkenlikleri, diğer hususlarda da bize umut verdi." diye konuştu.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikanın resmi açılışını yapacaklarını aktaran Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti. Gaziantep'in gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri şehre kazandıran iş insanlarına, girişimcilere, yatırımcılara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, resmi açılışı yapılacak 300 fabrikanın şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu yatırımların tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde yoğunlaştığını belirten Erdoğan, "Toplamda 15 milyar liralık yatırım bedeliyle hizmete giren bu fabrikalarda, 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu. Dolaylı istihdamı da hesaba kattığımızda bu sayı 100 bini aşıyor. Tabii işin bir de dış ticaret ve döviz kazandırma boyutu var. Tam kapasite üretime geçilmesiyle bu fabrikaların, Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Gösterdiğimiz örneklerin başında Gaziantep geliyor"

Her bir firmanın, sanayi tesisinin, Gaziantep'in yüzünü ağarttığı kadar, 83 milyonun tamamıyla birlikte Türkiye için de gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gerek ülkemizdeki yatırımcılara, gerekse dünyanın farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına gösterdiğimiz örneklerin başında Gaziantep geliyor. Afrika'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan Asya ve Amerika'ya kadar dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde sizlerin ürünleriyle karşılaşıyoruz. Sadece tekstilde değil, gıdadan kimyaya, ambalajdan metal ve makine sanayiine uzanan çok geniş bir yelpazede Gaziantepli firmalarımız ihracat gerçekleştiriyor. İhracatta Türkiye'nin marka şehirlerinden olan Gaziantep'in, önümüzdeki dönemde bu başarı grafiğini daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Sadece açılışını yaptığımız fabrikalar bile şehrimizin dinamizmini, vizyonunu ve üretim kapasitesini ispata yeterlidir. Bu açılışlar aynı zamanda yatırımcımızın özgüveninin ne kadar yüksek olduğuna, geleceğe ne denli büyük bir umutla ve heyecanla baktığına işaret ediyor. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu motivasyondur, bu heyecandır, bu dinamizmdir."

Şeamet tellallarına kulak asmadan, milletle birlikte çalışmaya, üretmeye, şehirlere ve ülkeye yatırım yapmaya devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, son 18 yılda hangi girdaplardan, hangi saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bugünlere geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. Bugüne kadar, 2008 küresel krizinden bölgemizdeki çatışmalara, terörden darbe girişimine ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı, hamdolsun, başarıyla bertaraf ettik. Altyapı ve hizmet alanlarındaki yatırımlarımızla Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanları üçe, beşe, hatta ona katladık. Tüm bunları birbirimize inandığımız, birbirimize güvendiğimiz, tam bir dayanışma içinde hareket ettiğimiz için yapabildik. Karşılaştığımız tüm badirelerin üstesinden, Türkiye'nin tökezlemesi için ellerini ovuşturan bir güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik."

"Salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine izin vermedik"

Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı avantajları en iyi şekilde değerlendirerek aldıkları tedbirler sayesinde, bu salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine müsaade etmediklerini vurguladı. 

Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedikleri gibi toplumun hiçbir kesimini de yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşları, esnafı ve firmaları salgının etkilerine karşı korumaya aldıklarını anlattı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın sebebiyle gelişmiş ülkelerin dahi içine kapandığı günlerde, biz sanayicimizle, ticaret erbabımızla birlikte hareket ederek yeni pazarlara açılmanın, müşteri yelpazemizi genişletmenin mücadelesini verdik. Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi dinledikçe şu gerçeği net olarak görüyoruz. Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor. Türk şirketleri, kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, coğrafi avantajları ve elbette güvenirlikleriyle giderek daha çok takdir topluyor. Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında, Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor. Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli işgücü, üç kıtayı birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor. Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça, Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir. Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiye, sadece sağlık turizminde değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır."

Özel sektörün ekonominin en önemli itici gücü olduğunu, bunun için 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, yaptıkları yatırımlar ve gerçekleştirdikleri düzenlemelerle özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak, iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini dile getirdi.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Aynı vesayetci zihniyetin silüeti var"

Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

"Mesele muarızların değil bünyenin sağlam olması"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atalarımız 'Sağlam ağaca kurt yürümez.' diyor, yani mesele muarızların değil bünyenin sağlam olmasıdır. Türkiye kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa geleceğine de o derece güvenle bakacaktır." dedi.

Son 18 yılda attıkları adımlarla Türkiye'yi bu doğrultuda önemli bir yere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, özellikle üretim ve sanayi altyapısı konusunda tarihi başarılara imza atıklarını belirtti.

Organize sanayi bölgelerinin sayısını 193'ten 320'ye çıkardıklarını, büyük ölçekli yatırımlara yönelik endüstri bölgelerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, "İnovasyon öncülüğünde büyüme için sıfırdan bir ekosistem inşa ettik. Teknopark sayısını 5'ten 85'e yükseltirken 600'ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi kurulmasını sağladık. Yatırım yapmak isteyene her türlü desteği verdik. Şehirlerimizin potansiyellerini hızla harekete geçirecek stratejiler geliştirdik." diye konuştu.

Gaziantep'in tüm bu imkanları en iyi şekilde kullanan ve en büyük atılımı yapan şehirlerin başında geldiğini vurgulayan Erdoğan, şehirdeki 4 organize sanayi bölgesinde üretime geçen parsellerde 148 bin kişinin istihdam edildiğini, sadece bunların altyapı çalışmaları için şehre 380 milyon lira kaynak aktarıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 yılda özel sektörün Gaziantep'teki 30 milyar liralık sabit yatırımına teşvik belgesi düzenlendiğini, kente yeni bir ufuk kazandıran 2 teknopark ile 12 Ar-Ge ve Tasarım Merkezinin hizmete girdiğini söyledi.

Gaziantep'teki 11 bin KOBİ'nin KOSGEB desteklerinden faydalandığını anlatan Erdoğan, İpekyolu Kalkınma Ajansının bugüne kadar Gaziantep'te 584 projeye destek olarak 247 milyon liralık yatırım hacmi oluşturduğunu dile getirdi.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda Gaziantep'e çağ atlatan yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gaziantep de sağ olsun bu çabaların karşılığını ziyadesiyle verdi. Gaziantep ihracatı 2004 yılında 1,2 milyar dolar düzeyindeyken 2019'da bu rakam 7,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde şehrin toplam milli geliri 8,5 milyar liradan 70 milyar liraya yakın bir seviyeye yükseldi. Hedefimiz Gaziantep'i çok daha ilerilere taşımaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza sıkı sıkıya sarıldığımızda aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."

Bu noktada beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerin ve çocuklarımızın teknolojiyle iç içe olmalarını istiyoruz. Gaziantep'te bir Deneyap Türkiye Teknoloji Atölyesi kurduk. Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize burada tasarım, robotik kodlama, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda ücretsiz eğitimler sunuyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızları, geleceğin Teknofest şampiyonları inşallah bu atölyelerden çıkacak." dedi.

Gaziantep'teki tüm okulların TÜBİTAK popüler bilim yayınlarına kavuştuğunu belirten Erdoğan, Gaziantep Valiliği, TÜBİTAK ve Şahinbey Belediyesi iş birliğiyle anaokulları dahil şehirdeki 1111 okulun tamamına 200 bin TÜBİTAK kitabını teslim ettiklerini söyledi.

Erdoğan, çocukların hayal dünyasını geliştirip, onlara yeni kabiliyetler kazandıracak bu kitapların hayırlı olmasını dileyerek, şunları kaydetti:

"İlimize bir müjdemiz daha var. Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te bir model fabrika kuruyoruz. İnşallah kasım gibi bu fabrikayı açacağız. Burada teorik ve uygulamalı eğitimler bir arada verilerek firmaların üretim ve verimlilik tekniklerini en iyi şekilde uygulamaları sağlanacak. Aslında konu Gaziantep olunca belediyelerimizin hizmetlerinden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkılmasına kadar anlatacak çok şey var. Yapılan her çalışmadan, her yatırımdan, her hizmetten haberdarım ancak bu seferlik bu kadar diyoruz. İnşallah yılbaşından sonra il kongremiz için şehrimize geldiğimizde tüm bu hususları enine boyuna değerlendireceğiz."

Resmi açılışını gerçekleştirdikleri fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımları şehre kazandıran sanayiciler ve yatırımcılara da şükranlarını sundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindekilerle tesislerin açılışını yaptı. Açılışta kesilen kurdele, programın yapıldığı alana getirilen yerli makinede üretildi. 

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.

AA