Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tofaş Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmaya, katılımcıları ve Bursa halkını selamlayarak başladı.
Bugün AK Parti olağan kongrelerinin yapıldığı Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik'teki yol ve dava arkadaşlarına da sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şairlere ilham veren Bursa'yı, duygularına tercüman olan bir şiirle selamlamak istediğini dile getirdi.
Erdoğan, "Sen ki hiç solmayan gönül bahçemsin/Köküm sende dalım sendedir Bursa/ Kutup Yıldızı'msın, aydınlığımsın, yönüm sende, yolum sendedir Bursa/Seni gökte yıldız bekler, ay bekler, Doğu, Batı, Kuzey ve Güney bekler/Gaziler serdarı Orhan Bey bekler, Obam sende, ilim sendedir Bursa" dizelerini okudu.
Şiir, medeniyet ve kurucu aklın sanata dönüştüğü kültür şehri Bursa'da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sınırlar değişir, devirler değişir, zaman değişir ama Bursa'nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez. Bursa, Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa'da Balkan şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa'da Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa'da Şam'dan Halep'ten buraya sığınan kardeşlerimiz var. Bursa'da geçmiş devletlerimizin farklı bölgelerinden kardeşlerimiz huzur içinde, güven içinde bir arada yaşıyor. Bursa Üsküp'ün kardeşi olduğu kadar Saraybosna'nın da kardeşidir. Bursa, Akmescit'in, Batum'un, Bakü'nün, Taşkent'in kardeşi olduğu kadar Halep'in, Humus'un da kardeşidir. Hama'nın, Şam'ın da kardeşidir. Rabb'im Bursa'yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun diyorum."
Partililerle gurur duyduğunu belirten Erdoğan, kongre vesilesiyle böyle bir muhteşem atmosferde bulunduğu için Allah'a hamdetti.
Erdoğan, şehre geldikleri andan itibaren kendilerini bağırlarına basan tüm Bursalılara şükranlarını sunarak, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi'nin şehre, davalarına, millete ve tüm Türkiye'ye hayırlar getirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının hangi kademesinde olursa olsun görev alıp ülkeye hizmet sancağını iftiharla taşıyan yol ve dava arkadaşlarına emeklerinden, mücadelelerinden dolayı kalpten teşekkür ederek, şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti kuruluşundan itibaren sadece bir erdemliler hareketi olarak değil aynı zamanda bir vefa çınarı olarak da temayüz etmiştir. Bugüne kadar emektarlarımızın tecrübesini gençlerimizin dinamizmiyle birleştirerek siyasi mücadelemizi yürüttük. Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz, aynı ideallere inandığımız, aynı büyük hayallerin peşinden koştuğumuz tüm kardeşlerimizi, yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük, önümüzdeki dönemde de bu çizgimizi koruyacağız. Saflarımızı daha da sıklaştıracağız, kırgınlıklar varsa göz ardı etmeyecek, kalpleri tamir etmeye bakacağız. Her ne sebeple olursa olsun teşkilatlarımızdan ayağı kesilenler varsa onları mutlaka bulacak, parti çalışmalarımıza yeniden dahil edeceğiz."
"Küsenin kapısını biz gidip çalacağız, yorulanı biz yüreklendireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir noktaya özellikle dikkat edilmesini isteğini belirterek, şöyle konuştu:
"Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken yokluk zamanlarında partimiz için elbisesi tozlanmış, ayakkabısı çamurlanmış, sırf bu kutlu davaya inandığı için varını, yoğunu seferber etmiş Ömerleri, Ayşeleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi ayakta tutanlar işte o samimiyet timsalleridir. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar işte o fedakarlık abideleridir. Gelmeyene biz gideceğiz, aramayanı biz arayacağız, küsenin kapısını biz gidip çalacağız, yorulanı biz yüreklendireceğiz. Yani partimizi Bursa'dan, her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa hep beraber biz yapacağız. Burada Roman vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Roman kardeşlerimiz ne diyorlar; 'Evde oturan ölür' diyorlar. Merhum Neşet Ertaş da 'Aşk ile çalışan yorulmaz. Ne zaman öldüysem işte o zaman yoruldum' diyordu. Bizim de Bursa'da ve diğer illerimizde yapmamız gereken işte budur."
Evde veya il, ilçe binasında oturmayacak, sürekli sahada olacaklarına vurgulayan Erdoğan, tribünlerdeki tezahüratlara, "Gençler maşallahınız var, maşallah, Bursa'nın gençliği bugün bir başka." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokakta, çarşıda, pazarda, caddede, insanların arasında olacaklarını dile getirerek, "Bursa teşkilatımızla birlikte kongrelerimizi yaptığımız diğer bütün illerdeki kardeşlerimden işte bu hassasiyetle çalışmalarını bekliyorum. Gayretleriniz için, emekleriniz ve samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Bursa'mız, üretimin ve emeğin de lokomotifidir"
Bursa'nın göz alıcı doğal güzellikleri, insanın ruh dünyasını zenginleştiren manevi değerleriyle herkesi kendine meftun eden şehir olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bütün bunların yanında Bursa'mız, üretimin ve emeğin de lokomotifidir. Kongremizden sonra Bursa'mızın iş çevreleriyle bu akşam bir araya gelecek, bazı fabrikaların resmi açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa'yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bursa sanayisi bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Burada üretilen sanayi ürünleri, milletimizin ihtiyacını karşılamanın ötesine geçip dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, hükümetleri döneminde yaptıkları yatırımlarla altyapısından insani yaşam kalitesine kadar her alanda Bursa'yı desteklediklerini ve geliştirdiklerini ancak koronavirüs salgınıyla dünyanın daha fırtınalı sulara girdiğini vurgulayarak, küresel ekonomide dengeler bozulurken enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerini gördüğünü, Rusya-Ukrayna savaşıyla belirsizliklerin daha da arttığını kaydetti.
"Hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz"
Tüm dünya gibi Türkiye olarak kendilerinin de bu olumsuzlukları hissettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Ekonomide önce döviz kuruyla ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı, Bursa'mızı da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen gerek iktidar gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. Evine ekmek götürmeye çalışan işçimizin de saçlarını ülkemize hizmet uğrunda ağartmış emeklimizin de yazın güneşine, kışın ayazına aldırmadan toprağı işleyen çiftçimizin de yatırım yapıp başkalarına ekmek kapısı olan sanayicimizin de her sabah dükkanını 'bismillah' diyerek açan esnafımızın da velhasıl hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini, beklentisini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu;
"Ekonomi programımızın temel gayesi milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir.
Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon tüm kötülüklerin anası konumundadır.
Deprem bölgelerindeki inşa faaliyetlerinin büyük oranda biteceği yaz aylarından itibaren ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz.
Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu, bizim olmazsa olmazımız.
Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz."
Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz.
(Asgari ücret) Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız.
2025'i hedeflerimize uygun şekilde tamamlayarak, son yıllardaki sıkıntılarımızı tarihe gömeceğiz.
Enflasyonu düşürerek milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz."
AA