Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen"Şura-yı Devlet'ten Danıştay'a Uluslararası Sempozyumu"nda konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değerlendiren Erdoğan, "Yeni sistemin en önemli özelliği, yürütmede çift başlılığı sona erdirerek sandıkta tecelli eden iradenin devlet yönetimine tam anlamıyla yansıtılabilmesini garanti etmesidir." dedi.
Erdoğan, "Milletimizin özgür iradesiyle mührünü vurduğu bu değişim, ülkemizin demokrasi yolculuğunda yeni bir aşamanın da ifadesidir." diye konuştu.
Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"İzmir limanının ihalesini yapıyoruz, İzmir limanının ihalesi Danıştay'da 2 yıl bekliyor, 2 yılın sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana, Allah aşkına, Danıştay ne ile izah edecek? 1 milyar doların hesabını kim verecek?"
"Jüristokrasi de büyük bir tehdit"
"16 Nisan halk oylamasıyla, yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığının da anayasal çerçeveye alınması tarihi öneme sahiptir." diyen Erdoğan, "Siyasi istikrarı garanti altına alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ülke tarihimizde ilk defa güçler ayrılığı da tam anlamıyla tesis edilmiştir, uyulursa. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl demokrasinin olmazsa olmaz şartı ise jüristokrasi de aynı derecede büyük bir tehdittir." ifadelerini kullandı.
"Şimdi mi aklınıza geldi?"
Danıştayın 'öğrenci andı' kararını değerlendiren Erdoğan, "2018'e kadar niçin acaba bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor? Şimdi mi aklınıza geldi?" dedi.
"Merak ediyorum, yerindelik görevi veya hakkı idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgasını 16 yıldır hep verdik, hala veriyoruz." diye konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ayağına pranga vuran ne kadar köhne alışkanlık varsa bunları ortadan kaldırmakta kararlıyız. Bunu da yıkan, yok eden, reddimiras yapan bir anlayışla değil gelenekten beslenen bakış açısıyla gerçekleştireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şura-yı Devlet diyorsak, Danıştay olarak bir istişari organ olarak bunu değerlendiriyorsak o zaman bir istişari organ görevini ifa etmesi gerekir. 'Yok ben karar mercisiyim' diyorsa o zaman biz burada niye duruyoruz? Şu anda Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilgili de Danıştay'dan bunu soracak, oradan izin, müsaade alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım, çekeyim, gideyim. Böyle bir şey olur mu?"
"Birileri rahatsız oluyor"
Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Erdoğan, "Hala iş bitmedi, söküyoruz, çıkarıyoruz ve şimdi dünya bu işi yakından takip eder hale geldi. Bunun uluslararası atmosferini oluşturmak da bu sürecin aslında bir başlığıdır." diye konuştu.
Erdoğan Kaşıkçı cinayetiyle ilgili açıklamalarını hatırlatarak, "Birileri bundan da rahatsız oluyor, '3 gün 5 gün neredeydiniz' diye maalesef sorular geliyor. Niye, herhangi bir sorumluluk yok, rahat rahat soruyor. Bu işin bir akışı var. Sorsan Viyana Sözleşmesi nedir, bundan da haberi yok." değerlendirmesinde bulundu.
AA