CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TERÖRLE MÜCADELEDE İZLENECEK YÖNTEM HAKKINDA NET KONUŞTU:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dün düzenlenen "Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni"nde konuştu. Erdoğan, 25 şehit yakını ve gaziye Devlet Övünç Madalyaları'nı tevcih etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki törenle birlikte eşzamanlı 55 ilde yapılan törenlerle 227 şehit yakını ve gaziye Devlet Övünç Madalyası takdim edildi. Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilen tüm asker ve polise, ailelerine, ülke için yaptıkları hizmetler için şükranlarını ifade eden Erdoğan, özetle şöyle dedi:
NE YAPILSA AZDIR: Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle yad ediyor, Allah onlardan razı olsun diyorum. Gazilerimize verdikleri mücadeleleri ve fedakarlıkları sebebiyle en kalbi teşekkürlerimi iletiyorum. Övünç madalyası, şeref madalyasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti devletinin verdiği en üst madalyadır. Devletin, bu madalyanın üzerinde hiçbir taltif, teşekkür, şükran aracı bulunmuyor. Sizlere bu madalyayı ve beratı bizzat takdim etmek şahsım için çok müstesna, çok şerefli bir görevdir. Şehitlerimiz ve gazilerimizin fedakarlıklarını düşündüğümüzde devletimiz onlar için ne yapsa haktır, ne yapsa azdır.
DEVLETİMİZ SAHİPSİZ BIRAKMIYOR: Devletimiz de şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi asla sahipsiz bırakmıyor. Burada tevcih ettiğimiz madalyalar manevi hatıradır, taltiftir. Bunun yanında tazminattan, kamuda işe yerleştirmeye kadar gazi ve şehit yakınlarına tanınan pek çok hak var. Ben onlara girecek değilim. Hamdolsun, devletimiz şehitlerden geride kalanlara, gazilere sahip çıkacak imkânlara sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu imkânları daha geliştirerek şehitlerimizin aziz hatıralarına, gazilerin fedakârlıklarına layık olmaya çalışacağız.
VATANIMIZDA OPERASYONA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ: Tek millet diyeceğiz, tek bayrak diyeceğiz, tek vatan diyeceğiz, tek devlet diyeceğiz. Asla bunun karşıtı ifadeye prim vermeyeceğiz. Göklerden dalgalanan bayrağımıza, minarelerden okunan 5 vakit ezanımıza hep birlikte sahip çıkacağız. Devletimize sahip çıkacağız. Vatanımızda asla bir operasyona müsaade etmeyeceğiz. Çünkü bugün bunların hepsi birden saldırı altındadır. Sizlerin eşleri, babaları, kardeşleri, evlatları şehit olarak, gazi olarak işte bu kutsal mücadeleyi yürütüyorlar. Emin olunuz şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek, gazilerimizin yüreğini burkacak hiçbir adımın atılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Tüm terör örgütleriyle sonuna kadar ve tavizsiz bir mücadele içindeyiz. Teröristlerin tamamını da eninde sonunda Allah'ın izniyle bu ülkede imha edeceğiz.
KULAKTAN KULAĞA ANLATILACAK: Bizi üzen bu süreçte verdiğimiz şehitlerimizdir. Geçtiğimiz temmuzdan bu yana 300'ün üzerinde asker ve polisimizi şehit verdik. Ama ne kazandık biliyor musunuz, bu toprakların vatanımız olduğunu, dosta düşmana bir kez daha göstermiş olduk. Bu önemliydi. Bu kazanç var ya öyle büyük bir kazançtır ki ancak Çanakkale ile Kurtuluş Savaşı ile mukayese edebiliriz. Şehitlerimizin kanlarıyla gazilerimizin fedakârlıklarıyla yazdıkları destanın, tarih kitaplarına altın harflerle nakşedileceğine, nesiller boyunca kulaktan kulağa anlatılacağına inanıyorum ve bugünden yarını görür gibiyim. Bu şerefe nail olmak herhalde pek az faniye nasip olur.
BOŞUNA DEĞİL: Elbette ateş düştüğü yeri yakar, bir eşin ve çocukların yürek yangını, annenin babanın evlat acısı, kardeşin hüznü ne tarif edilebilir ne de aynen yaşanabilir ama şundan emin olunuz, milletimiz sizlerin yaptığı fedakârlığın büyüklüğünü çok iyi biliyor. Hiçbir şehidimizin kanı boşa akmamıştır. Hiçbir gazimizin fedakârlığı boşa gitmemiştir. En değerli, en vazgeçmeyeceğimiz varlığımız olan hayatımızı uğruna feda ettiğimiz, feda etmeyi göze aldığımız değerlerimize sonuna kadar hep birlikte sahip çıkacağız. Şehit yakını olmak, gazi olmak sizlere işte böyle bir sorumluluk yüklüyor. Kendimiz için değil canımızın bir parçası olan şehidimiz için gazilik payesine ulaşarak yaptığımız fedakârlık için ülkemizin ve milletimizin varlığına karşı savaş açanların karşısında hep birlikte dimdik durmalıyız. Sizlerin bu vakur duruşu, mücadeleyi sürdüren kardeşlerimize moral verecektir, güven verecektir, cesaret verecektir. Sizlerin yaşadığı acıyı aynıyla anlayabilmemiz belki mümkün değildir ama millet ve devlet olarak yaptığınız fedakarlığın büyüklüğünü gayet iyi biliyoruz. Devlet ve milletim adına her birinize ayrı ayrı şükranlarımı ifade ediyorum.
ŞAH FIRAT ŞEHİDİNİN OĞLU ALP KUCAKTA...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, madalya ve beratı verilen şehit yakını ve gazilerle fotoğraf çektirdi. Erdoğan, Şah Fırat Operasyonu'nda şehit düşen Muhabere Astsubay Başçavuş Halit Avcı'nın, o dönemde anne karnında olan 13 aylık oğlu Mustafa Alp Avcı'yı da kucağına aldı.
AKİF ŞİİRİ AĞLATTI
Gaziantep Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde 2 şehit yakını ve 6 gaziye madalyaları verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törende Şehit yakınlarına seslenen Vali Ali Yerlikaya, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un "Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim" dizelerini okudu.
ERDOĞAN "1915 BİR HİLAL UĞRUNA" GÖSTERİMİNİ İZLEDİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, ATO Congresium'da gerçekleştirilen "1915 Bir Hilal Uğruna" adlı eserin özel gösterimini izledi. Gösterimin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile birlikte oyuncuları tebrik etti. Gösterimi, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ve eşi Şule Özdin Ünal, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de izledi.
VAKUR VE GURURLU...
2014'te Kuşadası'nda şehit olan polis Fuat Kaplan'ın eşi Nihal Kaplan ve ikizleri Mehmet Çınar ve Mehmet Rüzgar'a da Aydın'da madalya takdim edildi.
55 İLDE 227 MADALYA
Sakarya ve Kocaeli'de şehitler Deniz Binbaşı Deniz Akdeniz ve Denizaltı Savunma Astsubay Üstçavuş Ömer Burak Öğüt'ün yakınları ile 5 gaziye madalya ve beratları verildi.
Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye'de şehit aileleri ve gazilere madalyaları verildi. Mersin'deki törene katılan şehit polis memuru Fatih Çevik'in eşi Hilal Çevik "Göreve giderken bana, 'Allah'a ısmarladık, kızıma iyi bak' dedi. Onun bana emaneti var. Onun için yaşıyorum, ayaktayım" dedi (Sabah)