Başbakan Davutoğlu, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı videolu mesajına, "Büyük bir coşku içinde bayrama hazırlanan değerli vatandaşlarım, gönül coğrafyamızda Türkiye aşkıyla, Türkiye muhabbetiyle yaşayan değerli tarihdaşlarım, yurtdışındaki vatandaşlarımız, her şeyden önce mübarek ramazan sonrasında, mübarek bayramınızı tebrik ediyorum, ailelerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza, büyüklerimize bayram sevinci içinde nice günler temenni ediyorum" ifadeleriyle başladı.
"Allah ramazanımızı ve bayramımızı hayırlı vesilelere kılsın ve kardeşliğimizi daim eylesin" dileğinde bulunan Davutoğlu "hayırlar fethola, şerler defola" sözünü anımsatarak, ramazanın hayırları fethetme ayı, bayramın da fethedilen hayırların kutlandığı ay olduğunu aktardı.
Ramazanın şerleri defetme ayı, şerlere karşı, baskılara, zulümlere, açlıklara maruz olmuş kişilerin, kardeşlerin haletiruhiyesini anlama, empati yapma ayı olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bir ay boyunca bir muhasebe yaptık, ramazan, aslında 3 aylarla birlikte başlayan bir manevi iklime hep beraber girdik, recep, şaban, ramazan ve bir aylık ramazan boyunca da muhasebemizle kendimizi, nefsimizi hesaba çektik. Nasıl bir dünyada yaşadığımızı, nasıl bir dünya kurmamız gerektiğini hep birlikte tefekkür ettik. Çok acılı şartlarda yaşayan kardeşlerimizin acılarını anlamaya çalıştık. Yiyecek ekmeği olmayanların, içecek suyu olmayanların hallerini orucumuz ile anlamaya çalıştık. Her iftarda bir buluşma vardı, nimet ile bedenin buluşması kadar ruhların buluşması da.
Şöyle etrafımıza bir bakınız, Türkiye'de bir ay içinde coşkuyla iftar sofralarına otururken, çevre komşu ülkelerde, Suriye'de iç çatışmalar sebebiyle, Irak'ta kardeş kavgaları sebebiyle, Yunanistan'da ekonomik krizler sebebiyle bizim sahip olduğumuz imkanlara sahip olmayan birçok çevre ve dost ülke vatandaşlarının, insanların, komşularımızın hallerini bir kez daha düşünme imkanı verdi ramazan."
- "Yardımlar, bir milletin ortak dayanışma ruhu"
Ramazanın paylaşma imkanı verdiğini, birçok kişinin şimdiye kadar fitrelerini ödediğini, zekatlarını hesap ettiğini, fakirleri sevindirdiğini, sofralarını ve gönüllerini açtığını anlatan Davutoğlu, "Buradan ülkemin her köşesindeki fitre veren, zekat veren, fakirlere, muhtaçlara yardım eli uzatan vatandaşlarıma, kardeşlerimize teşekkürü bir borç buluyorum" dedi.
Onların yardımlarının sadece bir insanın diğer insana yardımı olmadığını, bir milletin ortak dayanışma ruhu olduğunun altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bir toplumun bir arada kalmasını sağlayan en temel dayanak noktalarından biri bu dayanışma ruhudur. Depremler gördük biz, savaşlar gördük, acılar gördük, bu millet büyük sınavlardan, büyük imtihanlardan geçti, dayanışma ruhuyla, bilinciyle ayakta kaldı. İşte ramazan boyunca da gün boyu herhangi bir şey yemememiz, bazı ihtiyaçlarımızdan kendimizi uzak tutmamız, aslında sıradan bir mahrumiyet yolculuğu değildi, başkalarının hallerini tefekkür etmek ve aynı zamanda derinleşme yolculuğuydu. Şimdi bayrama kavuşuyoruz, ramazandaki tefekkürümüzün ve yaptığımız ibadetlerin semerelerini görme günüdür bayramlar. Bayramınızı tebrik ediyorum. Bayramlarımız hep güzel günlerin, güzel olayların habercisi olsun diliyorum."
-"Çevrenizdeki bütün yaşlıların ellerini öpün"
Davutoğlu, mesajında, yaşlılara hitap etmek istediğini belirterek, "Belki bugün arife günü yoğunlukla birçok yakınlarınız gelemeyebilir ama yarın eminim torunlarınız, çocuklarınızla çok şen günler yaşayacaksınız. Allah size uzun ömürler ve sağlıklı ömürler versin" temennisini ifade etti ve Darülaceze başta olmak üzere huzurevlerinde kalanların tek tek ellerini öptüğünü, onları ziyaretin, boyun borcu olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, gençlere de çağrıda bulunarak, şöyle konuştu:
"Sadece kendi annelerinizi, babalarını, dedelerinizi, babaannelerinizi, anneannelerinizi değil, çevrenizdeki bütün yaşlıların ellerini öpün. 'Bana bir selam veren olmayacak mı' diyen kim varsa, gidin ona selam verin, onları ziyaret edin, onların tecrübelerinden, alınlarındaki kırışıklarda birikmiş o derin yorgunluktan ders almaya çalışın ve bilin ki eğer o yaşlılarımızın yaptığı fedakarlıklar olmasaydı bizler bugün özgür bir Türkiye'de huzur ve başı dik bir şekilde yaşıyor olamayabilirdik. Eğer onların sabırla, sebatla, alın teriyle ürettiği bir Türkiye olmamış olsaydı, belki bugün biz başka ülkelerdeki ekonomik krizler gibi krizlerle karşı karşıya kalabilirdik. Bu topraklara alın terini döken her emekçimizin, bu topraklara ruhunu, aşkını veren her sanatçımızın, bu topraklar için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır Mehmetçiklerimizin, bu topraklarda kendisini geleceğe hazırlayan bütün gençlerimizin bayramını kutluyorum.
Bayramı bir vesile olarak görüp gelin hep beraber selamlaşalım ve helalleşelim. Selamlaşalım, komşularımızla selamlaşalım, yolda gördüklerimizle selamlaşalım, küs olduklarımızla selamlaşalım, varsa farklı düşünceler taşıyanlar, özellikle onlarla selamlaşalım. Selamlaşan iki insan birbirine barış temennisinde bulunur, huzur temennisinde bulunur. Bugün ülkemizin her bir köşesinde yaşayan 78 milyon kardeşimiz birbirine selam verdiği zaman bu milletin fertleri arasına ihtilaf, fitne, çatışma giremeyecektir. Hakkıyla ve hakkını vererek selamlaşalım. Hakkıyla ve hakkını vererek helalleşelim. Herkesin insan onuru içinde yaşadığı güzel bir ülkenin vatandaşları olarak, varsa hukuklarımız hep beraber bunları birbirimize helal edelim. Türkiye'de tekrar çatışma ortamı gerçekleştirmek isteyenler, kardeşle kardeş arasına ihtilaf sokmak isteyenlere karşı selamlaşmayla, helalleşmeyle bütün bir milleti kenetleyelim."
- "Sizler bayramınızı müsterih bir şekilde ve mutlu bir şekilde kutlayın"
Başbakan Davutoğlu, bu Ramazan Bayramı'nın özellikle önemli olduğunu belirterek, "Çünkü çevremizdeki bu ateş çemberinin içinde Türkiye'nin bütün bu ateş çemberinden sağ salim, güçlü bir ülke olarak çıkabilmesi için vatandaşlarımızın, sizlerin birbirleriyle kenetlenmesi lazım. Ailemizi bütün kılalım, aile içinde şiddete izin vermeyelim. Bayram bilinciyle bütün kadınlarımıza sadece muhabbetle, sadece şefkatle, sadece insan onuru içinde bakalım. Komşularımızla ilişkilerimizi tanzim edelim. Şehrimizi hep beraber daha da güzelleştirelim. Köylerimize, kasabalarımıza sahip çıkalım ve bütün ülkeye sahip çıkalım" diye konuştu.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Emin olunuz, bizler hep beraber bu bayrama yürürken, devlet adamları olarak hepimiz bu sorumluluğu da hissederek Türkiye için güzel bir gelecek hazırlamanın çabası içindeyiz. 7 Haziran seçimlerini barış ortamı içinde yapmış olmanın gururunu taşıyoruz. Şimdi onun gereğini yaparak inşallah ülkemizde, ülkemizi 2023'e taşıyacak güçlü bir hükümeti oluşturmanın çabası içindeyiz. Sizler bayramınızı müsterih bir şekilde ve mutlu bir şekilde kutlayın. Ülkenize güvenin, bu ülkenin potansiyeline, bu ülkenin dayandığı değerlere güvenin ama en önemlisi kendinize güvenin ve sizinle birlikte yürüyen bütün kardeşlerimize tam bir güven hissi içinde olun."
Yurtdışındaki, Orta Asya'daki, Balkanlar'daki, Ortadoğu'daki, Afrika'daki Müslümanlara da seslenen Davutoğlu, Türkiye'ye güven duymalarını istedi. Türkiye'de onlar için yürekleri çarpan 78 milyonun bulunduğunu bildiren Davutoğlu, şu ifadelerle mesajını tamamladı:
"Yükselen bir ülke olarak Türkiye'nin vatandaşları olma onurunu hep beraber yaşayalım. Allah nice bayramlara bizi eriştirsin ki o bayramlar sadece bizlerin değil, bütün insanlığın gerçek anlamda barış ve huzur içinde yaşadığı bayramlar olsun. Nice ramazanlarda inşallah beraber olalım. Bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi bu topraklarda ramazanlar büyük bir manevi derinlik içinde, bayramlar büyük bir muhabbet coşkusu içinde kutlanacak. Allah muhabbetimizi, huzurumuzu daim eylesin. Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, bütün vatandaşlarımıza huzurlu bir gelecek duasında, niyazında bulunuyorum. Allah'a emanet olun."