Doğu Türkistan’da Büyük Bir Katliam Hazırlığı Hissediyoruz

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Çin’in yüz binlerce asker ve birçok tankla Doğu Türkistan’ı çevirdiğini söyleyerek, büyük bir katliam hazırlığı hissettiklerini belirtti.

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Çin’in yüz binlerce asker ve birçok tankla Doğu Türkistan’ı çevirdiğini söyleyerek, büyük bir katliam hazırlığı hissettiklerini belirtti. Yıldırım, başta İslam ülkeleri olmak üzere bütün dünyanın olası katliamı önlemek için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği katliamlara dikkat çekmek için İHH öncülüğündeki çeşitli sivil toplum kuruluşları basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyaya liderlerine çağrıda bulunarak Çin’in Doğu Türkistan’daki katliamlarına son vermesi için harekete geçmelerini istedi.

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yüz binlerce asker ve birçok tankın Doğu Türkistan’ın bütün şehirlerini şu anda çevirmiş durumda olduğu bilgisini verdi. Hükümete seslenen Yıldırım, “Öncelikle tarih boyunca Doğu Türkistan’ın yanında yer almış Türkiye’ye, bir an önce bütün diplomatik ilişkileri devreye koyarak bu önümüzde olma ihtimali olan katliamı durdurma çabası içerisinde olma mecburiyetindeyiz.” şeklinde konuştu.

‘İSLAM DÜNYASI TİCARİ İLİŞKİLERİNİ KULLANSIN’

Çin’in çok sert davranacağını söylediğini aktaran Yıldırım “İslam ülkeleri acilen toplanmalı, İslam Konferansı Örgütü toplantı çağrısı yapmalı. Şuanda İslam dünyasıyla Çin arasındaki ticari ilişkilerin boyutu 300 milyar dolara yakın. Eğer bu ilişkiler kullanılırsa Çin elbette ki bu katliamlardan vazgeçecektir. Müslüman dünyasının liderlerine çağrıda bulunuyorum. Elinizdeki gücü kullanmayı öğrenin. Siz sadece kendi sınırlarınızdaki halklardan sorumlu değilsiniz. Her lider dünyanın öbür ucundaki dindaşlarından ve aynı dinden olmasa bile masum insanlardan sorumludur. O nedenle İslam Konferansı bir araya gelip, bütün İslam dünyasının liderleri birlikte Çin’e bu konuda çağrıda bulunmalı, tepki koymalı. Şunu unutmasınlar; şuan İslam dünyasının ticari hacmi eğer Çin’in aleyhine kullanılırsa Çin çok büyük ticari krize girer. Eğer Doğu Türkistan halkı yalnız bırakılırsa dünyadaki İslam liderleri halklar nezdinde bir yara daha alacaktır.” diye konuştu.

Sadece İslam dünyasının değil dünyanın her tarafındaki insanların son gelişmeden tedirgin olduğunu belirten Yıldırım, “Eğer 5 Temmuz’da yaptığınız katliamın bir benzerini yaparsanız inanın sokaklar Çin aleyhine yapılan gösterilerle dolacak. Mallarınız boykot edilecek. Çağrılar yapılacak. O nedenle Çin’e daha temkinli olması gerektiğini hatırlatıyoruz. Doğu Türkistan halkının yalnız olmadığını bilin.” ifadelerini kullandı.

‘DÜNYAYI KAOSA GÖTÜREN İŞLERDEN BİRİ OLUR’

Dünya liderlerine de seslenen Bülent Yıldırım, “Her şeyinizi siyasi dengeye ve ekonomik yapıya göre endeksliyorsunuz. Eğer Çin’in yapacağı bu katliama sessiz kalırsanız dünya halkları bugün nasıl sokaklardaysa daha çok sokaklara çıkacak. Dünyaya kaosa götüren işlerden biri olur. Eğer bu katliamlar yapıldığı sürece ses çıkarmazsanız zannetmeyin ki o mazlum halk sadece bu acıları çekecek. Sizin saraylarınız, sizin beş yıldızlı otelleriniz, sizin büyük binalarınız da aynı acıyla karşılaşacak. Her taraflarınız kuşatılacak. Eğer Doğu Türkistan’daki kuşatma devam ederse bütün batının başkentleri de kuşatılacak.” dedi.

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan da 26 Haziran 2013 tarihinde Doğu Türkistan’ın Turfan şehrinde bir grup Doğu Türkistan genciyle Çin güvenlik güçleri arasında çatışma yaşandığını ve bir Doğu Türkistan gencinin şehit olduğunu aktardı. Çin medyasının olayı çarpıtarak olayı çarpıtarak dünyaya duyurduğunu ifade den Oğuzhan, olayın sebebi ve yaşananlar hakkında yeterli bilgi vermediğini belirtti.

Çin’in 64 yıldır Doğu Türkistan’da din, dil, kültür, yaşam tarzı ve hayatın tüm alanlarına yönelik baskıcı bir politika izlediğini vurgulayan Hidayet Oğuzhan, bu baskının son dönemde daha da artarak Müslüman Türk halkının nefes alamaz hale getirildiğini söyledi. Yerli halkın ev, işyeri, tarla ve bahçelerinin işgal edildiğini aktaran Oğuzhan kırsallara ve çöllere göçe zorlanan halkın yerine Çinli göçmenlerin yerleştirildiğini bildirdi.

5 Temmuz 2009’da Urumçi’de yaşanan soykırımın yıldönümünün yaklaştığını hatırlatan Oğuzhan, Doğu Türkistan halkının bir kez daha kanlı kıyımdan geçirilmesinden endişe ettiklerinin altını çizdi. Çin’in bölgeye askeri yığınak yaptığını ifade eden Oğuzhan kanlı bir faciayla karşılaşmamak için bu basın toplantısını yaptıklarını dile getirdi.

Basın toplantısına katılan birçok Doğu Türkistan sivil toplum kuruluşu temsilcisi de yaşanan olayları kamuoyuyla paylaştı. Dernek temsilcileri, dünyanın Doğu Türkistan halkının sesine kulak vermesini istedi.


CİHAN