DOLARLAR HAVADA UÇUŞUYOR!..

Aykut Onur KALAYCI

19-06-2018 tarihinde yayınlanan ‘Dolarlar Havada Uçuşuyor’ Bu Mektuplar Aslında Size Yazılıyor Beyler!..

Başlıklı köşe yazımla ilgili olarak kıymetli okurlarım bu yazıyı gazetemizin arşivinde göremediklerini tarafıma belirtmeleri üzerine, ayrıca Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019 / 987 sayılı beraat kararı üzerine tekrardan yayınlıyorum:

‘DOLARLAR HAVADA UÇUŞUYOR’

BU MEKTUPLAR ASLINDA SİZE YAZILIYOR BEYLER!..

Kimseyi suçlu göstermek gibi bir çabam yok ama gelen iddiaları da kaleme almak görevim. Bu yüzden kimsenin günahını üzerime alamayacağım gibi, kimsenin pisliğini de örtemem pek ala.... Ne yaparım ?..Yapacağım şu...! Bana gelen içi dolu olan araştırmalarım sonucu haklı bulduğum konuları yargı takibe alana kadar ya da 'Gel bakalım Aykut bey nedir bunlar?’ diye sorana kadar, gazetecilik mesleğinin etik kuralları çerçevesinde sizlere aktarırım. Kısacası Ahmet yazmam da A..yazarım. Ancaaak yargı, polis işe girince kimse kusura bakmasın. Padişah fermanı gibi, tefrika, tefrika paylaşırım okuyucumla. Nasıl mı ? Haydi Bismillah...! Önce etikten başlayalım...

AH O MERSİN TURUNÇ KOKULU MERSİN

Gelen mektup Mersin'den... Akdeniz'in incisi, turunç kokulu Mersin'den.. Kokusu turunç olan ama gümrüğünden iddiaların eksik olmadığı, üzülerek yazıyorum ki pis kokuların geldiği Mersin Gümrüğü'nden.. Şöyle anlatıyor o mektup Mersin Gümrüğü'ndeki iddiaları....

“VATAN VE MİLLET İÇİN YAPIYORUM”

Sayın Kalaycı siz Mersin Gümrüğü ile olan iddiaları kamuoyu ile paylaşınca buralara bir ateş, köz parçası düşüyor. Ortalığı bir telaş sarıyor, korku tam anlamıyla bir panik havası. İşte böylesi bir ortamda suçlu olan suçsuz olan bir günah keçisi aramaya sarılıyor. Tıpkı daha önce yapıldığı, tıpkı daha önce arandığı gibi. Ben size bu satırları yazarken önce şunu belirtmek istiyorum.

Bunu sadece Vatan Millet ve Mersin için yapıyorum. Hiçbir maddi çıkarım beklentim de yok anlayacağınız. Şunu bilmenizi isterim 25 yıldır Mersin'de gümrük işlemleri yapan bir şirketim var. 30 yıldır bu sektörde koşuşturmaktayım. Bu süreç içerisinde şunun altını çizmek zorundayım ki, F. ve H Mersin'de Bismillah dedikleri günden bu yana (Bismillah'ı ben kullanırım. Onların kullanacağını zannetmiyorum) Mersin adeta gümrük ve liman olarak 30 yıl kadar geriye gitmiştir. Mersin'e tarihinde hiç kimse F. ve E. birde H. kadar kötülük yapmamış ve geriye götürmemiştir.

“MURAT KAHRAMAN BİLE BUNLARDAN İYİYDİ”

Şuna inanın FETÖCÜ Murat Kahraman bile bunların yanında masum kalmaktadır. En ufak bir işlemde bile 1000 dolarların havada uçuştuğu bir gümrük haline gelmiştir Mersin. Mersin'de hiç olmayacak şekilde aynı oda da çalışan birçok memur birbirinden şüphelenmeye, bir birinin kuyusunu kazmak için çaba sarf etmektedir. 20 yıldan fazladır H.'yi tanırım. Ruhunu bilirim. Kimlerden nemalandığını ne kadar pis iş varsa yaptığını çok iyi bilirim. Bunu bağımsız yüce Türk yargısına da anlatmaya hazırım. Hangi paralar karşılığında tescil onay defterlerini imha edip sayfalarını yırttığını o kişi asla unutmasın! Ha unutursa da ben ilgili mercilere hatırlatırım. H. geldiği günden beri özel olarak M. K. ile görüşmekte ve talimatları doğrultusunda hep beraber yarım bıraktıkları ne varsa devam etmektedir. H. FETÖ kriptodur. Tabi ekibi var ve her zaman arkalarında durmaya devam etmektedir. F. ile H. bunları bile bile talimatları harfiyen yerine getirmektedir.

BAKIN O GÖREVE KİM VERİLDİ?

Mersin Gümrüğü'nden apar topar alınarak akaryakıt gümrüğüne verilen ve yerine de akaryakıt müdürü olan H.H K. neden Mersin gümrük müdürlüğüne verildi? Olayın vahim kısmı bur da öğrendiklerim beni şoka uğrattı. H.H.K Mersin Gümrüğü'ne verildiği andan itibaren köklü değişiklikler yaparak muayeneyi saf dışı bırakmış hatta ve hatta bölge müdürlüğüne yazı yazarak ben muayeneden memnun değilim iş yapmıyorlar bilmiyorlar demiştir. H.H.K'yi Mersin gümrüğüne verdiler ki, iyi adam kötü adam rolü oynasınlar.

Şuan ve yıllardır Mersin Gümrüğü'nde iş yapmaya çalışan biz ticaret yapmaya çalışan insanlar liman tarihinde bu güne kadar görmediğimiz kadar kötü ve alçak bir idare tarafından yönetilmektedir. Geçen hafta limana bir prezervatif yüklü konteyner gelir her şey normal muayene işlemi biter araç çıkış yapmak üzere iken durdurulur ve tam tespite alınır heyetle beraber. Eşya da eksik ve fazlalık yoktur ancak eşya da birkaç çeşit marka ibaresi mevcuttur. Ambara alınarak bekletilir. Mal sahibi gelir kardeşim ben bu malı aylardır çekiyorum hiç sorun olmadı derdiniz nedir diye veryansın eder. Daha önceden bu malı H ile yaptığını, konteyner başı 12.000 dolar verdiğini zaten bütün karının da bu olduğunu söyler. Ve tekrar aracı vasıtasıyla H ile konuşur. Ancak bir şey yapamayacağını bu sefer iş işten geçti der.

O PARTİNİN LİDERİ BUNLARI BİLİYOR MU?

Şuan bu bunun gibi limanda ne kadar ticaret yapmaya çalışan kesim varsa hele bir de o parti ve o partinin herhangi bir milletvekili veya bürokrat F'yi ya da H.'yi aramışsa işi sekteye uğramış ve tam tersi yapılmıştır. H. bilerek tamda seçim arifesinde Mersin Gümrüğü'ne verilerek Mersin Gümrüğü'nde bütün taşları yerinden oynatarak dengeleri altüst etmiştir. Peki, neden H.H bu kadar kötü bir idareci iken Mersin Gümrüğü'ne verilir. Mersin'de yine FETÖ kriptolerden K. ve yine yıllardır millete kan kusturan onca şikayete rağmen değişmeyen M.A.E buda gelen tüm mükelleflere sanki eziyet yapsın diye verilmiş beyanname mi fırlatmıyor insanlara mı küfür etmiyor. Hiçbir evrak için olur dediğini gören yok ne götürsen olmaz diyor. Ama cukkaya gelince olur. Asla yok demezler. H.'nin arkadaşları olan ve yıllarca beraber çalıştığı yine kaçakçılıkta bir numara olan ve yıllarca Mersin Gümrüğü'nde sürekli kolculuk yapan sonrasında İstanbul'a tayinleri çıkan ve sahte iş yeri belgesi tayinlerini Mersin'e getiren ve FETÖ kriptocü H.'nin eski arkadaşları olan E. ve B.'dir. Nedense Mersin'e tayini çıkan herkes önce bir süre başmüdürlükte görev yaptıktan sonra diğer müdürlüklere verilir. Ancak E. ve B gelir gelmez Mersin Gümrüğü'nde biri transit şefi öbürü de ambar şefi olarak verilerek para trafiğinin aksamaması sağlanmıştır.

BİLMİYORUZ ANLAT KARDEŞİM..

Akaryakıt Gümrüğü’nde neler oluyor biliyor musunuz? Yine H. laboratuvar gemi ile gelen akaryakıtlar kükürt oranları düşük olmasına rağmen normalmiş gibi işlem yapılarak tonlarca akaryakıt ülkeye sokulmuştur. Sadece benim öğrenebildiğim H. bu iş karşılığında 450 bin dolar para almış F. değerde 300 bin TL almış ve bu sayede yeni bir ev almışlardır. Bu konuyla ilgili gelen müfettiş de kendi ekiplerinden olduğundan payına düşen kısmı alarak Ankara'ya dönerek memurlar hakkında işlem yapmamıştır.

HİÇ BİR ÇIKARIM YOKTUR!

Sizden rica ediyorum ve ihbar ediyor ve soruyorum, bundan hiçbir menfaat ve çıkarım yoktur. Sadece Vatan Millet ve Mersin için bildiklerimi sizinle paylaşıyor. Ve adı geçen kişiler hakkında acilen tarafsız müfettişlerin görevlendirilmesini talep ve rica ediyorum. Bu gösteriyor ki ORADAKİ BİRÇOK KİŞİ FETÖCÜLERİN baskısıyla etkisiz kalmış ve para trafiğinin esiri olmuştur. FETÖ kripto olmayan müfettişlerin görevlendirilmesini, bu kişi ve ailelerinin mal varlıklarının detaylı ve tarafsızca araştırılıp yargı önünde hesap vermesini istiyorum.

Ne diyeyim ya bağırmak istiyorummm 'Uzun adam, Türkiye sevdalısı.. Lütfen ama lütfen beni veya bizim gibileri bir dinle.. Hani diyorsun ya 'Ben FETÖ ile mücadele de yalnız kalıyorum' diye.. Vallaha da billaha da haklısın! Bizi bir dinle..

- YAZARDAN SON DAKİKA NOTUDUR -

09-08-2020 tarihli “Bak İplikçi Bak Kardeşim” başlıklı köşe yazımızın ‘Ah Beyrut Vah Beyrut’ başlıklı paragrafında sormuştuk.. Ve demiştik ki;

MERSİN, ANTALYA, İSKENDERUN, İZMİR, TEKİRDAĞ, BURSA, İZMİT, İSTANBUL, KARADENİZ limanlarında parlayıcı, patlayıcı, askeri mühimmat cinsinde bırakılan takip edilmeyen kimyasal madde ve mühimmat var mıdır?

Bakanlık koridorlarında sesimizi duyanlar olmuş olmalı ki,

Gümrükler Genel Müdürlüğü 25.08.2020 tarihli 56860412 sayılı yazıları ile Bölge Müdürlüklerine uhdelerinde yer alan Gümrük idarelerindeki ambar, antrepo vs. gibi depolama alanlarındaki parlayıcı, patlayıcı, yanıcı vs. eşyanın envanterinin bildirilmesi istenmiş!

Hani kamu adına yürüttüğümüz bu görevde millet ve memleket menfaatine bir nevi faydamız oldu ise ne mutlu bize!