Ekonomistler politika faizinde değişim beklemiyor

Ekonomistler, yarınki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinin sabit bırakılacağını, olası bir faiz artışının ise sürpriz olarak değerlendirileceğini belirtti.

İstanbul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen ayki PPK toplantısında politika faizini yüzde 17'de sabit bırakmıştı. Karar metninde, ileriye dönük net bir sözlü yönlendirme yapılırken, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesi ve gerekmesi durumunda ilave sıkılaşma adımlarının atılacağı ifade edilmişti..

Ekonomistler, yarın gerçekleştirilecek toplantıda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının sabit bırakılacağını tahmin ediyor.

TCMB'nin parasal duruştaki sıkılığı piyasaya göstermesi ve kredibilitesini güçlendirmesi adına ölçülü faiz artırımının (100 baz puan) da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen ekonomistler, karar metninde enflasyon ve dolarizasyona ilişkin verilecek mesajların yakından takip edileceğini dile getirdi.

"Politika faizinin sabit kalacağı yönündeki duruşumuzu sürdürüyoruz"

Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, politika faizinin yüzde 17 seviyesinde sabit kalması yönünde bir tahminlerinin olmasına rağmen bir artırım ihtimalini de göz ardı etmemek gerektiğini söyledi.

Bu çerçevede yüzde 17 seviyesinde olan politika faizinde 100 baz puanlık bir faiz artırımının da sürpriz olmayacağını belirten Gökşen, piyasa beklentisine bakıldığında ise politika faizinin sabit kalması yönünde tahminler olduğunu ifade etti.

Gökşen, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ocak ayı enflasyon gerçekleşmesinin TCMB’nin tahmin aralığının üst sınırında olması gelecek döneme ilişkin yukarı yönlü riskleri bir miktar daha yukarı çıkardı. Buna ek olarak ekonomik aktiviteye ilişkin halen güçlü verilerin olması para politikası adımlarının etkilerini geciktirebilir yönünde endişeler de mevcut olabilir. Bu çerçevede sözel yönlendirmenin de bu paralelde olduğu düşünülürse bir faiz artırımı gerçekleşebilir. Diğer taraftan enflasyon tahmin patikamızda herhangi bir değişikliğe henüz gitmezken, nisan ayında en yüksek seviyeyi (yüzde 15,7) göreceğimiz yolundaki beklentimizi koruyoruz. Bu çerçevede politika faizinin sabit kalacağı yönündeki duruşumuzu sürdürüyoruz. Gelecek aylarda beklentimiz üzerinde bir gerçekleşme olması durumunda ise faiz artırımı olabileceğini düşünüyoruz."

"Ilımlı faiz artışıyla artırım süreci sonlandırılabilir"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi de Merkez Bankası'nın ocak ayı toplantı karar metninde para politikası duruşuna ilişkin mesaj cümlesine, "Enflasyonda kalıcı düşüş görene kadar sıkı duruşun uzun bir müddet korunacağı" vurgusunun eklenerek ilk yarıda faiz indirimi için erken olduğu algılamasının güçlendirilmeye çalışıldığını belirtti.

Ayrıca, enflasyonun seyri açısından hangi gösterge ve kriterlerin (yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu) yakından izleneceğinin belirtilmesinin de "ileriye dönük yönlendirme" kapsamında yer aldığını ifade eden Bürümcekçi, "Ancak hepsinden önemlisi, gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacağı vurgusunun eklenmesi oldu ki, bunun olası enflasyon sürprizlerine karşı bir sigorta olarak yer aldığını ve sıkı para politikası duruşunu güçlendirmiş olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Bürümcekçi, ocak enflasyonun yüzde 14,97 ile beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini hatırlattı.

Enflasyonun bu seviyesi ile gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizinin yüzde 1,8 ve beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizin yüzde 5,6 seviyesinde bulunduğuna işaret eden Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"TCMB Başkanı Naci Ağbal, 5 Şubat'taki söyleşide, politika faizinin, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir seviyede olacağını ama bu iki seviye arasındaki aralığın enflasyonist baskıların yaygınlığına, yoğunluğuna, para politikası tepkisine duyarlı olup olmadığına bağlı olacağını açıklamıştı. Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda ise enflasyon patikasını vermiş nisan ayına kadar yükseliş öngördüğünü göstermişti. Ocak enflasyonu sonrası ise yıl sonuna TÜFE beklentisi yüzde 11,23 ile bankanın yıl sonu tahmini olan yüzde 9,4’ün üzerinde kalmaya devam etmişti.

Bu ayki karara ilişkin anketler ise medyan beklentiyi, enflasyonun önümüzdeki dönemde yüzde 17 civarını aşmayacağı öngörüsü ile TCMB’nin politika faizini bu seviyede tutacağı yönünde gösteriyor. Gerek hanehalkı ters dolarizasyonunun güçlendirilmesi ve gerekse enflasyonda yukarı yönlü sürprizlerin devam edebileceğini düşündüğümden TCMB'nin ılımlı bir faiz artışı (en fazla 100 baz puan) ile artırım sürecini sonlandırmasının mevcut dengeler açısından daha doğru olacağını düşünüyorum."

"Faizlerde değişim beklemiyorum"

Econs Kurucu Ortağı ve ekonomist Ferhat Yükseltürk ise TCMB’nin son toplantısından bu yana kur sepetinde yaşanan yüzde 6'ya yakın değerlenmenin, enflasyon beklentileri ve finansal koşullar açısından oldukça olumlu bir resim sunduğunu söyledi.

İç talep tarafında ise kredilerde Kasım 2020'den bu yana yaşanan yavaşlama ve salgın önlemlerinin etkisiyle talep kaynaklı enflasyonist risklerin dengeli olduğunu belirten Yükseltürk, "Enflasyon dinamikleri açısından ise aynı dönemde artan enerji, endüstriyel metal ve tarım emtia fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş enflasyonda aşağı yönlü hareketin önündeki en önemli engel. Bu kapsamda enflasyona yönelik risklerin son 1 aylık dönemde kısmen dengeli olduğunu değerlendirebiliriz, ancak yurt dışında yükselen enflasyon beklentileri ve faiz hadleri TCMB tarafından sıkı duruşun sürdürülmesini zorunlu kılıyor. TCMB’nin son dönemde gayet başarılı bir şekilde kullandığı sözlü yönlendirmeyle sıkı duruşun sürdürüleceği mesajının bu toplantıda tekrar teyit edilmeye devam edilmesini, faiz oranlarında ise herhangi bir değişikliğe gitmemesini bekliyorum." diye konuştu.

AA