Elon Musk'ın Trump'a desteği: Bir kar-zarar meselesi

Musk’ın büyük bir sosyal medya platformu üzerindeki kontrolü, Trump’ın kampanyasını tanıtmasına, Trump yanlısı mesajları artırmasına ve seçmenlerle doğrudan etkileşim kurmasına olanak sağlıyor.

Istanbul

TRT World Research Centre'dan Çağdaş Yüksel, Elon Musk'ın başkan adayı Donald Trump'a olan desteğinin arkasında yatan sebepleri AA Analiz için kaleme aldı.

***

Tesla ve SpaceX’in arkasındaki milyarder girişimci ve X platformunun sahibi Elon Musk, son günlerde 2024 Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a verdiği desteği artırdı. Musk, Trump'a destek için Pensilvanya eyaletinin Philadelphia kentinde ilk kez tek başına miting düzenledi. Bu mitingin ardından Musk, Trump’ı destekleyen siyasi eylem komitesi ''America PAC''in oluşturduğu kilit eyaletlerdeki Cumhuriyetçileri oy kullanmaya teşvik eden dilekçeyi imzalayan kişilere seçime kadar her gün çekilişle 1 milyon dolar vereceğini açıkladı. [1] Ayrıca Musk, Trump'a desteğini açıklamasının ardından geçen 3 aylık süreçte Trump'ın kampanyasına 75 milyon dolarlık kampanya bağışında bulundu. Musk'ın Trump'a verdiği destek, bu kararın arkasındaki motivasyonlar ve seçim üzerindeki potansiyel etkileri hususunda soruları gündeme getiriyor.

Biden destekçisinden Trump yandaşına

Elon Musk 2020 seçimlerinde Demokratları destekledi. [2] Musk'ın 2024 seçimlerinde Trump'ı desteklemesi, son yıllarda Demokrat Parti ile olan ilişkisinin bozulmasına bağlanabilir. Seçim sürecinin başında Musk’ın ilgisi ve desteği Trump'ta değildi. Musk en başta Başkan Joe Biden'a karşı en güçlü rakip olarak gördüğü ve Cumhuriyetçi ön seçimlerde Trump’ın en büyük rakibi olan Florida Valisi Ron DeSantis’i destekliyordu. [3] DeSantis, adaylığını Musk ile birlikte X platformu üzerinden canlı yayında açıkladı, ancak teknik aksaklıklar yayını geciktirdi ve bu durum Trump’ın eleştirilerine hedef oldu.

Trump Cumhuriyetçi ön seçimlerinde rakiplerini eledikçe, Musk desteğini Trump’a kaydırdı. Trump da bu destek karşılığında, başkan seçilirse Musk’a kabinesinde bir pozisyon teklif etti.

Esasen Musk’ın Demokratlardan Cumhuriyetçilere geçişi, Biden yönetimiyle yaşadığı sorunlara dayanıyor. 2021'in başlarında Tesla, ABD yollarındaki elektrikli araçların neredeyse üçte ikisinden sorumlu olup sektörde lider konumdayken, Beyaz Saray etkinliklerinde göz ardı edildi. [4] Biden yönetimi, sendikalı otomobil üreticileri olan General Motors, Ford ve Stellantis ile olan ilişkilerine öncelik verirken, sendikasız işgücüne sahip olan Tesla siyasi olarak kenara itildi. Bu dışlanma, Musk’ın Demokrat Parti’nin işçi politikalarına ve önceliklerine yönelik daha geniş hayal kırıklıklarının bir simgesi haline geldi.

Öte yandan Trump’ın federal düzenlemelerin azaltılmasını teşvik eden politikaları, Musk’ın girişimlerinin daha az bürokratik engelle büyümesine olanak sağladı. Yani Musk, Tesla’nın elektrikli araçlarını etkileyen çevre düzenlemeleri ve işgücünü etkileyebilecek işçi politikaları gibi Trump’ın daha az denetim sözü veren politikalarını çekici bulmuş olabilir.

Musk’ın uzay şirketi SpaceX de ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve Pentagon ile yapılan ABD hükümeti sözleşmelerinden önemli ölçüde yararlandı. Trump döneminde ABD Uzay Gücü’nün kurulması, SpaceX’in ABD ordusuyla daha fazla işbirliği yapmasına ve büyük sözleşmeler kazanmasına olanak sağladı. Bu anlamda Trump’ın ABD’nin uzayda üstünlük vizyonu [5] da Musk’ın SpaceX için geniş çaplı hırslarıyla daha yakından örtüşebilir.

Ancak mesele sadece para değil. Musk'ın Trump ile uyumu, giderek artan bir şekilde ekonomik çıkarlarını hesap verebilirlik ve hukuk devletinin önüne koyan Silikon Vadisi elitleri arasındaki endişe verici eğilimi de ortaya koyuyor. Musk ve diğerleri, hesap verebilirliği baltalama ve yanlış bilgi yayma geçmişi olan Trump'ı destekleyerek, savunduklarını iddia ettikleri teknolojik alanı tehlikeye atıyor olabilir. Bu ortaklık, şirketlerin özellikle kendilerini denetimden korumaya çalışırken, etik yönetişime olan bağlılıkları konusunda soru işaretleri yaratıyor. Silikon Vadisi elitleri Trump’ın kendileri gibi devlet tarafından mağdur edildiğini düşünüyor olabilir, ancak bu ilişki, kamu yararının önüne karı koyan zararlı uygulamaları güçlendirme tehdidi taşıyor.

Musk’ın etkisi ve 2024 Seçimi

Musk’ın 2024 seçimlerindeki en güçlü araçlarından biri, X sosyal medya platformu üzerindeki kontrolüdür. 2024 Pew Araştırma Merkezi raporuna göre, ABD’de 30 yaş altı yetişkinlerin neredeyse yarısı siyasi haberleri sosyal medyadan alıyor ve X, siyasi anlatıların şekillenmesinde merkezi bir rol oynuyor. X kullanıcılarının yüzde 59’u, platformdaki etkileşimlerinin önemli bir nedeninin siyaset olduğunu belirtiyor. Bu da Musk’ın X üzerindeki kontrolünün Trump’ın özellikle genç seçmenlere erişimini güçlendiren önemli bir araç haline geldiğini gösteriyor. Musk’ın büyük bir sosyal medya platformu üzerindeki kontrolü Trump’ın kampanyasını tanıtmasına, Trump yanlısı mesajları artırmasına ve seçmenlerle doğrudan etkileşim kurmasına olanak sağlıyor. Çevrimiçi söylemi şekillendirme yeteneği, dijital siyasi alanda eşi benzeri görülmemiş bir etki sağlıyor.

Medya etkisinin ötesinde Musk, Trump’ın kampanyasına önemli mali taahhütlerde de bulundu. Neredeyse tamamen Musk tarafından finanse edilen America PAC, kritik eyaletlerde Trump’ın taban çalışmalarına destek veren önemli bir oyuncu haline geldi.

2024 seçim döngüsü hız kazanırken, Elon Musk'ın Donald Trump'a verdiği destek servet, etki ve demokratik değerlerin kesişimi hakkında derin sorular ortaya çıkarıyor. Musk'ın Demokrat destekçisiyken ateşli bir Trump müttefikine dönüşmesi, sadece Biden yönetimiyle kişisel anlaşmazlıklarını yansıtmakla kalmıyor. Bu durum aynı zamanda, Silikon Vadisi elitleri arasında hesap verebilirlik yerine karı önceliklendiren daha geniş bir eğilimi de gösteriyor.

Musk'ın önemli mali desteği ve X platformu üzerindeki kontrolü, siyasi sahnede ciddi bir etki yaratabilir. Bu durum, Trump'ın mesajını güçlendirebilir ve genç seçmenleri harekete geçirebilir. Seçimlere yaklaşırken, bu ittifakın sonuçları dikkatle incelenmelidir. Zira bu birliktelik sadece seçim sonuçlarını değil, Amerikan yönetiminin geleceğini de şekillendirebilir.

[Çağdaş Yüksel, TRT World Research Centre'da Araştırmacıdır.]