Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un sembol yapısı Atatürk Kültür Merkezi'ni yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtiklerini belirterek, "Ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık." dedi.
Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi Açılışı Töreni'ndeki konuşmasında katılımcıları selamlarken, Cumhuriyetin kuruluşunun 98. yıl dönümünü tebrik etti.
Binlerce yıllık devletler silsilesinin coğrafyadaki en son halkası olan cumhuriyeti armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadele kahramanlarını rahmet ve şükranla yad eden Erdoğan, milletin, bir asrını tamamlamanın eşiğine gelinen cumhuriyeti nice asırlar boyunca yaşatacak azim ve kararlılığa sahip olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Biz de Cumhuriyetimizi kuranlara borcumuzu 2023 hedeflerimizi ortaya koyarak ve bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak ödemenin gayreti içindeyiz. Hiçbir engelin, hiçbir tuzağın, hiçbir saldırının bizi Cumhuriyetimizin 100. yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların ve milletin Cumhuriyet Bayramını kutlayarak, Cumhuriyetin 98. yıl dönümüne erişmenin sevincinin yaşandığı bugün ülkeye ve İstanbul'a yeni bir kültür sanat eseri kazandırmanın da mutluluğu ve gururu içinde olduklarını söyledi.
Taksim'de 75 yıl önce temeli atılan Atatürk Kültür Merkezi'nin uzunca bir süre önce artık kullanılamaz hale geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aslında biz İstanbul'un bu sembol yapısını yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtik. Ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Eski Türkiye'nin köhnemiş yüzünün sembolü olan, her tarafı dökülen, kendisinden beklenen işlevleri yerine getiremeyen Atatürk Kültür Merkezi binasını yıktırmamak için yapılan kampanyaları hepiniz hatırlıyorsunuz. Halbuki biz en başından beri burada, orasını yıktıktan sonra yerine çok daha güzelini, çok daha estetiğini, çok daha kullanışlısını yapacağımızı söylüyorduk. Buna rağmen mesele kimi çevrelerce ideolojik saplantı, kimi çevrelerce siyasi hesaplaşma, kimi çevrelerce kaos çıkarma vesilesi haline dönüştürülerek bize ve ülkeye vakit kaybettirildi. Gezi olayları sırasında o binanın nasıl terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştürüldüğünü unutmadık. Nihayet tüm bu sorunları birer birer aşarak gereken hazırlıkları yaptık ve 2019'da yeni binanın temelini attık. İlk Atatürk Kültür Merkezi binası gibi bu eserin de mimari müellifi Tabanlıoğlu ailesi oldu."
"Unutulmaz kültür sanat hizmetleri sunacak abidevi bir eser ortaya çıkarttık"
Erdoğan, toplam alanı 95 bin metrekareyi bulan bu eserin inşasının 2,5 yıl gibi rekor bir sürede tamamlandığını dile getirerek, açılış töreninin yapıldığı salonun da Atatürk Kültür Merkezi'nin en büyüğü ve ana yapısı olduğunu anlattı.
Seyirci kapasitesi 2 binin üzerinde olan salonun her türlü kültür sanat faaliyetini icra etmeye uygun altyapıyla donatıldığını vurgulayan Erdoğan, ikinci salonun da 800'ü aşan seyirci kapasitesi ve modern donanımıyla pek çok faaliyet için uygun bir altyapıya sahip olduğunu kaydetti.
Erdoğan, Kültür Sokağı'nın ise kütüphanesi, çocuk sanat merkezi, sineması, sergi salonu, müzik platformları, kafeleri, restoranları ve tasarım dükkanlarıyla her kesime hitap ettiğini belirterek, "Görüldüğü gibi yeni Atatürk Kültür Merkeziyle burada İstanbul'a ve dünyaya unutulmaz kültür sanat hizmetleri sunacak abidevi bir eser ortaya çıkarttık, hamdolsun." diye konuştu.
Erdoğan, uzun yıllar boyunca AKM'nin yenilenmesi projesine karşı çıkan, bunun için akla hayale gelmeyen yalanlara, iftiralara başvuran kesimlerin, ortaya çıkan eser karşısında bir parça da olsa mahcubiyet duyacaklarını ümit ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu eser, eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin şekilde görüldüğü yerdir. Biz bunun benzerini biliyorsunuz Harbiye'de de yaşadık. Harbiye'de de aynı durumla karşı karşıya kaldık. 'Yapmayacaklar. Burada sadece oyalıyorlar.' Bunları söylediler. Fakat biz adeta yerin dibine girercesine Harbiye'deki kongre merkezini de yaptık ve İstanbul'umuza kazandırdık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi, Atatürk Kültür Merkezi tartışmalarında da sözümüzü eserlerimizle ve hizmetlerimizle söyledik." diyerek, şöyle devam etti:
"Biz 1994 yılından beri bu şehir için neler yapmadık ki. Haliç'i temizleyip yeniden halkımızın hizmetine sunduk. Tünelleri, köprüleri, metroları, otoyollarıyla güçlü bir ulaşım altyapısı kurduk. Çünkü biz İstanbul'a aşıktık. Kentsel dönüşüm projeleriyle parklarıyla yeşil alanlarıyla şehrin çehresini değiştirdik. Tamamladığımız İstanbul Havalimanı ve inşası yolunda ilk adımlarını attığımız Kanal İstanbul gibi küresel düzeyde stratejik projelerle şehrimizi dünyanın kalkınma gündeminin merkezine yerleştirdik. Üniversiteleriyle şehir hastaneleriyle statları ve spor salonlarıyla modern yapılarıyla şehri cazibe merkezi haline getirecek sayısız hizmeti halkımızın istifadesine sunduk. İstanbul'un ruhunu oluşturan tarihine, kültürüne, sanatına sahip çıkacak nice eserlere imza attık."
Bugün de yeni Atatürk Kültür Merkezi'ni hep birlikte açtıklarına işaret eden Erdoğan, "Türkiye'nin ve İstanbul'un 2023 hedeflerine uygun, böyle bir eseri şehrimize kazandırmakla bizden sonraki nesillere en büyük hediyelerden birini verdiğimize inanıyorum. Burada yürütülecek her kültür sanat faaliyeti büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda kendi alanında atılmış bir adım olacaktır. İstanbul'un 1453'teki fethinden beri bu şehre vurduğumuz mühürlerin son halkası olarak gördüğüm Atatürk Kültür Merkezi'miz ülkemizin kültür-sanat nabzının attığı yer olarak inşallah asırlar boyunca ayakta kalacaktır." ifadelerini kullandı.
"Bu açılışla birlikte 4 Kasım tarihine kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ni de başlatmış oluyoruz"
Projesinden inşasına kadar her aşamasını yakından takip ettiği bu muhteşem eserin ülkeye ve İstanbul'a hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yeni AKM'yi millete kazandıran Kültür ve Turizm Bakanlığını, mimar Murat Tabanlıoğlu'nu ve kardeşlerini, projenin inşasını yürüten Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, emeği geçen herkesi tebrik etti.
Erdoğan, bu açılışla birlikte 4 Kasım'a kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ni de başlatmış olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biraz sonra dünya prömiyerini beraberce izleyeceğimiz Koca Sinan Operası hem Atatürk Kültür Merkezi'mizin hem de Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'mizin açılış programıdır. İstanbul'un benzersiz tarihi mekanlarına ev sahipliği yapan Beyoğlu'nun sahip olduğu değerlerin önemli bir bölümü bu festivalin kapsamında yer almaktadır. Bugünden itibaren 5 gün boyunca 40'ı kapalı ve 24'ü açık olmak üzere 64 farklı noktada yürütülecek sergi, konser, atölye çalışması, edebiyat sohbeti, video gösterisi gibi etkinliklere gençlerimiz başta olmak üzere herkesi davet ediyoruz. İnşallah, artık her yıl ilkbaharda ve sonbaharda yapılarak geleneksel hale getirilecek bu festival, Atatürk Kültür Merkezi ile Galataport arasında uzanan onlarca mekanın hem kendi vatandaşlarımız hem yabancı misafirlerimiz tarafından daha iyi tanınmasına vesile olacaktır."
"Artık karşımızda çehresi değişmiş, ufku derinleşmiş, imkanları artmış, hedefleri büyümüş bir İstanbul var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğup büyüdüğü, sivil toplum ve siyaset çalışmalarına ilk başladığı yer olan Beyoğlu'nun Batı ve Doğu kültürünün seçkin örneklerinin sergileneceği bu tarz etkinliklerle marka değerinin yükselmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Böyle bir eserin meydana getirilmesinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'u özellikle kutladığını vurgulayan Erdoğan, "Çünkü buraya sadece ara sıra uğramak değil, buraya gerçekten kendini vermek suretiyle yakın markajda burayı takip etmesi, ekibinin aynı şekilde bunu takip etmesi, işte bugün bu açılışı yapma şanına bizi kavuşturdu." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"İstanbul dünyanın en kadim medeniyet şehirlerinden biri olmasına rağmen hala hak ettiği yere ulaşamamış bir şehirdir. Tarihin bilinen en eski uygarlıklarının izlerini taşıyan, Roma, Bizans, Osmanlı gibi 3 imparatorluğun başkentliğini yapan İstanbul, Cumhuriyetimizin de en kıymetli markasıdır. Milli mücadeleyi zafere ulaştırarak Cumhuriyetimizi kurduktan sonra yeni bir medeniyet hamlesi yapabilmek için ihtiyacımız olan gücü uzunca bir süre sonra ancak toparlayabildik. Bu sıkıntılı dönemde ülkemizin her şehri gibi İstanbul da ağır yaralar aldı. İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde etrafı gecekondularla çevrili, altyapısı yetersiz, insanları temel hizmetlere bile erişemeyen bir şehir devralmıştık. Uzun yılların birikimi olan sorunları çözmek için kolları sıvadık ve kısa sürede çok önemli mesafe katettik. Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız döneminde de İstanbul'un her meselesiyle yakından ilgilendik. Çözümü için bizzat gayret gösterdik. Elbette bu kadim şehir geri dönüşü olmayan kimi tahribatlara uğradı. Ama şu gerçeği de hep birlikte kabul etmeliyiz ki artık karşımızda çehresi değişmiş, ufku derinleşmiş, imkanları artmış, hedefleri büyümüş bir İstanbul vardır."
Erdoğan, artık eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora her alanda dünyanın en gelişmiş şehirleriyle yarışan ve çoğunu da geride bırakan bir İstanbul'a sahip olunduğunu söyledi.
Atatürk Kültür Merkezi inşaatına başlandığı yıl, ülkenin kültür hayatına kalıcı iz bırakacak bir eserin hazırlanması arzusunu da dile getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Sanatçılarımız gece gündüz çalıştılar ve bu milli eseri ortaya çıkardılar. Bugün bu eserle, Hasan Uçarsu Beyefendi'nin bestelediği Koca Sinan Operası ile Atatürk Kültür Merkezimizin resmi açılışını yapıyoruz" diye konuştu.
Koca Sinan Operası'nın, Kanuni Sultan Süleyman ile Mimar Sinan'ın dostluklarının hikayesi eşliğinde, Osmanlı'nın insanlığa kazandırdığı medeniyet değerlerini anlattığına inandığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnşa ettiği yüzlerce eser hala dimdik ayakta olan, bir asırlık hayatının her anını ülkesine ve milletine hizmete adayan Mimar Sinan'ı böyle bir eserle anmamızı ecdadımıza ve tarihimize vefa borcumuzun gereği olarak görüyorum. Mimar Sinan'ın eserleri sadece taştan, topraktan, ahşaptan ibaret yapılar değildir. Bu eserlerin asıl önemini ülkemizin önemli sanatçılarından Abidin Dino'nun ifadesiyle şu şekilde anlatmak gerekir; 'İstanbul'un fethi, 1453'te başlamış ve Süleymaniye'nin inşasının bittiği güne kadar sürmüştür.' Sinan, Konstantiniye' yi İstanbul yaptı. 'İstanbul neresidir?' diyenlere, 'Sinan'ın iz bıraktığı yerdir' cevabını vermek doğrudur. Kullandığı eşsiz teknikler hala hayranlıkla incelenen Mimar Sinan'ın mühründe burası çok önemli, 'El Fakir-ül-Hakir Sinan.' Şu tevazuya bak, işte Sinan'a da bu yakışır. Bu ifadenin yazılı olması, bu ulu sanatçının engin gönüllülüğünün işaretidir. Sanatçılarımızdan tıpkı Sinan gibi, bu toprakların hikayesini, kendi kültürümüzün, tarihimizin, kahramanlarımızın sunduğu eşsiz zenginlikler eşliğinde anlatacak eserler vermelerini bekliyoruz."
Erdoğan, dünyadaki tüm büyük kültür sanat ürünlerine bakıldığında hepsinin gerisinde aynı ilhamın olduğunun görüldüğünü belirterek, "Yerli ve milli kalarak küresel eserler vermenin mümkün olduğunun bir örneğine biraz sonra Koca Sinan Operası ile hep birlikte şahitlik edeceğiz. Zaten böyle bir mimari esere de böyle bir sanat eseri yakışırdı. Koca Sinan Operası'nı ülkemizin ve dünyanın kültür sanat envanterine kazandıran metin yazarından bestecisine, orkestra şefinden icracısına kadar tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum. Bir kez daha yeni Atatürk Kültür Merkezimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Başta Sayın Bakanım olmak üzere emeği geçen herkesi tekrar tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi'nin maketini hediye etti.
Erdoğan, törenin ardından sahnelenen ''Sinan'' operasını izledi. Bu arada, vatandaşlar da Taksim Meydanı'na kurulan ekranlardan operayı izlediler.
AA