Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgemiz üzerinde hain emelleri olanların maşalığını yaparak bu halka hizmet edilemez. Dikkat ediniz adı ve iddiası ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin ipinin ucu aynı yere çıkar. Benliklerini bir dolara Amerika'daki şarlatana satan FETÖ'cüler, İslam adına Müslümanları katleden DEAŞ'lılar ile kendi halkına, kendi ülkesine kurşun sıkan bölücü teröristlerin hiçbir farkı yoktur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Stadyumu'nun Açılışı ve Ziraat Diyarbakır Gençlik Festivali Kapanış Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, perşembe günü başlayan festivalin yarın sona ereceğini, mayısta İstanbul'da yapılan festivalin ekimde Diyarbakır'da tekrarlanıyor olmasını anlamlı bir tercih olarak gördüğünü belirterek, "Sanat, kültür, spor, eğlence ve daha pek çok etkinliğin içinde yer aldığı bu festivalin Diyarbakır'ın gelişen ve değişen yüzünün sembolü olacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Diyarbakır'a sevgi ve muhabbetlerinin lafta olmadığına işaret eden Erdoğan, "Biz Diyarbakır'ı istismar etmek değil, imar etmek, geliştirmek, yükseltmek, huzura ve refaha kavuşturmak için çalışıyoruz." diye konuştu.
Bu yıl içinde üçüncü defa Diyarbakır'a geldiğini ve Diyarbakırlılarla kucaklaştığını anlatan Erdoğan, "Emin olun Diyarbakır'ın her meselesini takip ediyor, her işini kolay kılmanın yolunu arıyoruz. Hele konu Diyarbakırlı gençlerimiz olduğunda elimizden ne gelirse yapmayı boynumuzun borcu olarak kabul ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"Bu gençlik umudumuz, ümidimiz her şeyimizdir"
Diyarbakır'da gençlerle birlikte olmanın, enerjilerine enerji kattığını ve mücadele azimlerini bilediğini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü biz bugün burada karşımızda Selahaddin Eyyubi'nin torunlarını görüyoruz, çünkü biz bugün burada karşımızda atasından işaret aldığı gün milletiyle birlikte yürüyecek Fatih'in evlatlarını görüyoruz. Çünkü biz bugün burada karşımızda Asım'ın neslini görüyoruz, çünkü biz bugün burada karşımızda 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurundaki bir gençliği görüyoruz. Bu gençlik ki peygamberlerin, sahabelerin, nice büyük devlet, kültür, sanat insanlarının şehri Diyarbakır'ın ve ülkemizin geleceğidir. Bu gençlik ki 2053 ve 2071 vizyonlarımızı hayata geçirecek nesildir. Bu gençlik ki umudumuz, ümidimiz her şeyimizdir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm gençlere "bu büyük sorumluluğu üstlenmeye, bunun için kendimizi her alanda en iyi şekilde yetiştirmeye, değerlerimize sahip çıkarak ruhumuzu, sporu ihmal etmeyerek bedenimizi, eğitimle vizyonumuzu en ileriye taşımaya, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için mücadeleye, bayrağımızı indirmek, ezanımızı susturmak, istiklalimizi elimizden almak, istikbalimizi karartmak isteyenlere günlerini göstermeye, ülkenin 81 milyon insanının hepsini, 81 vilayetinin tamamını kucaklayarak yola devam etmeye" hazır olup olmadıklarını sordu.
Stadyumdaki gençlerden aldığı "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, "Maşallah, bu gençlik yanımızda oldukça ulaşamayacağımız hedef, galip gelemeyeceğimiz mücadele yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Bir ülkenin kuruluşu ve geleceğinin kılıçla kalemin ucunda olduğuna işaret eden Erdoğan, "Kılıcınız keskin olacak ki vatanınıza ve özgürlüğünüze göz dikenlere fırsat vermeyesiniz. Kaleminiz güçlü olacak ki nesillerinizi eğitim öğretim yoluyla geleceğe hazırlayabilirsiniz." dedi.
Türkiye'nin bugün hem kendini savunmanın hem de geleceği inşa etmenin çabası içinde olduğunu, her iki konuda da çok önemli mesafe katedildiğini anlatan Erdoğan, "Bundan birkaç yıl önce Diyarbakır'ın merkezi başta olmak üzere, kimi şehirlerimizdeki bazı mahallelerde çukurlar kazarak ülkemizin ve milletimizin geleceğini oraya gömmek istediler, biz de bu abideleri diktik. Onlar çukur kazdılar biz ise bu abideleri diktik. Diyarbakır halkı bu ihaneti gördüğü için devletinin yanında dimdik durdu ve teröristleri hüsrana uğrattı." ifadesini kullandı.
Teröristlerin Türkiye sınırları içinde başaramadıklarını dışarıda yapmaya çalıştığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Ona da izin vermedik. Kem alatla kemalat olmaz. Bölgemiz üzerinde hain emelleri olanların maşalığını yaparak, bu halka hizmet edilemez. Dikkat ediniz adı ve iddiası ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin ipinin ucu aynı yere çıkar. Benliklerini bir dolara Amerika'daki şarlatana satan FETÖ'cüler, İslam adına Müslümanları katleden DEAŞ'lılar ile kendi halkına, kendi ülkesine kurşun sıkan bölücü teröristlerin hiçbir farkı yoktur. Yüce dinimizin değerlerini istismar ederek, bu ülkeye cephe alanlar ile Kürt kardeşlerimizin adını istismar ederek bu millete savaş açanların gerisindeki silüet aynıdır."
Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Roman'ıyla, Abaza'sıyla, Süryani'siyle, Arap'ıyla, Balkan veya Kafkas göçmeniyle bu ülkedeki 81 milyon vatandaşın tek devletinin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Devletimize sahip çıkacağız, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkacağız. Kendine başka kimlik arayan, kendine başka devlet arayan, yakın tarihte pek çok örneğini gördüğümüz gibi evini de yurdunu da ailesini de onurunu da kaybetmeye mahkum oluyor. Türkiye Diyarbakırlı kardeşlerimiz başta olmak üzere, her kesimden insanımızın ortak gayretiyle bu tuzağa düşmemiş, oyunu bozmuş, iradesine sahip çıkmıştır." diye konuştu.
'Etnik ayrımcılık yapan karşısında önce bizi bulur'
Bugün hala birliğin, beraberliğin, kardeşliğin değil de bölücülüğün diliyle konuşanların tek derdinin ellerindeki siyasi ve ekonomik rantı kaybetme korkusu olduğunu belirten Erdoğan, "Biz, milletimize bölünmeyi değil bölüşmeyi teklif ettik, parçalanmayı değil, büyümeyi teklif ettik. Biz, milletimize ayrımcılığı değil, kardeşliği teklif ettik. Biz, milletimize sefaleti değil, refahı teklif ettik. Biz, milletimize korkuyu değil, güveni teklif ettik. Milletimiz de bu teklifimize olumlu cevap verdiği içindir ki bugün her bakımdan dimdik ayakta duran Türkiye vardır." ifadesini kullandı.
"Kim karşınıza bölünmeyle, parçalanmayla, ayrımcılıkla, sefaletle, korkuyla ,geliyorsa bilin ki sizin en büyük düşmanınızdır." diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu teklifle gelenin arkasına baktığınızda göreceğiniz tek şey, yeminli düşmanlarımız olacaktır. Dün Selahaddin Eyyubi'yi, Sultan Kılıçarslan'ı alt edemeyenler, bugün gözlerini size dikmiş durumdalar. Bunların meşrebinde yalanın, iftiranın, vaadin, riyakarlığın sınırı yoktur. Dikkat edin bu sıfatların aynısını ülkemiz içindeki kimi siyasetçilerde de bulabilirsiniz. Çünkü bunlar asıllarının gölgesidir. Biz, geçmiştekilerden farklı olarak gölgeleriyle değil asıllarla mücadele ettiğimiz için başarılı olduk."
Attıkları her adımda karşılarına çıkan engellerin bir gerçeği tekrar tekrar hatırlattığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle şöyle geriye doğru son 5 yılımıza baktığımızda bunu daha iyi görüyoruz. Mesela Gezi'de amaç ağaç değildi, 17-25 Aralık'ta dert hukuk değildi, çukur eylemlerinde niyet hak değildi, Suriye'de gaye adalet değildi, 15 Temmuz'da gözetilen ülke değildi, son ekonomik dalgalanmada işin aslı kur değildi. Hamdolsun milletimiz de bu gerçekleri görüyor." diye konuştu.
Diyarbakır'ın bu süreçte kendilerine hep destek olduğunu vurgulayan Erdoğan, buna rağmen seçim sonuçlarının, kafalarda hala birtakım tereddütler bulunduğuna işaret ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan tüm Diyarbakır'a ve aynı tereddütleri yaşayan kardeşlerime sesleniyorum. Bu ülkede etnik ayrımcılık yapan karşısında önce bizi bulur. Bu bölgede bölge ayrımcılığı, şehir ayrımcılığı yapan karşısında önce bizi bulur. Bu bölgede herhangi bir kişiye inancından, dilinden, kültüründen dolayı ayrımcılık yapan önce karşısında bizi bulur." dedi.
"Batıda ne varsa burada da o var"
Diyarbakır'ın ne sıkıntısı ne sorunu ne beklentisi varsa tıpkı diğer 80 vilayette olduğu gibi hep birlikte çözeceklerini ve çözdüklerini anlatan Erdoğan, "İşte havalimanından buraya gelirken şu caddelerin halini gördünüz değil mi? Her taraf nasıl görüyorsunuz pırıl pırıl. Dikilen binalarla her taraf bambaşka, batıda ne varsa burada da o var." ifadesini kullandı.
Stadı dolduranlarla "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aydınlık geleceğimizin formülü budur. Şimdi diğer yolların hepsi acıya çıkar, göz yaşına çıkar, zulme çıkar, geleceğimizin karartılmasına çıkar. Unutmayın, Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Bu coğrafyada 200 yıldır her yolu denedik. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkmanın dışında hiçbir yöntem bizim hayrımıza değildir. Diyarbakır, tarihi boyunca hep öncü olmuş, lider olmuş, çığır açmış bir şehir. Gelin yeni dönemin müjdesini yine Diyarbakır'dan verelim. Ey Diyarbekir, sana acıdan, kandan ve göz yaşından başka bir şey vermeyenlerin dönemine son vermeye hazır mısın? Sana zulümden, baskıdan ve korkudan başka bir vaadi olmayanların devrini kapatmaya hazır mısın? Gözünün nuru evladına, mahremin olan evine, kızına, onları Kandil'e kaçıranlara 'dur' demeye hazır mısın? Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye kadar sana her türlü hizmeti getirenlerin yanında yer almaya hazır mısın? Öyleyse gelin hep birlikte 2019 Martında yeni bir dönemin kapılarını aralayalım. Gelin hep birlikte ülkemizi 2023'e taşıyacak iradeyi ortaya koyalım. Gelin hep birlikte evlatlarımıza huzurlu ve müreffeh bir gelecek inşa edelim. Gelin hep birlikte güçlü ve büyük Türkiye'ye omuz verelim. Diyarbakır'dan yükselen işte bu ses, dostlarımızı kalbini ferahlatırken, düşmanlarımızın yüreğini de daraltıyor. Unutmayın bu sesi ne kadar yükseltirsek hedeflerimize ulaşma azmimiz o kadar artacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda stadı dolduranlarla karşılıklı, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini tekrar etti.
AA