Erdoğan, G20 liderlerine "Yaşanabilir Bir Dünya İçin Türkiye'nin Sıfır Atık Yolculuğu" kitabını takdim etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan'da katıldığı G20 Liderler Zirvesi'nde, devlet başkanları ve liderlere, İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan "Yaşanabilir Bir Dünya İçin Türkiye'nin Sıfır Atık Yolculuğu" kitabını takdim etti.

Ankara

Kitabın takdim yazısında, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik olarak adlandırılan "üçlü gezegen krizi" ile mücadelede başarılı olmak için küresel dayanışmanın önemini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat uluslararası dayanışma giderek aşınmakta, iş birliğinin yerini benmerkezci yaklaşımlar almaktadır. Bunun faturasını ise başta Afrika ve Asya kıtasındaki dezavantajlı ülkeler olmak üzere tüm insanlık ödemektedir. Ülkemizin, iklim değişikliği ve kirliliğin sebebi olarak gösterilen sorunlarda, gelişmiş ülkelere kıyasla, neredeyse hiçbir payı yoktur. Buna rağmen, Türkiye olarak, dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede hem kendi yükümlülüklerimizi yerine getiriyor hem de küresel düzeyde yürütülen çalışmalara destek veriyoruz."

Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefleriyle Paris İklim Anlaşması'na en önemli katkıyı verdiğine dikkati çeken Erdoğan yazısında, şöyle devam etti:

"Sıfır atıktan yenilenebilir enerji projelerine, millet bahçelerinden orman varlığımızı artırmaya, atık su arıtmadan hava kalitesi ölçümüne kadar pek çok uygulamayla daha temiz ve yeşil Türkiye için çaba sarf ediyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5'incisi, dünya 12'ncisiyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında attığımız adımlar yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engelledi. 2053 yılı Net Sıfır Emisyon hedefimiz doğrultusunda, 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Çölleşme ve erozyonla mücadelede de dünyanın lider ülkelerinden biriyiz. Tabiatı Allah'ın bir emaneti olarak görüyoruz. Bu emanete en güzel şekilde sahip çıkarak, gelecek nesillere daha yeşil, daha güzel, daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla 'Yeşil Kalkınma Devrimi ve 2053 Net Sıfır Emisyon' hedefleri ile hem ülkemiz hem de insanlık için umut dolu girişimler başlattık. Eşim Emine Erdoğan'ın öncülüğünde hayata geçen Sıfır Atık Projesi, bu süreçte bir dönüm noktası oldu. 'Dünya Ortak Evimiz' sloganıyla yürütülen projemiz, tüm dünyanın takdirini kazanarak, 3'ü Birleşmiş Milletler ofis ve programlarından olmak üzere, toplam 5 uluslararası ödüle layık görüldü."

"Geleceğine nefes, yarınlarına umut..."

Türkiye'nin çabalarıyla kabul edilen 77/161 sayılı BM Genel Kurul kararıyla Sıfır Atık Projesi'nin, küresel bir harekete dönüştüğünü, bu kararla her yıl kutlanmak üzere 30 Mart'ın, Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geleceğine nefes, yarınlarına umut olmak amacıyla geniş bir yelpazede yürütülen çalışmalara, yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümüne yaklaştığımız bu dönemde, İletişim Başkanlığımız tarafından hazırlanan 'Yaşanabilir Bir Dünya İçin Türkiye'nin Sıfır Atık Yolculuğu' kitabı, bunlardan biridir. Türkiye’nin, insanlığın ortak geleceğine yaptığı katkıları içeren bu önemli eserin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.

Kitap dört bölümden oluşuyor

İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan "Yaşanabilir Bir Dünya İçin Türkiye'nin Sıfır Atık Yolculuğu" kitabı, Türkiye'nin sıfır atık konusunda attığı adımlar ve yapılan çalışmaları ele alıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan Sıfır Atık Projesi hakkında detaylı bilgiler içeren kitap, "Atık Yönetimi ve Çevre Sorunları", "Türkiye'de Atık Yönetimi İle İlgili Kurumsal Yapı", "Türkiye'de Atık Yönetimi İle İlgili Hukuki Düzenlemeler" ve "Sıfır Atık Hareketi" başlıklı dört bölümden oluşuyor.

Kitapta, çevre sorunlarını insanlığın lehine bertaraf etmek için kamu ve özel sektörün iş birliğinin son derece önemli olduğuna atıfta bulunularak, hükümet dışı kuruluşlar ve sivil toplumun katılımı ile ulusal çabalar, ikili, bölgesel ve çok taraflı düzeyde uluslararası iş birliğinin gerekliliğinin üzerinde duruluyor.

AA