Ankara
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizde 10,5 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak, vatandaşlarımızı güvenli, modern, yüksek standartlı yuvalara kavuşturduk. Bu konutların 1,2 milyonunu TOKİ vasıtasıyla inşa ettik. Yine bu konutların 3,3 milyonunu kentsel dönüşüm projeleriyle hayata geçirdik." dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı'nca ATO Congresium'da düzenlenen "Gençlik İçin Hemen Şimdi" programında katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Gençlik" şiirinden, "Anlattı erenler bir bahar değil, aşıkın ömründe bin bahar varmış. Hicranla ağaran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış." dörtlüğünü okudu.
Kalbinin gençlerin sevgisiyle, coşkusuyla ve muhabbetiyle hep genç kaldığını belirten Erdoğan, "Bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları veren Rabb'ime hamd ediyorum. Her günüme, 40 yıl önceki gençliğimin heyecanıyla başlama gücü veren Rabb'ime hamd ediyorum. Biz, 21 yıldır Türkiye'yi, gençlerimizle birlikte, gençlerimizin geleceği için hazırlıyoruz. Bugün de artık sizin zamanınızın misafiri olduğumuzun bilinciyle, bu hazırlıkları taçlandırmak için tüm tecrübemizi ve gücümüzü seferber ediyoruz. Unutmayınız, Cumhuriyet'imizin ilk asrını, eksiği ve fazlasıyla geride bırakırken, Türkiye Yüzyılı'nın sahipleri sizlersiniz." ifadesini kullandı.
Salondaki "Kızılelma, Togg, TCG Anadolu, bayağı havalı ülke olduk", "Hadi gülüm yandan yandan biz korkmayız ondan bundan", "Yenmiş seni. Çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş", "EYT'lileri emekli ettik, seni de edeceğiz bay bay Kemal", "Çekemiyorlar bizi, kıskanıyorlar bizi. Deliriyorlar sevdikçe seni", "Pazarlık gizli yapılır ama gizli kalmaz" ve "Anca yargılarlar bizi anlamaz onlar çünkü hokkabazlar bizimle anlaşamazlar" pankartlarını okuyan Erdoğan, "13 Mayıs gecesine kadar durmak yok." dedi.
Türkiye Yüzyılı'nı kendilerinin başlattığını, onu yükseltecek ve hedeflerine ulaştıracak olanın da gençler olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bin yıldır bu vatan topraklarında elden ele geçerek bize kadar gelen bağımsızlık ve kalkınma bayrağının yeni emanetçileri sizlersiniz. Biz bu bayrağı imanıyla, azmiyle, fedakarlığıyla, kanıyla, sabrıyla bu toprakları bizlere vatan yapan büyüklerimizden aldık. Şimdi de onu, tıpkı ecdadı Sultan Alparslan gibi, tıpkı ecdadı Osman Gazi gibi, tıpkı ecdadı Sultan Fatih gibi, tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi inşallah gençlerimiz sahiplenecek ve en zirveye çıkartacak.
Bu öyle büyük bir dava ki temelinden tepesine neresinde yer alırsanız alın, isminizi tarihe altın harflerle yazdıracaksınız. Canımızdan öte tuttuğumuz ülkemizi, 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurundaki bu gençliğe emanet edeceğimiz için gönlümüz müsterih. Şimdi burada öyle bir ses verin ki Ankara'dan dalga dalga 81 vilayetimize, oradan tüm dünyaya yayılsın."
"İşte ülkemin, milletimin ve hayallerimin gençliği"
Salondakilere, "14 Mayıs'ta ülkemizin 21 yıllık kazanımlarına sahip çıkıyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın inşası için 'Bismillah' diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için 'Hemen şimdi' diyor muyuz? 14 Mayıs'ta 'Doğru adımlarla yola devam' diyerek geleceğimize sahip çıkıyor muyuz? 14 Mayıs'ta sizlerin üzerinden yapılan sinsi hesapları bir kez daha bozuyor muyuz? 14 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz?" diye soran Erdoğan, salondan gelen "Evet" cevabı üzerine "Maşallah. İşte ülkemin, milletimin ve hayallerimin gençliği." ifadesini kullandı.
Gençlerin gücü ve enerjisi kendilerinde olduğu müddetçe üstesinden gelemeyecekleri mücadele bulunmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkenin geleceğini sizlere teslim ederken gözümüz arkada kalmayacak. Rabb'im hepinizden razı olsun. Sizler AK Parti döneminde doğmuş, AK Parti döneminde büyümüş, adeta hayatı AK Parti ile tanımış bir nesilsiniz. Haklı olarak eski Türkiye'yi görmediğiniz, yaşamadığınız için bazı mukayeseleri yapmakta zorlanıyorsunuz. Bugün ülkemizde üretimden istihdama her alanda ölçek öylesine büyümüştür ki Türkiye'yi 21 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlatırken verdiğimiz rakamlar, verdiğimiz örnekler yetersiz kalabiliyor."
Salonda, 1994 doğumlu bulunup bulunmadığını soran Erdoğan, kendisinin 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu hatırlatarak, bulunacakları tespitlerin CHP'li gençlere anlatılması gerektiğini söyledi.
Belediye başkanlığına geldiği zaman İstanbul'da çöp, çukur, çamur bulunduğunu, kentin suyu olmadığını anlatan Erdoğan, şunları ifade etti:
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ümraniye Belediye Başkanı CHP'liydi. Ümraniye çöplüğü patladı, 39 vatandaşımız öldü. Ardından biz İstanbul'u da Ümraniye'yi de 1994'te aldık. O çöplüğün olduğu yeri spor tesisleri ile donattık. İnanıyorum ki İstanbul'daki gençler İstanbul'un bu halini bilmiyor. Öyleyse ne yapacağız? Onlara bunu anlatmamız lazım, susuz İstanbul'u suya biz kavuşturduk. 120 kilometre uzaklıktan, Istranca Dağları'ndan İstanbul'a suyu getirdik, çöpü, çukurları kaldırdık. Doğal gaz yok gibiydi, İstanbul'a gazı biz kavuşturduk. Bay bay Kemal kızma. Karadeniz doğal gazını da getirdik mi? Getirdik. Vatandaşa bedava Karadeniz doğal gazını veriyor muyuz? Şimdi ona başlıyoruz inşallah. Şimdi ne diyorlar? Hayal. Siz neye hayal demediniz ki? Tilki yetişemediğine koruk dermiş. Bu tilkilerden nedir çektiğimiz?"
"Gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızın ev hayalinin ufkunu değiştirdik"
Seçimlerde AK Parti'den milletvekili adayı olan gençlerden ayağa kalkmalarını isteyen Erdoğan, salondakilere "Gençler, bu gördüğünüz ekip hep 30 yaşın altında. Bunların içinde liste başı olanlar, ilk 5'te olanlar var. CHP ne diyordu? 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı teslim edeceksiniz?' Bay bay Kemal sen tarih bilmiyorsun, bizim ecdadımız 19 yaşında bir çağ kapattı, bir çağı açtı. Biz de bu gençlerle beraber geliyoruz ve bir devri karanlık çağ olarak kapattık, aydınlık çağ bizle beraber geçti ve yola devam ediyoruz." dedi.
Gençlere rakamları başka bir açıdan yorumlayarak Türkiye'nin 21 yılını anlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Eskiden bu ülkede insanların ilk hayali, başını sokacak bir ev bulmaktı. Bu hayalin ölçüsü, kelimenin tam anlamıyla dört duvar, bir damdan oluşan barınak seviyesiydi. Büyükşehirlerimizin çevresini saran gecekondular, işte bu ihtiyacın bir neticesi olarak ortaya çıktı. Biz, gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızın ev hayalinin ufkunu değiştirdik. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizde 10,5 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak, vatandaşlarımızı güvenli, modern, yüksek standartlı yuvalara kavuşturduk.
Bu konutların 1,2 milyonunu TOKİ vasıtasıyla inşa ettik. Yine bu konutların 3,3 milyonunu kentsel dönüşüm projeleriyle hayata geçirdik. Kalan kısmı da gelişen, büyüyen, refah seviyesi yükselen Türkiye'nin tabii bir sonucu olarak özel sektör eliyle ülkemize kazandırıldı. Bugün de ev sahibi olmak isteyen gençlerimizi bu hayallerine kavuşturacak olan yine biziz. Üstelik sadece insanlarımızı ev sahibi yapmakla kalmadık, şehirlerimizi altyapısı ve üstyapısıyla modern bir görünüme kavuşturduk."
"Eski Türkiye'de otomobil sahibi olmak, çok sınırlı kesime mahsus bir ayrıcalıktı"
Vatandaşların doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ışıl ışıl şehirleriyle dünyadaki hiçbir ülkeden geri kalmayacak bir ülkeye sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Başlattığımız İlk Evim, İlk Arsam kampanyalarıyla, bedelinin yarısını karşıladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ülkemizde kendi evine sahip olma hayaline kavuşmamış kimseyi bırakmayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eski Türkiye'de, bu ülkede otomobil sahibi olmak, çok sınırlı kesime mahsus bir ayrıcalıktı. Ülkemizin yarım asır öncesinde geçen filmleri, müzikalleri hatırlayın. Oralarda, zenginliğin ölçüsü, bugün artık aksi düşünülemeyecek hale gelen standartlarda bir ev ve herhangi bir otomobil sahibi olmaktı. Biz, geçtiğimiz 21 yılda ülkemizi 14,5 milyon otomobil ve hafif ticari araçla donattık. Erbakan Hoca, Devrim otomobilini yapmıştı, biz de şimdi devrin otomobilini yaptık. Bay bay Kemal, 'Fabrikası nerede?' dedi. Yorulur musun, çık Gemlik'e gel, fabrikayı gör. 'Bunu nereye, nasıl satacaksınız?' dedi. Şimdiden ciddi manada siparişler başladı. Siparişleri yetiştirmekte artık fabrika zorlanıyor. Tıpkı ev sahibi olma gibi otomobil edinmeyi de ayrıcalık olmaktan çıkarıp ortalama gelir sahibi herkesin ulaşabileceği bir imkan haline dönüştürdük.
Üstelik Togg gibi yerli ve milli otomobil markamızla, bu gururu daha da öteye taşıyoruz. Bu ülkenin gençleri için ev sahibi olma gibi otomobil sahibi olmayı da standart hayat biçiminin parçası haline getirmeyi sürdüreceğiz. Yine eski Türkiye'de dilediğiniz eğitim seviyelerine kadar gidebilmek, pek az gencimize nasip olan bir imkandı. Üniversite sınavına giren her 10 evladımızdan ancak birinin yükseköğrenim görebildiği bir sisteme sahiptik. Biz, ülkemizin her alanı gibi eğitimde de altyapıyı, talebin tamamına cevap verecek düzeye getirdik. Anaokulundan liseye her seviyede 360 bin yeni derslik yaptık, 750 bin yeni öğretmen atadık, 131 yeni üniversiteyle yükseköğretim kurumu sayımızı 76'dan 208'e çıkardık. Öyle ki liseden mezun olan öğrencilerimizin tamamını yerleştirebileceğimiz kadar yükseköğrenim kapasitesine ulaştık. Böylece ülkemizdeki üniversite öğrencisi sayısı 1,6 milyondan 7 milyona yükseldi."
Artık öğrencilerin rekabetinin, herhangi bir üniversiteye girebilmek değil, istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne girebilmek üzerine kurulu olduğunu belirten Erdoğan, eski Türkiye'de iş bulmanın, istihdama katılmanın kolay olmadığını söyledi.
Geçen 20 yılda iş gücü arzı 22 milyondan 35 milyon kişiye çıktığı halde, istihdamı 11,5 milyon kişi artırarak, tarihin en yüksek çalışan sayısına ulaşıldığını ifade eden Erdoğan, sanayi bölgelerinin, turizm tesislerinin, ticari kuruluşların, tarım ve hayvancılık merkezlerinin gece-gündüz çalışıp, üretip, kazandığını kaydetti.
Erdoğan, küresel krizlerin hiçbirinin Türkiye'nin kalkınma atılımını yavaşlatamadığını, tam tersine krizleri fırsata çevirerek, büyümeyi hızlandırdıklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bazıları, bizim sık sık savunma sanayi ürünlerimizi gündeme getirmemizden rahatsız oluyor. Halbuki, bizim gururla saydığımız her savunma sanayi projemiz, aynı zamanda gerisindeki tasarım, yazılım, üretim gücüyle, gençlerimizin geleceklerini inşa eden birer teknoloji lokomotifidir. Biz, teknolojiye yaptığımız yatırımla gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlıyoruz. Yapılan konutlara, yollara, barajlara beton ve demir yığını gözüyle bakanların çapsızlığı, bu alanda da kendini belli ediyor. Kendilerinin hayranlık duyduğu ülkelerin nasıl geliştiğini, kalkındığını, zenginleştiğini bilmeyenler, her yatırıma takoz olmaya, her esere düşmanlık etmeye, her hizmeti değersiz hale getirmeye çalışıyor. Bunların derdi gençlerimize ufuk açmak değil, tam tersine gençlerimizin ufkunu kapatarak kendi kifayetsizliklerinin, içinde debelendikleri kin ve nefret bataklığının üzerini örtmektir.
Göreve geldiğimizde kişi başına milli gelir 3 bin 600 dolardı. Şimdi 10 bin 650 doların üzerine çıktıysa, bu, nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok önemli. Ve satın alma paritesine göre dünyada Türkiye 11'inci sıraya yükseldi. Ne diyorlar? İkide bir 'Türkiye'nin ekonomik durumu çok kötü.' İşte rakamlarla konuşuyorum. Biz, bunlardan 3 bin 600 dolardan bir Türkiye teslim aldık, şimdi ise 10 bin 650 dolar. Bunlar kendi kendine olmadı. Yaptığımız yatırımlar, altyapıda, üstyapıda bunların hepsi dünya ile yarışta olan bir Türkiye'nin hikayesidir."
"Biz yapmak, bunlar yıkmak için var"
Yaşanan onca badireye, saldırıya, tuzağa ve engellemeye rağmen Türkiye'nin bu noktaya geldiğini dile getiren Erdoğan, "Şayet Gezi olaylarından 15 Temmuz'una maruz kaldığımız kalleş saldırılarla bize ödetilen ekonomik bedeller olmasaydı, bugün çok daha üst sıralarda yerimizi alacaktık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Şimdi bay bay Kemal'in masası kaç kişiden oluşuyor? Önce 6'ydı, sonra 7 oldu, sonra 9 oldu. Ama bunun bir de görünmeyen ortakları var. Bunu da unutmayın. Peki bu ortaklar kimlerden oluşuyor? Bu ortaklar ne yazık ki Kandil'in parlamentodaki uzantılarından da oluşuyor. Bu ülke bir terör devleti değildir, olmayacaktır. Ve bay bay Kemal, orada bunlar ne sözü veriyor? Diyarbakır'da benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek öldüren, öldürten Selo'ya cezaevinden çıkma sözü veriyor. Yetmedi, aynı şekilde evlat katili, yavru katili Apo'yu da çıkarma sözü veriyor. Her kürsüye çıkan hanımefendi de öyle. Ne diyorlar? 'Biz, geliyoruz, cezaevlerinin kapısını kıracağız, hepsini dışarıya salacağız.' Bu ülke hukuk devleti değil mi? Hukuk devletinde ne zamandan beri cezaevi kapıları böyle kırılıyor? Öyleyse ana kademe, gençler, kadın kolları yükümüz ağır. Bu ülke, bu hainlere bırakılamaz. Gençler, biz yapmak için varız, bunlar yıkmak için var. Öyleyse çok çalışmamız lazım."
Erdoğan, dün Gemlik'te Togg ile miting alanına gittiğini, halkın kendilerini adeta karanfillerle engellediğini belirterek, "Meydana öyle gittik. 65 bin kişinin olduğu bir tören yaptık. Ne yaptık? Enerji üretim tesisinin temellerini attık. Oradan Manisa'ya geçtik. Manisa'da da Demokrasi Meydanı'nda yine 65 bin kişinin katıldığı bir miting yaptık. Demek ki şu anda bütün vatandaşlar gümbür gümbür sandığa gidiyor. İnşallah Türkiye Yüzyılı ile birlikte hak ettiğimiz yerlere de tırmanacağız." diye konuştu.
"Gözlerinize baktıkça kendi hayallerimi görüyorum"
Seçim öncesi birilerinin yine benzer hazırlıklar içinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Başaramayacaksınız. İstiklalimize, istikbalimize el uzatamayacağınız gibi ülkemizi hedeflerinden uzaklaştıramayacaksınız. Ekonomimizi rayından çıkartamayacaksınız. Milletimizin arasına etnik ve mezhebi fitne sokamayacaksınız." dedi.
"Bay bay Kemal ne diyor? 'Ben Aleviyim' diyor. Saygı duyarım, hayırlı olsun. Biz, senin Alevi olmandan rahatsız değiliz ki. Bayram değil, seyran değil, bunu söylemenin anlamı ne?" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz şunu biliriz, bizim Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim tek dinimiz var, İslam ve Müslümanlık. Biz, bunu anlatacağız. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkes'iyle, Gürcü'süyle, Abhazya'sıyla bir olacağız, beraber olacağız ama ülkemizi böldürtmeyeceğiz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu. İyi ki Alevi olduğunu söyledin. Bizim öyle bir derdimiz yok. Gençlerimizle bir ve beraber olduğumuz müddetçe, bu vatanın tek bir karış toprağına, bu milletin tek bir kazanımına el süremeyeceksiniz. Çünkü bu gençlik dünyayı bilen, ecdadını tanıyan, vatanına ve milletine kalpten bağlı, medeniyet ve tarih şuuru sahibi bir gençliktir. Ben, bu gençliğimizle iftihar ediyorum. Sizi gönlüme, bağrıma basıyorum.
Bu gençlik, ne küresel emperyalistlerin oyununa gelecek, ne sapkın akımların ülkesini istila etmesine izin verecek, ne geleceğinin karartılmasına rıza gösterecek bir gençliktir. Bay bay Kemal, buradan LGBT'ci çıkmaz. HDP'de var mı? Var. İYİ Parti'de var mı? Var. Aleyhte konuştuklarını hiç duydunuz mu? Bir de orada masanın etrafında ufak yavrucuklar var, onlardan böyle bir şey duydunuz mu? Hiçbir şey konuşabiliyorlar mı? Hayır, konuşamazlar. Sıkıysa konuşsunlar. Ne hale düştüler. Ama bu gençlik Türkiye'nin gençliğidir, Türk milletinin gençliğidir. Allah'ın izniyle bu gençlik, 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı muştusunu, sadece 9'lu koalisyona değil, 7 düvele ilan edecek gençliktir. Sizlerin gözlerine baktıkça, kendi gençliğimi, kendi heyecanımı, kendi hayallerimi görüyorum. Bana bu güzel duyguları doyasıya yaşattığınız için her birinize şükranlarımı sunuyorum."
"Sen, mutfakta çorba pişirebiliyorsan pişir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendileri için her seçim sürecinin, millete hem hesap, hem söz verme vesilesi olduğunu belirterek, "Hesap veriyoruz, çünkü 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyoruz. Söz veriyoruz, çünkü ülkemiz için hayata geçirecek daha çok hayalimiz, vizyonumuz var." dedi.
AK Parti'nin bugüne kadar Türkiye'ye kazandırdığı eser ve hizmetlerin videosunun gösterildiği programda Erdoğan, "Sizlere, özetin özetinin özeti mahiyetinde bir hatırlatma yaptık. Sadece eğitimden, spordan gençlerimiz için yaptığımız işlerin tamamını saymaya kalksak, değil saatler, günler bile yetmez." ifadelerini kullandı.
Bundan sonra yapılacakları da en az geçmişte yaptıkları kadar önemli gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ziya Paşa'nın bir beyiti var, nedir o? 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Biz, eserlerimizle konuşuyoruz. Her seçim döneminde asla yerine getirmeyecekleri bir vaat bohçası açar, asla tutmayacakları sözler söylerler. 'Yok suyu bedava vereceğiz, yok otobüslerin fiyatlarını şöyle indireceğiz.' derler. Bunları hiç yaşadınız mı? Biz, İstanbul'da yaşamadık. Ankara'dakiler, gençler yaşadınız mı? Yaşayamazsınız. Bunların hayatında yalandan başka bir sermaye yok. Bizim ilkemiz, söylediğimiz her şeyi yapmak, yapamayacağımız hiçbir şeyi de söylememektir. Ağızdan çıkan her sözün gerisinde bir vizyon, bir hedef olmalıdır. Gençlere sempatik görünmek için, gerçekte kendileri olmayan kılıklara bürünenlerin böyle bir dertlerinin bulunmadığı çok açık. Biz gençlerimizle irtibatımızı, öyle mutfakta video çekerek, otobüs kapısında raks ederek sağlamıyoruz. Gençlerimizle muhabbetimizi, öncelikle onlara her alanda en güzel hizmetleri vererek, aynı zamanda her fırsatta onlarla ruberu, yüz yüze bir araya gelerek yapıyoruz. İşte bugün de burada, aynı hassasiyetle, aynı anlayışla bir aradayız. Bizim gençlerimize güvenimizin en güzel örneği, seçilme yaşını 30'dan önce 25'e, sonra 18'e biz indirdik. Bu CHP'nin gençlere güveni yok. Ne diyorlardı? 'Çoluk çocuğa mı bırakacaksınız.' Biz, gençlerimize inandığımız için bu yasal değişikliği yaptık. Siz niye yapmadınız? Şimdi diyor 'Ben, gençlere güveniyorum.' Sen, mutfakta eğer çorba pişirebiliyorsan pişir. Yok."
"Genç girişimcilerimizin yanında yer alacağız"
Siyasi katılımdan girişimciliğe ve bürokratik atamalara kadar gençleri desteklediklerini dile getiren Erdoğan, "Milletvekili listelerinde gençlere en çok yer veren, dolayısıyla onların yetkinliğine ve katkısına en çok güvenen parti biziz. Nefesimizi, birileri gibi hesapsız kitapsız söylenmiş, içi boş vaatlere değil, hemen hayata geçireceğimiz somut projelere harcıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla, seçim beyannamelerinde gençlerle ilgili hepsi iyi çalışılmış, projelendirilmiş, en kısa sürede uygulanacak projelere yer verdiklerinin altını çizerek, şunları ifade etti:
"Ne diyor? 'Londra'ya gidiyorum, 300 milyar dolar Türkiye'ye getireceğim' diyor. Gençler inandınız mı? Adama sormazlar mı, sen hangi sıfatla gidiyorsun da oradan sana 300 milyar doları verecekler? İnanın, 5 tane keçiyi teslim edin, kaybedip gelir. İşte, SSK'nın başındayken, aman ya Rabbi. Savaş Ay hayatta olsa da o videoyu bir daha yayınlasa. Neler çektirdi neler. Ülkemizin kendi kaynaklarını en güzel şekilde kullanarak, biz bütçe oluşturduk. Karadeniz gazı, 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında hesap edilen rezerv değeriyle, ülkemizin son dönemdeki en büyük kazanımlarından biri olacak bay bay Kemal. Biz, bu gazın gelirlerinin bir kısmını, Aile ve Gençlik Bankası kuracağız ve bu bankadaki rezerve aktaracağız. Bu kaynakla, aile kurumumuzu güçlendirmeye ve gençlerimizi eğitimden evliliğe hayatın her aşamasında desteklemeye yönelik çalışmaları finanse edeceğiz.
Esasen, eğitim bursundan girişimcilik hibesi ve kredisine kadar pek çok alanda gençlerimize zaten ciddi destekler veriyoruz. Harç vardı, bu harçları kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Burs, nereden nereye... 45 liracık. Bütün bu kaynaklarla beraber Türkiye Yüzyılı'nı kuruyoruz ve doğal gazımızın geliriyle de Türkiye artık ele avuç açmayacak, çok daha farklı bir noktaya geleceğiz. Mesela, faizsiz kredi desteği sağlayarak, kendi işini kuran genç girişimcilerimizin yanında yer alacağız. Gençlerimizin dünya ile etkileşimini artıracak, yüksek lisans ve doktora programları için yurt dışına gönderilen öğrenci sayısını yükselteceğiz."
Yeni seçim şarkısı dinletildi
Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin genç milletvekili adaylarını sahneye davet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan tarafından Osman Yüksel Serdengeçti'nin Ayasofya şiirinin yer aldığı tablo hediye edildi.
Erdoğan konuşmasından önce salondakilere AK Parti'nin yeni seçim şarkısını dinletti.
Programa, AK Parti Genel Başkanvekilleri Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım ile Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri de katıldı.
AA