Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu Türkiye İnovasyon Haftası İnovalig Şampiyonlar Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerinin hayırlı olmasını diledi.
Ödülleri kazanan kişileri, kuruluşları ve firmaları tebrik eden Erdoğan, Türkiye'nin geleceği için çalışan, düşünen, üreten ve özgür fikirleriyle çığır açan Türk firmalarına şükranlarını sunduğunu kaydetti.
TİM ve Ticaret Bakanlığını da bu etkinlik vasıtasıyla ekonomiye katkı, değer sağlayan çalışmaları sebebiyle kutladığını belirten Erdoğan, "İnovasyonun yeni yüzyılı teması altında gerçekleştirilecek etkinliklerin önümüzde yeni ufuklar açacağına inanıyorum. Her yıl farklı bir temada düzenlenen İnovasyon Haftası, hem Türkiye'nin zengin birikimini, hem potansiyelini, hem de çoğu kere mahdut imkanlara rağmen şirketlerimizin elde ettiği başarıları ortaya koyuyor. Burada paylaşılan her bir başarı hikayesiyle milletimizin zorluklar karşısında pes etmeyen, çelikten iradesine bir kez daha şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda olduğu gibi iş dünyasında da meselenin sadece kaynak değil, aynı zamanda bir yürek meselesi olduğunu müşahede ettiklerini anlatarak, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin "İman varsa imkan da vardır" diyerek önlerine çıkan bentleri yıka yıka hedeflerine doğru yürüdüğünü dile getirdi.
"İnsansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5-10 yıl öncesine kadar ülkenin, esamesinin dahi okunmadığı pek çok alanda, bugün Türk şirketlerinin referans alınan, örnek gösterilen, adımlarının yakından takip edilen konuma ulaştığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Özellikle savunma sanayinde Türkiye Şampiyonlar Ligi'ne yükselmiştir. Ödül tebliğ edilecek firmalarımızın da katkısıyla bu alanda 20 yıl gibi kısa bir sürede çok büyük bir başarı hikayesi yazdık. Savunma sanayi, ana ve alt yüklenicileri, KOBİ'lerin, araştırma kuruluşlarının, üniversitelerin geliştirdiği özgün ürünlerin ve ihracatıyla ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri haline dönüşmüştür. Bundan 20 yıl önce savunma sanayinde faaliyet gösteren firma sayımız 56 iken bugün aynı alanda 1600'den fazla firmamız bulunuyor. Göreve geldiğimizde 62 savunma projesi yürütülürken yarısı son 6-7 yılda başlatılanlar olmak üzere bugün bu sayı 757'yi geçti. Savunma projelerimizin bütçesini yaklaşık 5,5 milyar dolardan ihale süreci devam edenlerle birlikte 75 milyar doların üzerine çıkardık. Toplam 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı yapabiliyorken, inşallah bu sene 4 milyar doları aşacağımıza inanıyorum."
Savunma ürünlerinde bile yabancılara muhtaç olan ülkeyi NATO müttefiklerine ileri teknolojili ürünler satan bir ülke haline getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "İnsansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer alıyoruz. Tüm bunları da öyle birilerinin destekleriyle değil, gizli açık ambargolara tehditlere, şantajlara, baskılara rağmen başardık. Bundan sadece 20 yıl önce yüzde 70-80 oranında dışa bağımlı olduğumuz bir alanda, kamu-özel, hep beraber sabırla çalışarak, üreterek, zorluklar karşısında pes etmeyerek hamdolsun tabloyu tamamen tersine çevirdik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer başarı örneklerinin havacılıktan enerjiye, otomotivden yazılıma, bankacılıktan iletişime kadar birçok sektörde yaşandığını bildiklerini belirtti.
Göreve geldiklerinde adeta iflasın eşiğinde olan Türk Hava Yolları'nın bugün yolcu sayısında rekordan rekora koştuğunu aktaran Erdoğan, diğer hava yolu şirketleri salgının açtığı yaraları sarmaya uğraşırken Türk Hava Yolları'nın sektördeki öncü rolünü günden güne tahkim ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, enerjide kendi sismik araştırma ve sondaj gemilerinde Karadeniz'de keşfettikleri 540 milyar metreküplük doğal gazda yeni bir dönemi başlattıklarına işaret ederek, "Hiç kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan sınırlarımız içinde ve dışında petrol, doğal gaz arama faaliyetlerimizi kendimiz yürütebiliyoruz. Karadeniz gazını, milli sistemimize dahil etme çalışmalarımız sürerken, son dönemde petrolle ilgili çeşitli illerimizden müjdeli haberler geliyor. Yurt içi petrol üretimimizi önümüzdeki yıl günlük 100 bin varile çıkartmayı planlıyoruz." bilgisini verdi.
"Devrim otomobillerini engelleyenlere cevabımızı Gemlik'ten devrin otomobiliyle verdik"
Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli otomobili Togg ile milletin 60 yıllık bir hayalini daha gerçeğe dönüştürdüklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"29 Ekim'de Cumhuriyetimizin 99'uncu yılına bir armağan olarak Togg'un Gemlik'teki en son teknolojiye sahip üretim üssünü hizmete açtık. Üretim ekibinin 'akıllı cihaz' diye tarif ettiği Togg'un testleri şu anda devam ediyor. İnşallah birkaç ay içinde Türkiye'nin ve Türk sanayisinin gurur vesilesi olacak Togg'u yollarımızda görmeye başlıyoruz. Bundan 60 sene önce algı üzerine kurulu propagandalarla Devrim otomobillerini engelleyenlere cevabımızı Gemlik'ten devrin otomobiliyle verdik. Davet edildiği halde TOGG'un fabrika açılışına gelmeyip 10 bin kilometre öteye hamburger yemeye giden, kendi ülkesindeki teknolojilerden habersiz vizontele muhalefetini ise kendi cahilliğiyle baş başa bırakıyorum. Gel be gel, bir şeyler görürsün, bir şeyler kaparsın. Her zaman bu fırsatı bulamazsın. Hamburger burada çok ama Togg yok. Türkiye'nin meselelerine yerli ve milli çözümler üretmek yerine, geçmişi şaibeli, ithal ekonomi komiserlerinden medet umanları bir an önce içinde bulundukları gaflet uykusundan uyanmaya davet ediyoruz. İşte bizim bilgelerimiz burada. Bu gençlik ithal değil, yerli ve milli."
"Salgın krizini, güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde en az hasarla atlattık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli bir kısmını salgın döneminde hayata geçirdikleri yatırımları, 2002'den beri ülkeye kazandırdıkları muhkem altyapının meyveleri olarak sunduklarını ifade etti.
Türkiye'nin, gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı derinden sarsan salgın krizini, güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde en az hasarla atlattığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"İşte o dönemde, sadece 45 gün içinde Yeşilköy'de ve Anadolu Yakası'nda iki şehir hastanesini, altyapısıyla ultrasonografi, tomografi, MR, bütün bunlarla beraber 1006 yataklı odalı Yeşilköy'de, bir diğeri de Anadolu Yakası'nda. 45 günde bunları bitiren bir iradeyiz biz. Dünya bunlara hayran kaldı. Şu anda uçağıyla Yeşilköy'e inip, 5 dakikada hemen şehir hastanesine geçilen bir irade, biz bunu kurduk. İstedik ki yurt dışından hastalar mı gelecek, buyursunlar gelsinler. Ve dünyada bunlar pek yok. Geçen yine söyledim, eskiden cebinde doları olanlar Cleveland'a gidiyordu. Şimdi diyoruz ki, cebinde Türk lirası olan buyursun, hastanelerimiz açık."
"255 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize inşallah yaklaşıyoruz"
Erdoğan, kısıtlamalar dolayısıyla insanların haftalarca evden dışarı çıkamadığı, Batılı ülkelerde market raflarının günlerce boş kaldığı, bırakın sokaktaki vatandaşı sağlık çalışanlarının bile maskeye ulaşamadığı, tedarik zincirlerindeki kırılmalar nedeniyle birçok yerde üretimin durma noktasına geldiği, dünyanın daha önce hiç görmediği sahnelerin yaşandığı o sancılı, sıkıntılı günlerde Türkiye olarak ekonomide kontak kapatmadıklarının altını çizdi.
Batılı ülkeler bile kamu yatırımlarına ara verirken, kendilerinin mega projeler dahil yatırımlara yenilerini eklemeye sürdürdüklerinden bahseden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şirketlerimizi üretime, ticarete, istihdama devam etmeleri noktasında hem teşvik ettik hem de kendilerine gereken her türlü desteği sağladık. Zor günlerinde devletimizin desteğini yanında hisseden firmalarımız da çalışarak, üreterek, yeni pazarlar bularak, yeni ürünler geliştirerek, krizi fırsata çevirme yolunda gerçekten takdire şayan bir başarı yakaladılar. İhracat rakamlarından büyüme ve istihdam oranlarına birçok temel veride bunun müspet yansımalarını gördük, görüyoruz. Salgına rağmen ekonomik büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdüren dünyada sayılı ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 11,4'lük büyümeyle G20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştik. Bunu da birilerinin iddia ettiği gibi tüketime dayalı değil, üreterek başardık. Bu büyüme oranına ulaşılmasında mal ve hizmet ihracatının katkısı 5,3 puan gibi yüksek bir seviyede gerçekleşti. Küresel düzeyde resesyon endişesinin arttığı bir dönemde 2022 yılının ilk üç çeyreğinde ekonomik büyümemiz devam etti. İhracatımız her ay rekor kırarak 255 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize inşallah yaklaşıyoruz."
"Hayat pahalılığı meselesini de adım adım çözüme kavuşturuyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, organize sanayi bölgeleri, fabrikalar ve imalat tesislerinin çoğu zaman üç vardiya sistemiyle harıl harıl çalıştığını söyledi.
"Avrupası ve Amerikası dahil, tüm dünyanın en büyük sıkıntı kaynağı olan hayat pahalılığı meselesini de adım adım çözüme kavuşturuyoruz." diyen Erdoğan, üretimi, istihdamı ve ihracatı önceleyen düşük faiz politikasının enflasyonun üzerindeki olumlu etkilerinin yakında daha çok hissedileceğini belirtti.
Erdoğan, "Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına dahil edene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Nasıl geçmişte yaptığımız yatırımların meyvelerini bugün topluyorsak, bugün atacağımız adımların neticelerini de gelecekte göreceğiz." ifadelerini kullandı.
Maruz kalınan onca saldırıya rağmen elde ettikleri başarıların sırrının mevcutla yetinmeyip sürekli daha iyinin ve daha yeninin peşinde koşmak olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz başkalarının eksik ve hatalarına değil, her zaman kendimize odaklandık, kendimizle yarıştık, kendimizi geliştirmeye çalıştık. Kim ne derse desin, doğru bildiğimiz yolda yürümekten asla çekinmedik. Meyve veren ağacı taşlamayı hatta mümkünse kökünü kurutmayı amaçlayan zihniyet attığımız tüm bu adımlarda karşımızda yer aldı. 'Yapamazsınız' dediler, 'Başaramazsınız' dediler. Yatırımlara çamur atmak için akla hayale gelmedik yollara başvurdular. Gün oldu bizi hayalcilikle, bizi macera peşinde koşmakla suçladılar. Gün oldu yabancı büyükelçilere mektuplar yazarak, iş adamlarını tehdit ederek, Türkiye'yi karalayarak vizyon projelerimizi engellemek istediler. Ülkenin şahlanışına ket vurmak için sokak olaylarına ve hatta teröre destek vermek dahil her türlü yolu denediler. Ama biz bunların hiçbirine eyvallah etmedik, hiçbirine boyun eğmedik."
"İnovasyon ve teknolojik dönüşüm, üretim ve ihracat hedeflerimiz için kilit öneme sahip"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnanç tekeden bile süt çıkarır." inancıyla ülke ve millet için çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.
1915 Çanakkale Köprüsü'nü örnek gösteren Erdoğan, "Şu anda dünyada ilk üç taneden bir tanesi. Siyaseti, sivil toplumu, iş dünyasıyla bugün de yapmamız gerekenin bu olduğuna inandık. Şimdiye kadar başardıklarımızı gelecekteki başarılarımızın öncüsü olarak görüp kendimize yeni hedefler belirlememiz gerekiyor." dedi.
Katma değer üreten, markalı, özgün tasarımlı ve inovatif ürünlerle dünya pazarlarında boy gösteren bir ülke olmalarının önünde hiçbir engel bulunmadığının altını çizen Erdoğan, inovasyon ve teknolojik dönüşümün, üretim ve ihracat hedefleri için kilit öneme sahip araçlar olduğunu bildirdi.
Erdoğan, üretim zenginliği, kalite altyapısı, insan kaynağı, dünyanın her yerine ihracat imkanı gibi pek çok avantaja sahip olduklarını belirterek, "Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde ülkemizin takip ettiği dengeli, hakkaniyetli ve barışçıl politikalar da Türkiye'ye yönelik ilgiyi artırmıştır. Gıda ve enerji krizinin herkesi etkilediği bir dönemde Allah'a hamdolsun biz daha rahat bir konumdayız. Asya merkezli üretim ve tedarik ağına alternatif adres arayışlarında Türkiye'nin ismi daha fazla telaffuz ediliyor. Tüm bu avantajları ancak yeni pazarlara açılarak, yeni müşteriler bularak, ihraç sepetimizdeki katma değerli ürünlerin sayısını daha da çoğaltarak fırsata çevirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
İhracatçılara da seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Sizlerden tıpkı bir akıncı gibi Türkiye'nin ihracat bayrağını yeni yerlere ulaştırmanızı, 'Kızıl Elma' yolunda hep daha ileriye yürümenizi bekliyorum. Rabb'im yolunuzu, yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bugüne kadar yatırımlarıyla üretimleriyle istihdamlarıyla ihracatlarıyla araştırma geliştirme faaliyetleriyle büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek veren siz kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ödül alan tüm firmalarımızı tekrar tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum."
Erdoğan, firmalara ödüllerini takdim etti
İnovasyon Haftasının hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, daha sonra "İnovalig Büyük Ölçek Kategori Şampiyonu" 5 firma ile Türkiye İnovasyon Haftası'na destek veren 10 kuruma ödül ve plaketlerini verdi.
Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve davetliler katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde sergi alanlarını ziyaret etti.
Ticaret Bakanı Muş ve Gültepe tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Yerebatan Sarnıcı'nın kolaj teknikle yapılan tablosu takdim edildi.
AA