Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde inşallah, Fırat Kalkanı Harekatı ile ilk adımını attığımız güney sınırımızı terörden arındırma operasyonunu Afrin'le devam ettireceğiz." dedi.
Erdoğan, Hüseyin Akbaş Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Tokat'ın her zaman olduğu gibi bugün de çok başka olduğunu belirtti.
Kongre için şehre geldiğini ancak salonun neredeyse 10 katı kalabalığın dışarıda olduğunu vurgulayan Erdoğan, Tokat'ın hiçbir zaman kendilerini yalnız bırakmadığını ve arkalarında durduğunu söyledi.
Normalde hemen her yıl Tokat'ı ziyaret ettiğini ancak bu kez arayı biraz uzattıklarına belirten Erdoğan, "Siz Tokatlı kardeşlerimizi çok özledik, çok göresidik. Kor bir ateş gibi büyüyen 3,5 yıllık bu hasreti hamdolsun bugün sona erdiriyoruz." ifadesini kullandı.
"Bana bak siz de içeri gireceksiniz ha"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1997'de hapse girmesine neden olan Ziya Gökalp'ın "Asker Duası" şiirinin salondaki gençler tarafından okunması üzerine, "Bana bak siz de içeri gireceksiniz ha. Gençler maşallah derslerini iyi çalışmışlar." dedi.
Erdoğan, Tokat'ın asırlardır olduğu gibi bugün de Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yerini aldığını bildirdi.
Tokatlıların yiğit evlatlarının sivil-asker-polis ayrımı olmadan "Mesele vatansa gerisi teferruattır anlayışı" ile tıpkı ecdatları "onbeşliler" gibi iş başa düşünce ilk safta şehadete yürüdüklerini vurgulayan Erdoğan, 15 Temmuz'da verilen 251 şehitten altısının Tokatlı olduğunu anımsattı.
Aziz toprakları vatan kılmak için canlarını feda eden şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün hepimiz 780 bin kilometrekare vatan hududunda, gece yastığa başımızı huzurlu bir şekilde koyabiliyorsak bunu öncelikle şehit ve gazilerimizin fedakarlığına borçluyuz. Şayet ülkemizin her bir köşesinde bayrağımız gururla dalgalanıyorsa bunda en büyük pay, 'Canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyerek canlarını hiçe sayan Tokat’ın aslanlarına aittir."
"Hukuki ve adli süreci yakından takip ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek yurt dışında gerek yurt içinde terör örgütleri arasında ayrım yapmadan mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"15 Temmuz gecesi 251 vatan evladını şehit eden, 2 bin 193 vatandaşımızı yaralayan Fetö'cü hainlere döktükleri kanın hesabını hukuk içinde soruyoruz, sormaya devam edeceğiz. FETÖ ile mücadele Türkiye Cumhuriyetinin son yıllarda verdiği en zor, en çetin, en hayati mücadelelerden biridir. İstikbalimizi garanti altına almanın, milli bekamızı tahkim etmenin en kritik aşamasıdır. Bu bilinçle meseleye yaklaşıyor, hukuki ve adli süreci yakından takip ediyoruz. Bir taraftan örgütün süreci sabote etmeye yönelik manipülasyonlarına gerekli cevabı verirken, gerekli tedbirleri alırken diğer taraftan da kılı kırk yararak adaletin tecellisi için çaba sarf ediyoruz. Hamdolsun davalar yavaş yavaş karara bağlanmaya başladı."
"Kalleş örgütün gerçek yüzü ortaya çıkmıştır"
"Dünyanın belki de gelmiş geçmiş en büyük şeytani organizasyonun yapıldığı bir durumla karşı karşıyayız." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"40 senedir milletimizin kanını emen bu kalleş örgütün gerçek yüzü, karanlık ve kanlı geçmişi ortaya çıkmıştır. Artık saklanacakları, gizlenecekleri bir yer kalmadı. PKK'dan bazı dersler aldılar. Onların dağlarda inleri vardı. Şimdi bakalım bunların inleri neresi olacak.
İşte geçen gün gördünüz değil mi? Bir tuvaletin arkasından nasıl bir yerlere girip çıkıyorlar. Nereye girerseniz girin oralarda da sizi bulacağız, çıkartacağız ve yargıya teslim edeceğiz. Pensilvanya'daki şarlatan, kişisel hırsı için Müslümanlığı tahrif ederek, yalanı, iftirayı ve takiyeyi adeta kutsallaştırarak, kendine yeni bir inanç, yeni bir din ihdas etmiştir. Kimi bir dolara kimi 50 bin dolara ruhunu satan bu örgüt mensuplarının, çıkarları uğruna işlemeyecekleri günah, yapmayacakları ihanet yoktur. Son birkaç yılda aldığımız tedbirlerle, devletimizin bünyesini bu sinsi kanser hücresinden temizliyoruz. Devletimizin kurumları, FETÖ'nün haşhaşilerinden arındıkça hamdolsun artık her açıdan daha güçlü hale geliyoruz."
"En ufak bir taciz bizim için işaret fişeğidir"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim nazarımızda PKK neyse DEAŞ da odur. FETÖ ne kadar vahşi bir örgütse DHKP-C de YPG de aynı şekilde vahşi bir örgüttür. Bu örgütlerin sınırımızın içinde veya dışında olmasının, adının demokratik gibi kavramlarla allanıp pullanmasının bizim için hiçbir manası yoktur. Şimdi Amerika isimler değiştiriyor. Sosyal demokratik güçler veya Suriye Demokratik Güçleri... Bunları artık yutmuyoruz. Bunu gidin başka yerlere anlatın. İkide bir isim değiştirmek suretiyle Amerika, bizi mi aldatacaksın?
Tüm Batı'ya sesleniyorum, terör örgütlerinin bir başka terör örgütüyle mücadelesine teşne hale getirilmesine fırsat veren ülkeler, ikili ilişkilerimizi zedeliyor. Bunu bilmeleri lazım. Onun için terörist Gabar'da da teröristtir, Bestler Dereler'de de teröristtir, Kandil'de, Sincar'da, Afrin'de, Münbiç'te de teröristtir. Birileri kısa vadeli çıkarları adına bu katil sürüleri arasında ayrım yapabilir ama Suriye'deki teröristleri de ülkemizdeki teröristleri de biz çok iyi biliyoruz. Ne dedim? Bir gece ansızın gelebiliriz. Tabii geceler bitmez. Geceler, çok özgürlüklere gebedir. Onun için bizim gecelerimiz de bunlara çok gebe. Bizi izlesinler. Şu anda sınırlarımızdaki en ufak bir taciz, bizim için atılması gereken adımların işaret fişeğidir."
Kimi ülkelerin, terörist olarak kabul ettiği yapıları çeşitli hokkabazlıklarla meşrulaştırmaya çalışabileceklerini belirten Erdoğan, "Bizim için terörist her yerde teröristtir. Katil her yerde katildir." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin geldiği nokta itibarıyla bu şer şebekelerinin hepsini mezara gömecek güç, kudret ve imkana sahip bir ülke olduğuna dikkati çekti.
"Oyalama taktikleriyle geçirecek tek bir an yok"
Artık devletin oyalama taktikleriyle geçirecek tek bir anının olmadığını vurgulayan Erdoğan, milli güvenliği tehdit eden, vatandaşların canına kasteden tüm örgütlerin kaynağında bertaraf edileceğini kaydetti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nasıl sınırlarımız içinde bölücü terör örgütüne göz açtırmıyorsak sınırlarımızın öte tarafında da bunların hakkından gelmeye kararlıyız. Önümüzdeki günlerde inşallah Fırat Kalkanı Harekatı ile ilk adımını attığımız güney sınırımızı terörden arındırma operasyonunu Afrin ile devam ettireceğiz. Bu süreçte müttefiklerden beklentimiz, aramızdaki köklü ilişkinin ruhuna uygun davranmalarıdır. Model ortaklık, dostluk ve stratejik müttefiklik gibi kavramların ne kadar gerçek ne kadar sahte olduğu ayan beyan ortaya çıkacaktır.
Biz her şeye rağmen bölgede Amerika ile ortak çıkarlarımız olduğuna inanıyor, birlikte hareket edebileceğimizi ümit ediyoruz. Zira dönem, Türkiye'ye destek olma, stratejik iş birliğinin hakkını verme dönemidir. Biz kendilerinden Türkiye'nin meşru çabalarına destek olmalarını bekliyoruz. Biz dostlarımızdan ülkemiz için beka sorunu olan böyle hassas, böyle kritik bir meselede kendilerine yakışan bir tavır içinde olmalarını bekliyoruz. Afrin operasyonu sırasında bu güçlerin terör örgütüyle aynı safta görünme gibi bir yanlışa mahal vermeyeceklerini ümit ediyorum. Nasıl Fırat Kalkanı Harekatı'nı başarıyla neticelendirmişsek İdlib operasyonunu da sonraki adımları da inşallah zafere taşıyacağımıza inanıyorum."
"Biz, aldığımız siyasi terbiye gereği asla böyle davranmadık"
Neşet Ertaş'a babasının "Aşk ile çalışan yorulmaz" sözlerini anımsatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birileri Türkiye haritasını renkli boyalarla şöyle boyayabilir, şehirlerimiz arasında ayrımlar yapabilir, birileri makbul seçmen, makbul vatandaş ayrımına gidebilir. Kimi siyasetçiler, sadece kendilerine destek veren şehirleri ziyaret edip, sadece kendi seçmeninin halini, hatırını soruyor da olabilir. Ama biz, aldığımız siyasi terbiye gereği asla böyle davranmadık.
Ülkemizi hiçbir zaman farklı renklere boyamadık. Seçmenleri 'bize oy veren', 'vermeyen' diye ayırmadık. 81 vilayetin tamamını, 80 milyonun her bir ferdini dinine, inancına, mezhebine, kültürüne bakmadan kucakladık, bağrımıza bastık."
"Havalimanımız şu anda ihale sürecinde"
İstanbul gelişirken Tokat'ın geri kalmadığının, İzmir büyürken Çorum ve Sivas'ın ihmal edilmediğinin altını çizen Erdoğan, son 15 yılda Türkiye'nin tamamının geliştiğini, büyüdüğünü, ekonomik, sosyal ve ticari olarak kalkındığını belirtti.
AK Parti dönemlerinde yapılan hizmetler ve hayata geçirilen projelerle Tokat'ın nereden nereye geldiğinin çok iyi bilindiğine işaret eden Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
"Bin 745 adet yeni derslik inşa ettik, 7 bin 875 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları ve 15 adet spor tesisi kazandırdık. Biri 200 yataklı Tokat Devlet Hastanesi olmak üzere 14 hastane, bir ağız ve diş sağlığı merkezi ve 8 adet birinci basamak kuruluşundan oluşan toplam 23 sağlık tesisi inşa ettik. 150'şer yataklı Erbaa ve Turhal devlet hastanelerinin ve Pazar İlçe Hastanesi'nin de yapımı devam ediyor.
TOKİ aracılığıyla Tokat'ta son 15 yılda 5 bin 71 konut projesi başlattık. 2002 yılına kadar Tokat'ta sadece kaç kilometre yol vardı, biliyor musunuz? 16 kilometre yol vardı. Biz ise buna 15 yılda tam 255 kilometre bölünmüş yol ilave ederek, Tokat'ın toplam bölünmüş yolunu 271 kilometreye çıkardık. Şu anda yapımı devam eden toplamda maliyeti yaklaşım 1,5 milyar lira olan 9 yol projemiz var. Tokat çevre yolu köprüleri de yapımı planlanan projelerimiz arasında. Tokat-Turhal arasına yeni bir demiryolu yapmak için çalışmalara başladık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut havalimanın küçük olduğuna değinerek, şimdi yeni bir havalimanı yapılması için çalışmaların başladığını ifade etti.
Erdoğan, "Toplam maliyeti 175 milyon, yani 175 trilyon lira olan, yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız, şu anda ihale sürecinde. Bu yıl yapımına başlayıp 2020 yılında da tamamlamayı hedefliyoruz." dedi.
"Bu milleti bölemeyecekler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerine işaret ederek, kendileri için görev ve koltukların birer araç olduğunu, makamların ise sorumluluk anlamına geldiğini bildirdi. Bunun için kendilerinde görev değişimlerinin kavga gürültüyle değil, kucaklaşmayla, helalleşmeyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Hamdolsun bizim kongrelerimizde birileri gibi yumruklar konuşmaz, sandalyeler havada uçuşmaz. Bizim kongrelerimizde hakaret, çatışma, kargaşa olmaz. Bizim her kongremiz ahitlerimizi yenilediğimiz, kardeşliğimizi perçinlediğimiz demokrasi şölenleridir. Bizim her toplantımız ülkemize ve milletimize, özellikle istikbalimize, istiklalimize yönelik önemli kararlar aldığımız meşveret meclisleridir. Bu dava için halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak gören, bu kutlu hareketin büyümesi için çaba harcayan her bir kardeşimin bizim başımızın üzerinde yeri vardır."
Rabia işareti yaparak salondakilerle "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tek millet diyoruz, neden? Çünkü bu milleti bölemeyecekler. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abhaza'sıyla, Roman'ıyla velhasıl biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Tek bayrak, bayrağımıza eş bayrak asla kabul etmiyoruz. Çünkü o, şehidimizin kanından rengini aldı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan, 'Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Vatanımızı böldürmeyeceğiz. Yok PKK'sıydı, yok onlarla beraber kol kola dolaşanlardı. Asla. Onlara göz açtırmayacağız. Nerede? Sandıkta, gereğini yapacağız. 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarında, bölmek isteyenlere karşı biz Phantom oluruz, Atak helikopterlerimizle, tank, top oluruz ve milletçe bunların üzerine geliriz, 15 Temmuz'da olduğu gibi. Tek devlet, bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Pensilvanya'daki niye orada, niye kaçtı, onunla beraber olanlar niye kaçtı? Bunların bu topraklarda nasibi yok. Şimdi nasiplerini varsın başka yerlerde arasınlar ama biz bu toprakların gerçek sahibiyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını salondakilerle, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözleriyle tamamladı.
AA