Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Eğitimde FATİH projesi kapsamında dağıtılan tablet sayısının 163 bine ulaştığına işaret eden Erdoğan, "Mart ayı sonunda bu sayıya 675 bin daha ilave edeceğiz. Yakında 10 milyon tablet için de ihale yapılacak" dedi.
Geniş bant internet aboneliği sayısı 34 milyona ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hükümet interneti yasaklıyor diye yaygara koparanlar var. Öte yandan millet ne yapıldığını biliyor. Okullara geniş bant internet erişimi sağlayan bir kadroya siz, 'Yasakçı, sansürcü, diktatör' diye çamur atarsanız, hiç kusura bakmayın o çamur döner, bu çamuru atanların yüzüne çarpar. 2011'de internete sansür diye sokağa dökülenler, bugün de aynısını yapıyor. Hayır arkadaşlar, internete sansür gelmiyor, özgürlük kısıtlanmıyor. Sadece ahlaksızlığa, şantaja, tehdide karşı tedbir alınıyor. Neşter doktorun elinde hayat kurtarır ama katilin elinde can alır."
İnternet düzenlemesinden en fazla muhalefet partilerinin istifade edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Çünkü en fazla kaset saldırısına uğrayan, kayıtlarla en fazla tehdit edilen, dizayn edilen CHP ve MHP'dir. Biz yeni internet düzenlemesiyle sadece çocukları değil, CHP'yi, MHP'yi diğer partileri de alçakça tehdit ve şantaj karşısında koruma altına alıyoruz" dedi.
KORKAKLAR ZAFER ANITI DİMEZ
İnternet üzerinden yayınlanan görüntülere de değinen Başbakan Erdoğan, elinde görüntü ya da ses kaydı bulunanların, söz konusu kayıtları yayınlaması çağrısında bulundu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kimin elinde hangi görüntü, ses kaydı varsa ortalığa saçsınlar. CHP ve MHP'nin siyaset yapmak için zaten kırıntılara ihtiyacı var. Buyursunlar, CHP ve MHP'nin önüne o kırıntıları, yemleri atsınlar. Korkaklar zafer anıtı dikemez."
Başbakan Erdoğan, CHP'ye çağrıda bulunarak, "Bugün de arkanızdaki perdeden CHP eski Genel Başkanı'yla ilgili internete verilen bizim engellediğimiz o görüntüleri de yayınlayın. Madem ahlakı bu kadar ayaklar altına aldınız, bugün de grup salonunda CHP'li belediye başkanlarının rüşvet pazarlıklarının, yamyam itiraflarının ses kayıtlarını da yayınlayın" diye konuştu.
AK Parti'nin kapatılması için ellerinden gelenleri yapanların, şimdi de yine ellerinden geleni yaptığını belirten Erdoğan, "28 şubat'ta yaptılar, milletten cevabını aldılar. İşte bu medya 30 Mart'ta da gereken cevabı milletten alacak. Bunlar hangi manşeti atarsa atsınlar, 30 Mart'ta son manşeti millet atacak" dedi.
GEZİCİLERLE PARALEL ÖRGÜTÜN PATRONU BİR
Gezi Parkı odaklı gelişmeler ile "paralel yapı"nın bağlantısının olduğunu belirten Erdoğan, "Gezicilerle paralel örgütün patronu bir. Bunlar zaten ezelden kardeştirler. İşte şimdi de milli iradeye karşı birlikte operasyon yürütüyorlar. Biz bunları 28 Şubat'taki ihanetlerinden de tanırız. 'Beceremediniz bırakın' manşetini bu millet unutmadı, unutmayacak " şeklinde konuştu.
MEDYA TARİHİNİN EN ALÇAK LİNÇ GİRİŞİMİ
Konuşmasında, Kabataş'ta yaşanan olayın görüntülerine de değinen Erdoğan, "Son günlerde medyada en müptezel linç girişimi yapılıyor. Son günlerde medya tarihinin en alçakça linç girişimi yapılıyor. Bir kadıncağız, açık söyleyeceğim. Bizim Bahçelievler Belediye Başkanımızın gelini bu. Kabataş’ta linç girişimine maruz kalıyor. Bunu ifade vererek izah ediyor. Yetmedi adli tıp raporuyla, kendisinin ve bebeğin vücudundaki darp izlerini belgeliyor. Haziran’daki linç girişimi yetmezmiş gibi 8 ay sonra medya yeniden linç girişimine başlıyor. Malum gazeteler, televizyonlar, aynı yerden emir ve talimat alarak, genç bir kadın üzerinden linç kampanyası başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü be? Sizin vicdanınız bu kadar mı karardı? Çocuklarınızın, eşinizin yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz be? Sizin çocuklarınızın başına gelseydi böyle mi davranırdınız? Vicdan... Vicdan... Vicdan..." şeklinde konuştu.
DÜN BAŞÖRTÜSÜNE FÜRUAT DİYENLER...
"Bundan sonra her tecavüze uğrayan kadın, bunları ikna etmek için görüntü kaydıyla mı dolaşacak?" diye soran Erdoğan, "Kocasından şiddet gören kadın, iddiasını ispat etmek için elinde kayıtla mı gelecek? Sokakta kurşunlanarak öldürülmüş kadın, cesedinin yanına görüntü kaydı mı koyacak? Ortada ifade tutunağı, adli tıp raporu, linç edilmiş bir kadın, darp edilmiş bir bebek var. Bunlar çıkmışlar, olayın nasıl olmadığını ispat etmeye çalışıyorlar. Vicdan, vicdan, vicdan... Eğer o kadıncağız başörtülü olmasaydı, bu linç olur muydu? Dün başörtüsüne 'Füruat' diyenler, bugün başörtülü bir kadın üzerinden başörtüsü düşmanlığını sürdürüyorlar" ifadelerini kullandı.
"SON ÇETE İLE MÜCADELE EDİYORUZ"
Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki en büyük engellin çeteler, mafyatik yapılar, cuntalar olduğuna işaret eden Erdoğan, "11 yıl boyunca çetelerle mücadelemizde sağladığımız başarı oranında demokratik hamleler gerçekleştirdik. Şimdi artık son çete ile mücadele ediyoruz. Bu çete de tarihe karıştığında, bu paralel yapı da çöktüğünde inanın demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak" dedi.
Yargı içindeki paralel yapının, jandarmadaki uzantıları ile MİT'e operasyon düzenlediğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnanın İstanbul işgal edildiği dönemin mütareke basınında dahi bu derece bir hıyanet sergilenmemiştir. Bu operasyon, düpedüz bir casusluk operasyonudur. Buradaki ayrıntılar ortaya çıktığında o operasyonda kimlerin yer aldığı, kimlerin kimlere talimat verdiği ihbarda bulunduğu ortaya çıktığında milletim ihanetin derecesini daha net olarak görecek."(trthaber)