Ankara
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan iddianamede, HDP tarafından örgütün dağ kadrosuna gönderildiği belirtilenlerin bazılarına ilişkin isim, kod adı, katılım yılı ve katılım yerini gösteren tabloya yer verildi.
Söz konusu tabloda, adı geçen örgüt mensuplarının PKK'ya katılım yeri olarak HDP il ve ilçe başkanlıklarının gösterilmesi dikkati çekti.
İddianamede, HDP'nin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 3 Eylül 2019'da başlatılan evlat nöbetindeki ailelerin beyanları da yer aldı. Aileler, evlatlarının HDP aracılığıyla örgüte katıldığını anlattı.
Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesine yer verilen Hatice Ay, oğlunun 2015 yılında terör örgütü PKK'ya katıldığını bildirdi.
Oğlunun sabah saatlerinde arkadaşlarının yanına gittiğini söyleyerek evden ayrıldığını anlatan Ay, "Akşam saatlerinde kapı çalındı, isimlerini bilmediğim arkadaşlarından birkaçı gelerek, oğlumu ve yanında Recep isimli kişiyi dağa, örgüte teslim etmek üzere öncelikle Bağlar HDP İlçe binasına götürdüklerini sonrasında Sur ilçesi tarafında bulunan Özgür Yurttaş Derneğine götürdüklerini söylediler." dedi.
Diyarbakır annelerinden Gülbahar Teker de 2014 yılında Batman'a kaybolan oğlunu aramak için gittiğinde tanımadığı bir numara üzerinden kendisine ulaşan çocuğunun, "Batman HDP'liler beni kaçırdı, kurtarın." şeklinde mesaj geldiğini bildirdi.
Diyarbakır HDP il binası önünde başlatılan eyleme kendisinin de katıldığını aktaran Teker, "Oğlumun HDP tarafından kandırılarak veya zorla PKK terör örgütüne götürüldüğünden eminim." ifadelerini kullandı.
"Kızım Elazığ HDP il binasına gidip oradan terör örgütüne götürülmüştür"
Songül Demir de kızının terör örgütüne katıldığında henüz 15 yaşında olduğuna işaret ederek, "Kızım Elazığ HDP il binasına gidip oradan terör örgütüne eleman kazandıran şahıslar vasıtasıyla terör örgütünün Tunceli kırsal kadrosuna götürülmüştür. Kızım 2017 yılı Mayıs ayında kendi isteğiyle terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olmuş, terör örgütü ile ilgili tüm bildiklerini emniyet ve jandarmaya anlatmıştır. Ben bizim gibi çocuğu kandırılarak terör örgütüne kaçırılan ailelerin Diyarbakır HDP il binası önünde oturma eylemi yaptığını duymam üzerine oğlumla beraber gittik ve oturma eylemine destek verdik." dedi.
"HDP binasında beyni yıkandı, örgüte katıldı"
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına ifade veren Emine Üstek, oğlunun 2015'te kaybolduğunu, HDP binasında zorla tutulmasının akabinde bölücü örgüte katıldığını anlattı.
Üstek, "Oğlumun kayıp olduğu tarihten itibaren hiçbir şekilde bilgi alamadım. Oğlum, HDP binasında zorla tutulup beyni yıkanarak, Şırnak HDP'Iiler tarafından kandırılarak devletimizi bölmeye çalışan PKK terör örgütüne katıldı." şeklinde beyanda bulundu.
Kübar Ötken ise oğlunun ablası ile alışverişe çıktığını, "Sen dükkanda bekle, ben yeşil kartımı çıkartıp geleceğim." dedikten sonra geri dönmediğini aktardı.
Bunun üzerine emniyete bilgi verdiklerini, oradan Yüksekova HDP ilçe binasına oğlunu sormaya gittiğini vurgulayan Ötken, "Orada bulunanlardan birisi bana, 'Oğlun bize katıldı, bizdedir.' dedi. Benim oğlumu Yüksekova HDP binasından dağa, PKK'ya gönderdiler." dedi.
Latife Ödümlü de HDP'lilerce oğluna otobüs bileti alındığını, örgüte katılmak üzere Irak'a götürüldüğünü aktararak, "Soy ismini bilmediğim Murat isimli otobüs şoförü bana, HDP'lilerce otobüs biletinin alındığını ve onların getirdiğini bana söyledi. Oğlumun HDP içinde faaliyet gösteren kişiler tarafından kandırılıp dağa götürüldüğünü biliyorum." şeklinde ifade verdi.
AA