Ordu’nun Fatsa ilçesinde yıllardır aynı çatı altında hizmet veren Hz. Ali Camii ve Cemevi, kardeşlik, barış ve hoşgörü örneği sunuyor.
Fatsa'nın merkeze bağlı Fatih Mahallesi'nde bulunan Hz. Ali Camii ve Cemevi, olmaz diyenlere inat yıllarca Alevi ve Sünni vatandaşları aynı çatı altında biraraya getiriyor. Üçüncü katı cami olarak hizmet veren binanın ikinci katında cemevi, giriş katında ise aşevi bulunuyor. Önyargıların yıkıldığı, barış ve hoşgörünün hakim olduğu bu mekanda, kimse birbirinden rahatsızlık duymuyor. Alevisi, Sünnisi ile birarada yaşanan kardeşlik ortamında insanlar aynı safta namaz kılıyor, aynı semah ortamına katılıyor, aşevinde hazırlanan yemeğe aynı masanın etrafında kaşık sallıyor.
1995 yılında Alevi ve Sünni vatandaşlar tarafından inşaatına başlanan Hz. Ali Cami ve Cemevi 2001 yılında hizmete girmiş. Barış ve hoşgörünün hakim olduğu nadide mekanı ziyaret eden ve cemaate namaz kıldıran Ordu İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, hoşgörünün burada zirveye çıktığını ve en güzel örneğinin verildiğini ifade etti. Mustafa Kolukısaoğlu, “Birlik, beraberlik içerisinde, sevgi, saygı ve kardeşlik içerisinde Muharrem ayında aynı cemevinde, Sünnisiyle, Alevisiyle bir araya geliyorlar. Hz. Peygamber(sav) ve O’nun aile halkı etrafında hoşgörü içerisinde buluşuluyor. Birbirlerini anlama, tanıma ve sevmenin burada zirveye çıktığını görüyoruz. Hoşgörünün en güzel örneği burada veriliyor.” şeklinde konuştu.
Cami ve cemevi birlikteliğinde en büyük desteği Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan’dan aldıklarını söyleyen Fatsa Cemevi Derneği Başkanı İhsan Kartal, “2001 senesinde hem camimizi, hem cemevimizi hem de aşevimizi hizmete açtık. Hiçbir ayrım yapmadan Alevi - Sünni kardeşliği içerisinde bu birlikteliğimiz devam ediyor. Biz Ehl-i Beyt’in torunlarıyız. Camimizde namazımızı kılıyoruz, aşağıya inerek cemimizi yapıyoruz, gelen misafirlerimizi de aşevimizde ağırlayarak asla yemek yedirmeden göndermiyoruz.” dedi.
Hz. Ali Cami ve Cemevi'nin, Türkiye’de aşevi, cami ve cemevinin birada olduğu ilk ve tek mekan olduğunu, bu nedenle 'camii ve cemevi birada olur mu?' gibi sorulara muhatap kaldıklarını belirten dernek başkanı İhsan Kartal “ Neden olmasın? Elhamdülillah, 'Müslümanız'” diyerek karşılık verdi. Kartal, "Cami kelimesi zaten cemden geliyor. Cami ile cemevinin bizim cemaatimiz için bir farkı yok. Cemini yapan orada da ibadet ediyor, camideki de orada ibadetini ediyor. Zoraki bir şey yok, isteyen camiye gidiyor, isteyen cemevine gidiyor, buraya gelen misafirler hoşnut bir şekilde geri dönüyor.” şeklinde konuştu.
Alevi kökenli olmasına rağmen, cami ile cemevinin birarada olduğu yerde görev yapmaktan çok memnun olduğunu belirten Hz. Ali Cami imam hatibi Ali Rıza Güvenkaya ise “ Ben de bu cemaatin içerisinden gelen birisi olarak, Alevi Sünni ayrımı yapmadan, herhangi birisine farklı gözle bakmadan birlikte ibadetimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşanmadı, inşallah bundan sonra da yaşanmaz. Ülkemizde arzu edilen görüntü burada var.” diye ifade etti.
Yıllardır birada huzur içerisinde yaşadıklarını, kız alıp verdiklerini ifade eden mahalle sakinleri de “Hz. Ali Cami açıldığından beri buraya geliyorum. Bu zamana kadar hiçbir problemimiz olmadı, dostça, kardeşçe, bir arada yaşıyoruz. Sünni bir vatandaş olarak Alevi bir gelinim var. Onlar bizi seviyor, biz onları seviyoruz. Rabbim bu birliği, beraberliği herkese nasip eylesin” diye konuştu.
CİHAN