Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "mahrem asker yapılaması"na yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski üsteğmen B.G, örgütün, kopmaların önüne geçmek için her yolu denediğini ve gizliliğe hat safhada önem verdiğini anlattı.
Yurt genelinde gerçekleştirilen "ankesör soruşturmaları" kapsamında gözaltına alınan askerlerin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için verdiği ifadelerle devam eden operasyonlarda FETÖ/PDY'ye ağır darbe vuruluyor.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, mart ayından bu yana gerçekleştirilen operasyonlarda aralarında muvazzaf asker ve mahrem imamların da bulunduğu 168 şüpheli hakkında işlem yapıldı.
Bu kapsamda aralarında eski üsteğmen B.G'nin de yer aldığı 3 eski subay hakkında 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Soruşturma aşamasında suçlamaları kabul etmeyen B.G, daha sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için mahkemeye başvurdu.
Sanık B.G. ifadesinde, örgütle ortaokul yıllarında tanıştığını belirterek, o dönem gruplarından sorumlu kişilerin kendilerine Said Nursi ve Fetullah Gülen'i tanıtıldığını, Gülen'in ise Said Nursi'nin devamı olduğunun anlatıldığını aktardı.
Gülen konusunda kendilerine "ailenize bir şey bahsetmeyin" denildiğini belirten B.G, "Daha sonra bize ailemizde suça karışmış biri olup olmadığını sordular. Bizden askeri lise ve polis kolejine başvurmamızı istediler. Harp okulunu kazandıktan sonra 'ev abisi' olan Fatih'in isimli kişi, görülebilecek yerlerde namaz kılınmaması ve tedbirli olunması yönünde telkinlerde bulundu. Fatih, Ankara'daki bir parkta, çeşme başında 2 haftada bir bekleyeceğini söyledi. Bu şekilde ben Fatih'i görünce peşine takılarak arkasından girdiği eve giriyordum." ifadelerini kullandı.
B.G, mahrem sorumlusuyla buluştuklarında talimatları dışında hareket edenlerin başına gelen olayların kendilerine anlatıldığını dile getirerek, ayrıca yurt dışında yapılan faaliyetleri, yapının gücünden bahsedildiğini kaydetti.
Örgüt grubuyla aynı yere tayin
Örgütün harp okulunda çok etkin olduğunu anlatarak, "Harp okulunda 4. sınıfa geçtiğimizde C.A. (sorumlu imam) mezun olacağımı ve beni yeni gruba vereceklerini söyledi. Sonra E.U. ve F.Y. ile grup oluşturdular. Daha sonra Kıbrıs'ta staja gittik ve gittiğimizde aynı tabur, aynı bölükte E.U. ve F.Y. ile karşılaştım. Aynı grupta, bölükte staj yapmamız garibime gitmişti. Bu yapının içindeki insanları biliyorlardı ve stajda kaynaşma için bir yol çizdiklerini düşünüyorum." dedi.
B.G, mezun olup Kilis'e görevlendirdiğini ve kendisinden sorumlu "Ender" kod isimli kişiyle tanıştığını aktararak, şöyle devam etti:
"Jandarma bölük komutanı yüzbaşı G. bana mesaj attı ve sınırdan birisinin geçirmesini söyledi. Ben de 'annem babam olsun yine geçirmem' dedim. Daha sonra bu mesajı A.K'ye gösterdim. O da alay komutanına göstermiş. Daha sonra öğrendiğimde bir aileyi sınırdan geçirdiklerini öğrendim. Afyonlu bir aileymiş. Daha sonra Ender bana geçen bu kişilerin esnaf bir aile olduğunu söyledi ve bana kızdılar. Ben de askeri mahkemede 'evet' ya da 'hayır' demedim. WhatsApp mesajlarını delil olarak sundum. Avukatı istihbarat elemanlarının geçmesine dair kanunda yer olduğunu söylediler ve dosyanın üstünü kapattılar."
Çözülmeleri engellemek için her şeyi yapıyorlardı
Örgütte özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra güvenliğin hat safhaya çıktığını vurgulayan B.G, şöyle devam etti:
"Ender, Oovoo isimli program bulduğunu ve bu programın GSM hattı olmadan iletişim kurulabildiğini söyledi. Hudutta da birkaç kere bu programı kullandım. Daha sonra bu programı silmemiz gerektiğini söyledi. Bana Sivas58-12345 şifresi olan bir şifre verdi. Güney Korelilerin bulduğu bir programmış. Buna cep numarası gerekmiyormuş. Oovoo ve Cover Me isimli programı kullandıklarını düşünüyorum. 'Bizim cep numaramız yok bu programla iletişime geçelim' dedi. Beni arkadaş olarak ekledi, bana mesaj attı, ben de mesaj attım. Hudutta da birkaç kere kullanmıştım bu programı. Daha sonra bu programı silmemiz gerektiğini söyledi."
B.G, örgütte gizliliğin son dönemde artırdığını belirterek, bu kapsamda örgüt evlerindeki önlemlerin de üst seviyeye çıkarıldığını kaydetti.
Evlere giriş çıkışta dikkat edilmesi yönünde kendilerini talimat verildiğini anlatan B.G, "Ender isimli şahıs 'evin perdeleri açıksa girin, kapalıysa girmeyin' diye talimat verdi. Sistematik olarak çözülmelerin başladığı ortadaydı. Bunlar da kimse kopmasın diye ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı." ifadesini kullandı.
B.G, cezaevindeki sanıkların etkin pişmanlıkta bulunanlara kötü davrandığını, ağır küfürler edildiğini de kaydetti.
AA