Simsarlardan dolayı karaborsa oluştuğundan, Antep fıstığının kilosunun 65 TL'ye, cevizin 40 TL'ye bademin ise 30 TL seviyelerine geldiğinden şik'yet eden Güllü, "Fiyatların daha da artması halinde fıstıklı ürün (baklava, tatlı, şekerleme) üretimini yerine alternatif yeni ürünleri değerlendirerek belli bir süre üretime ara verebiliriz." dedi.
Güllü, "Mahsul çok olmayınca ithalata yüklenilmesi ilk bakışta yerinde görünebilir. Ancak gümrükte karşı karşıya kalınan sorunlar nedeniyle içeri giremeyen ürünler, konulan kotalar nedeniyle ürün ithal edilemiyor. Buna karşın dışarıdan ülkemize gelen sağlık ve gümrük kontrolleri yapılmayan ürünler biz tatlı üreticilerini güç durumda bırakıyor. Ayrıca bu aşamada da simsarlar devreye giriyor, stokçuluk ve karaborsacılıktan dolayı fiyatlar gerileyeceği yere artıyor. Tüketiciler ya sağlıksız ürünler yemek durumunda bırakılıyor ya da aşırı pahalı tercihlerle baş başa kalıyor." ifadelerini kullandı.
Faruk Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı, aşırı fiyat artışları ile ilgili olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın denetiminde üreticiyi de koruyarak kontrollü bir şekilde simsarların ekmeğine yağ sürmeden ithalat müsaadesi verilmesi gerektiğini belirtti.
Müşterilerini fiyat artışı ile karşı karşıya bırakmama konusunda kararlı olduğunu dile getiren Faruk Güllü, ananevi ürün baklavanın adının pahalı ürün statüsüne sokulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Güllü, şunları kaydetti:
"Fiyat artışları hileli, kalifiye olmayan veya standartlara uymayan hammadde kullanımına üreticileri teşvik ediyor. Bu da baklavanın adına zarar veriyor. Başta Antep fıstığı olmak kaydı ile ülkemizde üretimi son senelerde daralan ceviz ve badem de içeride oluşan karaborsa piyasasından aşırı etkileniyor. Örnek vermek gerekirse şu an bir kilogram Antep fıstığının Gaziantep'ten alınışı 60 ile 65 TL arasındadır. Gaziantep'te son dönemlerde çok ciddi bir fıstık stoklaması yapılıyor, bu da Antep fıstığının hammadde olarak kullanımını daha da güçleştiriyor. Bizim sektörün ana hammaddelerinden Antep fıstığıyla ilgili bu karaborsa durumu devam ederse yakında Faruk Güllüoğlu olarak fıstıklı ürün (baklava, tatlı, şekerleme) üretimini yapmakta güçlük çekeceğiz ve kimi ürünlerimizin üretimini geçici olarak durduracağız. Zira hiçbir şekilde bu karaborsa anlayışına adapte olup fiyatlarımızı yukarı çekerek müşterilerimizi mağdur etmeyeceğiz."
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı bu durumu önlemeye çağıran Güllü, şöyle devam etti:
"Burada ivedilikle stoklamaya karşı önlem alınmalı, ithalatta kontroller artırılarak yapılmalı. Antep fıstığı ve cevizin baklavanın kalbidir. Baklavacılık her gün tonlarca üretim yapılmasına rağmen makineleşmeyen ve insan gücüne ve el emeğine dayalı bir meslektir. Usta çırak bağının yürütüldüğü saygı ve sevgiyle çalışılması gereken ve herkesin yapmış olduğu işe saygı duyduğu ve özen gösterdiği bir iştir. Bu da işimize duyduğumuz saygıyı ve ürünümüze olan güvenimizi artırmaktadır. Biz bu işi babamızdan devraldık ve çocuklarımıza devredeceğiz. Yüzde 100 Türk mirası olan ve bunca zahmet ile üretilen ve bize has el emeği ile yapılan bu ürünün gelecekte de var olması için piyasa koşullarını darbe vuran karaborsa girişimlerinin net bir şekilde önüne geçilmesi gerekmektedir."