BM Genel Kurulu'nda Türkiye'nin başını çektiği Oydaşma İçin Birlik Grubu, 25 üyeli, "vetosuz" Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi modeli önerecek!
Akşam'dan Mahmut Gürer ve Hakkı Kurban'ın haberine göre; BM'nin 68. Dönem Genel Kurulu yarın başlayacak. Gündem maddeleri arasında Güvenlik Konseyi'nin yapısının değiştirilmesi konusu da bulunuyor. Sürecin en önemli ülkelerinden biri de Türkiye olacak!..
TOPLAM 15 DAİMİ ÜYE VAR!
BM Güvenlik Konseyi hali hazırda 5'i daimi 10'u geçici olmak üzere toplam 15 üyeden oluşuyor. Daimi 5 ülke, ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'nın statüsü ise özellikle son dönemde Suriye krizindeki çözümsüzlük nedeniyle tartışılıyor. Daimi 5 üyenin her birinin veto hakkı var.
Bu da, herhangi bir karar tasarısının BM tarafından kabul edilebilmesi için 5 üye ülkenin de "evet" oyu vermesi anlamına geliyor. Aksi takdirde BMGK bu durumda karar alamıyor.
OYDAŞMA İÇİN BİRLİK GRUBU
Resmi teklif 50'yi aşkın ülkeden oluşan "Oydaşma İçin Birlik" grubu tarafından sunulacak. Türkiye reform için Oydaşma İçin Birlik Grubu ile birlikte hareket ediyor. Pakistan, Cezayir, Kenya, Güney Kore, İspanya, Kanada, Katar ve Kolombiya gibi ülkeler de Konsey'in yapısında reform istiyor.
TEKLİFTEKİ ŞARTLAR NE KAPSIYOR?
Türkiye, Güvenlik Konseyi için "Oydaşma İçin Birlik Grubu" ile birlikte yapacağı teklifte özellikle, bir ülkenin vetosu nedeniyle yaşanan insani dramların sona ereceği bir sistem istiyor. Bu doğrultuda Ankara, 5 olan BMGK daimi üye sayısının 11'e, 15 olan BMGK'nın tam üye sayısının ise 25'e çıkarılmasını öngörüyor.
Türkiye ayrıca "veto" uygulaması yerine "oyçokluğu ile onay" uygulamasına geçilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye 2009-2010 yıllarında BMGK Geçici Üyeliğini 2 yıl süreyle yürütmüş, bu dönemde de aynı teklifi yapmış ancak süreci olumlu sonuçlandıramamıştı. Ankara bu yıl başında BM Güvenlik Konseyi'nin 2015-2016 dönemleri geçici üyeliği için yine aday olduğunu açıklamıştı.
TASARI YİNE DE BMGK'YA GELECEK
BM'nin icra organı Güvenlik Konseyi'nin 5 Daimi Üyesi olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ise konseydeki köklü değişikliğe karşı çıkıyor. Çin ve Rusya ise herhangi bir genişlemeye kökten karşı çıkıyor. Reform önerisinin karşılaşacağı en büyük sorun ise bu teklifin yine BM Güvenlik Konseyi'nin kendisi tarafından oylanacak olması. Tasarı BM'ce kabul edilse bile, BMGK'nın önüne gelecek.
KONSEY EMPERYAL GÜÇLERİN OYUNCAĞI!
Dünya, bir yandan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 68'inci toplantısına odaklanırken, diğer yandan teşkilatın yapısını tartışıyor. Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün temsil ettiği toplantılar öncesinde Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı, örgütün işleyişindeki sıkıntılarla ilgili çarpıcı tespitleri içeren rapor hazırladı. Gül'ün ABD yolculuğu öncesinde Çankaya Köşkü'ne ve Başbakanlığa da iletilen raporda, teşkilatta köklü değişiklikleri içeren öneriler dikkat çekiyor. Raporda, BM'deki sıkıntılar ise şöyle özetlendi: Veto hakkı bulunan ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in desteklemediği herhangi bir kararın Konsey'den çıkması imkânsız. Tüm devletler eşit ama 'bazıları daha eşit' anlamına gelen bu ayrıcalıklı durum, BM'nin en temel problemini teşkil etmektedir.
BM PÜR DİKKAT BİZİ İZLEYECEK!
New York'ta soruları yanıtlayan Gül "Suriye konusu tüm ülkeler için önemli ama söylediklerine en çok dikkat edilecek ülke Türkiye olacak" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM 68. Genel Kurulu'na için gittiği New York'ta, gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Suriye neticelerinin Türkiye'yi doğrudan ilgilendirmesi dolayısıyla söylediklerine en çok dikkat edilecek ülke Türkiye" diyen Gül'ün bazı değerlendirmeleri şöyle:
MESELE KİMYASAL DEĞİL: Kimyasal silah kullanmasalardı Suriye'de olanlar normal olaylar mıydı? Gerçek temizlik olmasını isteriz.
ÖLÜ, YARALI YOK: Ankara'da polisevine yapılan saldırıda ölen ve yaralanan olmaması sevindirici. Gelip gittiği ülkeler hemen bizimle iş birliğine geçtiler. Herkes teröre karşı sağlam duruşunu gösterme noktasına geliyor.
GÜVENLİK TEHDİDİDİR: (Türkiye-Suriye sınırındaki radikal grupların faaliyetlerine ilişkin soru üzerine) Esad'a sürekli uyarılarda bulunduk. Bizim için bu büyük bir güvenlik tehdididir. Bizi doğrudan ilgilendirir.