Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakimevi'nde düzenlenen "Hakim ve Savcı Yardımcılığı Çalıştayı"nda, adalet hizmetlerinin kalitesini belirleyenin temelde insan unsuru olduğunu, insana yapılan yatırımın her şeyin başında geldiğini söyledi.
Bugün yargılama faaliyetlerinin gücünü ve itibarını, hukukçunun ehliyetinden, muhakeme yeteneğinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerden aldığına inandıklarını belirten Gül, adaletin ancak ve sadece ona sadakat gösterenlerin ellerinde yükseldiğini ifade etti.
Bakan Gül, Yargı Reformu Stratejisi'ndeki önemli başlıklarından birisinin de hukuk eğitimi ve hukuk mesleklerine giriş olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yargı Reformu Strateji Belgemizdeki hedeflerden 37'sini bugün itibarıyla gerçekleştiğini sizlerle paylaşmak isterim. Kanun gerektiren tüm faaliyetler, birinci yargı paketiyle kanunlaşmış ve 24 Ekim'de yayımlanmıştır. Bu pakete karşı muhalefetin bile anayasaya aykırı iddiasıyla bir iki teknik şey haricinde bir itirazı olmamıştır ve toplumsal konsensüsle kanunlaşmıştır. Kanun gerektirmeyen konularda da adımlar atılmış, 250 faaliyetin 37'si gerçekleşmiştir."
Yetişmiş hukukçu eksiği
Yakın zamanda TBMM'nin gündemine gelmesini ve kanunlaşmasını bekledikleri 2'nci, 3'üncü ve 4'üncü yargı paketleriyle Türkiye'nin hukuk sorunlarını çözmeyi amaçladıklarını aktaran Gül, yargının temel meselelerinden birisinin de iyi yetişmiş hukukçu eksikliği olduğunu anlattı.
Bakan Abdulhamit Gül, hukuk fakültelerine girişte 190 bin olan başarı sırasının 125 bine çekildiğine ve attıkları adımın meyvesini bu sene alacaklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bir profesör, 8 yeni akademi dünyasına katılmış meslektaşımızın olduğu bir yerde hukuk fakültesi tabelasının asılması ve o tabelanın altından geçmek bizim için gerçekten üzücüdür. Buradan genç arkadaşlarıma söylüyorum; hukuk fakültesini tercih ederken lütfen kadrosuna bakın. Orada verilen eğitime, dersinize giren kişilerin hukukçu mu değil mi, kaç tane profesör ve doçent var, buna bakarak tercih edin. Bu sene üniversite sınavlarında daha nitelikli daha kaliteli bir tercihi görmeyi hep beraber umut ediyoruz."
Çalıştaya, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili ve 2'nci Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yargı mensupları ile diğer ilgililer katıldı.
"Kimse Kadir suçludur' diyemez ama ortada bir ceset var"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakimevi'nde düzenlenen Hakim ve Savcı Yardımcılığı Çalıştayı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kadir Şeker'in, parkta sevgilisini darbeden kişiyi engellemek isterken bıçakla öldürmesine ilişkin bir soru üzerine Gül, hakim ve savcıya görevlerini yapmaları için zaman tanımak gerektiğini, olayın çok yeni olduğunu dile getirdi.
Savcının verileri topladığına ve soruşturmayı sürdürdüğüne işaret eden Gül, bu soruşturma neticesinde bir karara varılacağını söyledi.
Bakan Gül, savcılık makamının kişinin sadece aleyhine verileri toplayan bir soruşturma yapmadığını, kişinin lehine olan verileri de toplayarak soruşturmayı tamamlayacağını belirterek, "Kimse (Kadir suçludur) diyemez. Ama ortada bir ceset var, cinayet soruşturması sürüyor. Burada olay meşru müdafaa mıdır, bir haksız tahrik midir ya da başka bir durum mu var? Bunların hepsi soruşturma aşamasından sonra çıkacak." diye konuştu.
Hakim ve savcıların veriler çerçevesinde soruşturmayı tamamlayacaklarını dile getiren Gül, herkesin soruşturmanın sonucunu beklemesi gerektiğini vurguladı.
Tutuklu kişinin mahkum olarak değerlendirilemeyeceğini, tutukluluğun bir tedbir olduğunu anlatan Gül, "Tutuklu oldu diye (mahkum oldu, suçludur) demek doğru değildir. Salıverildi, serbest bırakıldı diye suçsuzdur anlamı da çıkmaz. Bunların hepsi yargılama aşamasında hakim ve savcının vereceği kararla çıkacaktır. Dolayısıyla bu sonucu bekleyeceğiz." ifadesini kullandı.
"Cumhurbaşkanımız FETÖ ile mücadele etmiş bir liderdir"
"CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, FETÖ'yü devletin kurumlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın soktuğu iddiası var. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Gül, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'da namluların, F-16'ların, suikast timlerinin hedef olarak yöneldiği kişi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan iken özel bir şekilde 7 Şubat'tan başlayan 17-25 yargı darbesiyle (şüpheli) diyerek, (dönemin başbakanı) diye sözde iddianameler hazırlayarak bütün hedefleri, operasyonu Tayyip Erdoğan'a bu FETÖ yöneltmişken, (Siyasi ayak Tayyip Erdoğan) demek milletin aklıyla alay etmektir, bu süreçle dalga geçmektir, asla kabulü mümkün değildir."
Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesiyle beraber 15 Temmuz gecesinde ülkesi ve milleti için canını ortaya koyduğuna dikkati çekerek, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının kabulünün mümkün olmadığını söyledi. Bakan Gül, "Her şeyiyle, bütün yaşamıyla, tavırlarıyla, aldığı kararlarıyla FETÖ ile ve devletin içindeki her türlü yapıyla mücadele etmiş bir liderdir." değerlendirmesinde bulundu.
AA