İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul’da Gezi Parkı olaylarının bastırılmasında jandarma kuvvetlerinin kullanılması ile ilgili olarak, Jandarma Genel Komutanlığı'nın da İçişleri Bakanlığı'na bağlı olduğunu ve istenilen yerde kullanabileceğini söyledi. Güler, ihtiyaç duyulduğu zaman kanunlar çerçevesinde silahlı kuvvetlerin de kullanılabileceğini kaydetti.
Muammer Güler, Ankara’da katıldığı 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair' çalıştayda gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. İstanbul’da yaşanan olaylarda Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı birliklerin kullanılması ile ilgili olarak Güler, "İçişleri Bakanlığı ülkenin emniyet ve asayişinden sorumlu bakanlıktır. Güvenlikle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır. Bunların görev alanları bellidir. İçişleri Bakanı bunları nerede isterse görevlendirme yetkisine sahiptir. Bunlar benim emrimdedir. Talepte bulunursam uygun olan yerde görev alırlar. İstanbul’da bu alanda görev almıştır. Polis de gerekirse jandarma alanında görev alabilir. Silahlı kuvvetlerin emrindeki askerin kullanılması ayrı bir şeydir. Jandarma ve emniyetle ile toplumsal bir olayı bastıramıyorsanız kanunlar çerçevesinde kuvvet talebinde bulunursunuz. Herhangi bir kuvvet talebinde bulunulmadı. İstanbul’da bazı yerlerde jandarma görev yapıyor." dedi.
BAZI KİMYASALLARIN KULLANIMI
Polisin bazı kimyasal maddeleri kullandığı ideasına ise Güler, "Polisin hangi hallerde zor kullanacağı kanunlarda yazılmış. Kullanacağı enstrümanlar da var. Şartlar oluştuğunda silahı da var kullanabilir, kanunun kendisine verdiği yetkiler arasındadır. İlaçlı su diye bir şey yok. Bazen su sıkılıyor, bazen de gaz sıkıştırılmış tazyikli su sıkılıyor. Gerektiği zaman da boyalı su sıkılıyor." şeklinde cevap verdi.
393 kişinin gözaltında olduğu bilgisini paylaşan Güler, "İşlemler devam ediyor. İstanbul’da eylemlerde doktorların gözaltına alındığı ifade ediliyor. İçlerinde doktorluk mesleği yapmayan insanlar var. Tıp öğrencilerinin doktorluk statüsü yok. Özel bir izni var. Muayene yapan doktor, bunu adli ve resmi mercilere bildirmek zorundadır. Sağlık Bakanlığı açısından görev başında olup olmama durumu var." ifadelerini kullandı.
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNE YAKIN TAKİP
Sosyal paylaşım sitelerinden halkın yanlış bilgi ve yönlendirmelere maruz kaldığını dile getiren Güler, "Sosyal medya ile ilgili çalışmalar var. Halkı kışkırtmaya ve toplumsal olaylara yönlendirenler var. Çalışmalar devam ediyor. Ayrı bir yasal düzenleme gerektiğini düşünüyoruz. Adalet Bakanlığının çalışma yapacağını düşünmüyoruz." şeklinde konuştu.
"SENDİKALARIN İŞ BIRAKMASI KANUNSUZ"
Bugün bazı sendikaların eyleme gidecek olmasına ilişkin sorulara da cevap veren Güler, açıklamalarını şöyle tamamladı: Beş sendika yasal eylemi yok. Alanları, kamu düzenini bozacak şekilde, her gün toplantı ve yürüyüş hakkı nerede görülmüştür. Esnaflar protesto yapmaya başladı. Hakların kullanılması bir başkasının haklarının kullanılmasına engel olamaz. Herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum. Bu arkadaşlarda kanunsuz direnişlerin aracı olmuştur, bunun sürdürülebilirliği yoktur. Memur ve işçilerden kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum. Sonuçlarına katlanırlar." açıklamasını yaptı.
CİHAN