GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ KARNESİNİN HİKÂYESİ / 3
Değerli okurlarım, daha önceki iki yazımda belirtiğim Gümrük Müşavirliği Karnesi Hikâyesinin 3. yani son kısmını aşağıda sizlere aktarmak istiyorum:
Gümrük Teşkilatında hizmet etmiş gerek muhafaza sınıfı gerek gümrük sınıfı mülga 1615 ve meri 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ndaki şekil değişiklikleri ile emekli olduklarında ya da ayrıldıklarında teknik sınıf ve profil bakımından daha uygun olmalarına karşı karne hakları bulunmadığı; oysa bunun yanında Gümrük Müşavirliği ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği sisteminin uygulanmasında açıklar bulunduğu;
Şöyle ki;
07.10.2016 / 29850 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6 Seri nolu Gümrük Genel Tebliği (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği) ne göre, bu tebliğin verdiği yetkiye göre, Gümrük Müşavirliği Karnesi bulunan kişi, Bakanlığa Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne müracaatla Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri Yetki Belgesi alabiliyor.
Yetki Belgesi sahibi Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri adı geçen tebliğde belirtilen işlemlerin tümünü yapabiliyor. Antrepolarda tespit raporlarından, elleçlemeden antrepo açma, genişletme daraltma, aylık ve yıllık stok kayıtlarının sayım ve tespiti vs. hepsini yapabiliyorlar. Bunun karşılığında listede belirtilen tarifede ücretlerini alıyorlar. Aralarında rekabet var mı? Var. Orasına girmeyeceğim. Buraya kadar normal mi? Normal.
İDDİAYA GÖRE
Asıl sorun şu: ‘20 tane adam çalıştırıyorum’ diye Bakanlıkta kapı kapı gezen ve Gümrük Müşavirliği Karnesi olmadığı ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği yetkisi bulunmadığı halde, Bakanlıktan emekli olan karne hakkı olan kişileri antrepoculuğun yaygın olduğu mersine getirip onlardan birinin üzerine yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği şirketi kurup işlemleri onların adına yürüttükleri gerçekte onların İstanbul’da Ankara’da oturdukları ve her ay hesaplarına 15 Bin TL yattığı ama tespit raporlarına imza attıkları düşünülürse, karne haklarının ve bazı yetkilerin gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.