İsrail'in Haretz gazetesinde yer alan iddiaya göre; Suriye'nin Hama kentinde kimyasal bir saldırı düzenlendi. Saldırının Hama'da bir köyde gerçekleştiği belirtiliyor.
Suriye’nin idlib kentine bağlı Han Şeyhun’da kimyasal katliam sonrası bölge inceleniyor. Yapılan ilk araştırmalarda Saldırının düzenlendiği mahalledeki yapıların, hububat silosu olduğu görüldü. Sokaklar ise adeta terk edilmiş bir bölge gibi… Savaş izlerini taşıyan yıkık dökük binaların yanı sıra yollarda ölü hayvanlar yatıyor. Kimyasal saldırının kuşları bile telef ettiği görülüyor. Bazı sokaklarda ise ‘tehlikeli’ ibaresinin olduğu levhalar var.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ HEYETİ GELDİ!
Dünya Sağlık Örgütü kimyasal saldırılarda Türkiye’ye getirilen yaralılar arasından hayatını kaybeden 3 kişinin otopsisini incelemek üzere dün gece saatlerinde Türkiye’ye geldi. 3 kişilik heyet Adana’da otopsi işlemlerine katıldı.
3 saat süren otopsiye gözlemci olarak katılan ve yanlarında 2 valiz özel ekipmanlarla gelen 3 kişilik heyet, cesetlerden doku örneği aldı.
"2013'TEN BU YANA EN DEHŞET VERİCİ MANZARA"
İdlib'de yaşananların 2013 yılında Suriye'nin Guta şehrindeki vakadan sonra en dehşet verici kimyasal saldırı olduğunu belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü Acil Sağlık Programı Yürütücü Direktörü Dr. Peter Salama, "İdlib'den gelen fotoğraf ve raporlar beni şaşkına döndürdü, hem üzgün hem de sinirliyim. Bu tür kimyasal silahların uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır, çünkü kabul edilemez bir barbarlığı simgeliyorlar." dedi.
Suriye'de kimyasal silahlar kullanıldığına dair ilk bulgular 2012 yılında gün yüzüne çıkarak gün geçtikçe daha sık görülen klor gazı saldırıları ile arttı.
Bölgedeki hastanelerin, sürekli olarak yaşanan çatışmalar yüzünden, kapasitelerinin limitli olması ve İdlib'de bulunan Al Rahma Hastanesi'nin de saldırılarda zarar görmesiyle, yaralılar Türkiye'nin güney doğusunda yer alan şehirlere nakledildi.
TÜRKİYE SONUCU TÜM DÜNYAYA DUYURDU
Bakan Bozdağ, Kırıkkale'de gazetecilere yaptığı açıklamada, kimyasal silah saldırısının yapıldığı Suriye'nin İdlib kentinden Adana'ya getirilen cesetlerle ilgili otopsinin tamamlandığını belirtti.
Otopside kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:
"Adana'da, İdlib'ten getirilmiş olan 3 ceset üzerinde otopsi yapıldı. Otopsiye, Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcileri ve adli tıp uzmanları katıldılar. Yapılan otopsi sonucunda kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi. Adli tıp raporu, bunu çok açık bir şekilde ortaya koydu. Şu anda hem Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri hem de Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcilerinin olduğu bir çalışmayla bu otopsi tamamlanmış durumda. Esed'in kimyasal silah kullandığı, bu bilimsel incelemeyle de tespit edilmiş durumda."
ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI OTOPSİNİN DETAYLARINI AÇIKLADI
Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'de düzenlediği kimyasal silah saldırısında hayatını kaybeden ve cesetleri Adana Adli Tıp Kurumuna getirilen 3 Suriyeli'nin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) heyetinin de katılımıyla yapılan otopsisindeki ilk bulgulara göre, şahısların kimyasal boğucu gaza maruz kalmaları sonucu hayatlarını kaybettikleri ve akciğerlerinde yoğun ödem bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamada, Suriye'nin İdlib kentinde 4 Nisan 2017 günü meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden Suriye vatandaşı Esme El Hasan (35), Sait Hüseyin (26) ve Muhammed Avad'ın (25) cesetlerinin otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, yaşamını yitirenlerin kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi ve saldırının kimyasal silah kullanılarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan otopsiye, Dünya Sağlık Örgütü Gaziantep Temsilcisi Annette Heinzelmann, Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu üyeleri Sahar Yazbek ve Samı Barrek'in kuruluşlarını temsilen katıldığı aktarıldı.
Görevlilerin herhangi bir kimyasal madde tehlikesine karşı koruyucu özel kıyafet giyerek otopsiye girdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Otopsideki ilk bulgulara göre, şahısların kimyasal boğucu gaza maruz kalmaları sonucu hayatlarını kaybettikleri ve akciğerlerinde yoğun ödem bulunduğu tespit edilmiştir. Otopsi sonunda alınan doku, plazma, kan, idrar, akciğer ve cilt örnekleri, kimyasal silah kalıntılarına yönelik gerekli analizlerinin yapılması için Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiştir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcilerine, talepleri üzerine incelemeleri için söz konusu örneklerden verilmiştir."