Canikli, burada yaptığı konuşmada, "Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından hedef olarak belirlenen 30 milyar dolarlık ticaret hacminin halen çok uzağındayız. Bunun sorumluluğu her şeyden önce bizdedir. Bu noktaya ulaşamamışsak, önce kendimizden başlayarak sorumluluğun bize ait olduğunu kabullenmemiz gerekiyor" diye konuştu.
İki ülke ilişkilerinin son aylarda "inanılmaz bir ivme" kazandığını aktaran Canikli, "Belki abartı olacak ama mucizevi bir dokunuşla birileri bu süreci başlattı. Bu çok güzel bir başlangıç ve iyi bir noktaya gidiyor. Bugün yaptığımız görüşmelerde de bu kanaatimizi teyit eden çok net mesajlar aldık. Bu iki ülkenin geleceği için, halkları ve onların refah seviyeleri için çok güzel bir gelişme. İstenilen noktaya hızlı bir şekilde ulaşacağımıza olan kanaatim çok yükseldi" değerlendirmesinde bulundu.
"Sonuç odaklı ve iki ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa o doğrultuda hareket edeceğiz" diyen Canikli, İran'a yönelik uluslararası alanda inanılmaz baskıların ve sıkıntıların yaşandığı dönemde Türkiye'nin İran'ın haklı tezlerini sonuna kadar savunduğunu hatırlattı. Canikli, "Hatta birçok sıkıntı ile karşı karşıya kalmak pahasına sonuna kadar savunduk, destek olmaya çalıştık. Bu bizim samimiyetimizi göstermesi açısından önemli. İran'la dostluğumuzun kuvvetini gösterecek sayısız örnek var. Güçlü dostluk duygularımızdan kimsenin kaygısı olmasın" ifadesini kullandı.
Canikli, iki ülke geleceğine dair umutlu olunmasını sağlayan birçok gelişme yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bunlardan en önemlisi Tercihli Ticaret Anlaşmasının yürürlüğe girmesi. Başlangıçta sıkıntılı bir süreci olacak ama çok uzak olmayan bir zaman dilimi içerisinde bu anlaşmanın hem İran ekonomisine, İranlı şirketlere ve Türkiye'ye büyük katkı sağlayacağını hep birlikte göreceğiz. Başlangıçta eleştiriler olabilir. Avrupa Birliği ile gümrük birliği anlaşması yaptığımızda Türkiye olarak karşı karşıya kaldığımız eleştirileri tahmin edemezsiniz.
Türkiye'nin çok zarar göreceği, rekabet edemeyeceği ve buna benzer birçok eleştiri gündeme geldi. En sonunda kararlılıkla uygulandı. Bugün Türk firmaları dünyanın her yerinde her türlü firmayla rekabet edebilir güce kavuştu. Oturduğunuz yerden kapalı kapılar ardından rekabet gücü elde edemezsiniz. Arenaya çıkmanız lazım. Alana inilmesi, rekabet ortamına, sanal değil gerçek ortama girilmesi gerekiyor. Bu tür anlaşmalar işte bunu sağlayacak inşallah."
Dış Ekonomik İlişkiler Kurumu (DEİK) ve İran Ticaret Odasının girişimleriyle gerçekleştirilen iş forumuna Bakan Canikli ile İran İletişim ve Enformasyon Bakanı Mahmud Vaizi'nin yanı sıra Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin, İran-Türkiye İş Konseyi Başkanı Rıza Kami, İran-Türkiye Parlamento Dostluk Grubu Başkanı Hüseyin Sadr ve iki ülkeden çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.
"Nihai hedefimiz serbest ticaret anlaşması"
Bakan Canikli, başkent Tahran'daki "Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı"nda stantları gezerek firma sahipleri ile de sohbet etti.
1 Ocak'ta yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması'na özellikle İran içerisinden verilen tepkilerin sorulması üzerine Canikli, "Tepkilerin aksine bu anlaşma orta ve uzun vadede kesinlikle hem İran firmalarının rekabet gücünün arttırılmasına çok büyük katkı sağlayacak hem de ikili ilişkilerin gelişmesini büyük oranda destekleyecektir" dedi.
Tercihli Ticaret Anlaşması'nın ardından serbest ticaret anlaşmasının gündeme gelip gelmeyeceği hakkında da Canikli, "Öncelikle şu anda 125 mal bu kapsamda bizim açımızdan, İran açısından 140 üründe gümrük indirimine gidildi. Bu yelpazenin genişletilmesi gerekiyor. Onunla ilgili görüşmeler devam ediyor şu anda, yine heyetler geliyor gidiyor. Tabii genişleyecek, genişleyecek ve en sonunda serbest ticaret anlaşmasına dönüşecek. Nihai hedefimiz o. Ama tabii bir anda o noktaya geçmek kolay değil. Bu Tercihli Ticaret Anlaşması o noktaya gidecek olan süreci kısaltacaktır" diye konuştu.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, görüşmede, gümrüklerde tek geçiş uygulaması ve ticarette milli para birimi kullanılması başta olmak üzere, Tercihli Ticaret Anlaşması ile karşılıklı ekonomik ilişkiler ele alındı.
Canikli, temaslarının ardından Türkiye'ye döndü.