İçi ve zihni boş alim müsveddesi

Başbakan Erdoğan, "Yaşadığımız fetret gelip geçer. Bu medeniyet yalancı peygamberleri, içi, zihni ve kalbi boş âlim müsveddelerini tarihin çöplüğüne mahkûm eder" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, , İslam Ansiklopedisi'ne, Hadislerle İslam, İstanbul Kadı Külliyatı'na katkı veren bilim adamlarını ödüllendirmek için Diyanet İşleri Başkanlığı'nca dün Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri törenine katıldı. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
* MEDENİYETİN ÖZÜ BETON DEĞİL: Medeniyetin özü, taş, kum, beton, asfalt değildir. Medeniyetin özü, güçlü silahlar hiç değildir. Hatta medeniyetin özü, tek başına insan dahi değildir. Medeniyetin özü, aşktır ve o aşktan hasıl olan ilimdir. İşte bizler bugün, bu salonda, medeniyetin özü olan aşkın ve ilmin müşahhas hale gelmiş, adeta ete kemiğe bürünmüş haline şahitlik ediyoruz.
* ARTIK HERKES YAZAR: Bugün birçokları çıkıp, böyle bir ansiklopediye artık ne gerek var diye sorabilir. İnternete giriyoruz, arama sayfalarına kelimeyi, kavramı yazıyoruz, önümüze milyonlarca kaynak ve veri çıkıyor. Aslında artık herkesin yazar olduğu bir çağda yaşıyoruz. Başta Twitter olmak üzere, birçok mecrada, bilgisayarı ve interneti olan herkesin yazı yazabildiği, cesaretle fikir serdedebildiği bir asırda bulunuyoruz. İşte ilim ve bilim farkını, özellikle internet bağlamında tekrar tekrar tefekkür etmek, tezekkür etmek, genç nesillere de bu önemli farkı çok iyi anlatmak durumundayız. İnternet bilgi verebilir, internet herkesin görüş ifade etmesi için bir mecra olabilir. Ama ilim, bunun çok çok ötesinde, bunun çok üzerinde bir yerdedir.
* ÖZGÜR ÜNİVERSİTELERİMİZ VAR: Artık, kılık kıyafete, sakala, bıyığa, başörtüsüne takılmayan, belli ideolojileri dayatmayan özgür üniversitelerimiz var. En ücra köydeki, mezradaki, yayladaki çocuğun dahi ulaşabileceği okullarımız var, o çocukları ve aileleri destekleyecek yardımlarımız var. İlkokulları, ortaokulları, liseleri, bir formatlama makinesi olarak gören değil, bir ilim, talim ve terbiye yuvası olarak yeniden inşa eden eğitim mücadelemiz var. Türkiye'nin her şehrinde kurduğumuz üniversitelerin yanında, her şehre kazandırdığımız kütüphanelerimiz, yurtlarımız, her öğrenciye ulaştırdığımız burslarımız, kredilerimiz var. Artık, yurtdışına gidenden çok, yurtdışından gelen misafir öğrencilerimiz var. Bunların hepsi birer başlangıç.
* KÖKÜNÜ TANIYAN BİR GENÇLİK VAR: Özgüveni yüksek, cesur, gururlu, tarihini, ecdadını, kendi medeniyetinin ruh kökünü tanıyan bir gençlik var. Bizim ecdadımız Moğol istilasını atlattı, Haçlı istilasını atlattı, Fetret dönemini atlattı, Çanakkale'den, Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkmayı başardı. Bütün kitaplarımız yakılsa, bütün kalemlerimiz kırılsa, bütün harflerimiz çalınsa da, bizim medeniyetimiz kendi kendisini yeniden inşa etmeyi her seferinde başardı.
* BU MEDENİYET YİNE REDDEDECEKTİR: Yaşadığımız fetret gelip geçer. Maruz kaldığımız ihanetler, hiç şüpheniz olmasın, milletin engin feraseti karşısında eriyip, yok olup gider. Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki, yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş alim müsveddelerini, bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi iktidar vasıtası olarak görenleri, bu medeniyet yine mahkum edecektir. İlmi, bir sihir gibi, bir efsunlama vasıtası gibi görenleri, bu medeniyet yine reddedecektir. İlmi, güç için, şantaj için, şebekeleşme ve örgütlenme için bir istismar aracı olarak kullananları bu medeniyet hiç kabullenmemiştir, göreceksiniz, yine kabullenmeyecektir. İman, dilde kalmayıp kalbe indiğinde imandır. İlim, kitapta, cübbede kalmayıp, akla ve gönle girdiğinde ancak ilimdir. Yunus'un ifadesiyle 'Dervişlik olaydı tac ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka'. Ben inanıyorum ki bu aziz millet, işte sizler gibi, içi ve dışıyla bir, dili ve kalbiyle bir, ülkesiyle, milletiyle, coğrafyasıyla ve medeniyetiyle bir alimlerin samimi gayretleriyle, ilim şehirlerini yeniden ve çok daha güçlü şekilde inşa edecektir.

'HER CİLDİ TAKİP ETTİM'
44 ciltlik İslam Ansiklopedisi'nin, 7 ciltlik Hadis Külliyatı'nın ve İstanbul Kadı Sicilleri Defterleri'nin tanıtımının yapıldığı törende Erdoğan tablet aracılığıyla eserlerin web ortamında da açılışını yaptı. Erdoğan İslam Ansiklopedisi'nin ciltlerin, sayfaların, harflerin, mürekkebin ötesinde anlam taşıdığını belirterek, "Ben her cildini takip ettim, çıktı mı çıkmadı mı? Çocuklarımı devamlı Bağlarbaşı'ndaki merkeze gönderdim. Şu sayı çıktı mı çıkmadı mı? Hamdolsun 44 tamamlandı. Bu eserlerin Arapça ve İngilizce'ye tercüme edilerek, Ortadoğu'ya ve dünyaya yayılması gerek" dedi. (Sabah)