İçişleri Bakanlığı boğulma vakalarına karşı valilikleri uyardı

İçişleri Bakanlığı, bu yıl 476 olayda 244 kişinin suda boğulması üzerine valiliklere, "Suda Boğulma Olaylarının Önlenmesine Yönelik Alınacak Tedbirler " konulu genelge gönderdi.

Ankara

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgede, valiliklerden sosyal donatı alanları yeterli görülen ve can güvenliği riski taşımayan deniz, göl, gölet gibi yüzülebilir yerlerin her yıl mart ayının sonuna kadar "yüzme alanı" olarak belirlenmesi ve kamuoyuna duyurulması istendi.

Genelgede alınacak tedbirlerin denizler, göl ve göletler, barajlar, sulama kanalları, akarsu yatakları ve havuzlarda meydana gelebilecek boğulma olaylarının ve can kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem arz ettiği belirtildi.

5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesindeki "İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır." hükmü hatırlatılan genelgede, boğulma olaylarının önüne geçilmesi için şu tedbirlerin alınması istendi:

"Sağlık, güvenlik ve sosyal donatılar açısından yeterli görülen, can güvenliği riski taşımayan deniz, göl, gölet gibi yüzülebilir yerlerin her yıl mart ayı sonuna kadar 'yüzme alanı' olarak belirlenecek ve kamuoyuna duyurulacak.

Bu alanların dışında kalan deniz, göl, gölet, baraj, sulama kanalı, akarsu, sulama ve hayvan içme suyu göletleri, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkın kontrol kanalı ve benzeri alanlarda suya girilmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek ve bu alanlara yönelik ilave tedbirler planlanacak.

Yüzme alanlarında yüzme sınırları (kıyıdan itibaren 200 metreye kadar) yüzer donanımlarla işaretlenecek ve bu alanlarda yüzme sınırlarını gösteren uyarıcı levhalar bulundurulacak.

Yüzme alanı olarak belirlenen ve sınırları işaretlenen bu alanlara, her türlü motorlu veya motorsuz deniz aracının girmesi ve bu alanlarda yarış, gösteri gibi herhangi bir aktivite yapılması engellenecek."

Çeken akıntı yerleri ikaz dubalarıyla işaretlenecek

Sahillerde çeken akıntı üreten yerlerin tespitinin yapılması ve bu bölgelerin ikaz dubalarıyla işaretlenmesi istenen genelgede şunlar kaydedildi:

"Boğulma olaylarının yaşandığı deniz, göl, gölet, akarsu, su kanalı ve benzeri alanlarda ve kontrolsüz plajlarda suya girilmesinin can güvenliği açısından tehlike arz ettiğini belirten işaret ve ikaz levhaları konulacak ve bu alanlara yönelik ilave tedbirler planlanacak.

İnsan sağlığı ve can güvenliği açısından yüzmeye uygun olmayan alanlar konusunda vatandaşlar ve turistlerin bilgilendirilmesi amacıyla otobüs durakları, otogarlar, sahil şeritleri ve plaj gibi yerlere ilan panolarına uyarıcı afişler asılacak.

DSİ tarafından işletilen veya çeşitli kurum ve kuruluşlara devredilen tesislerin (baraj, gölet, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkından koruma kanalı gibi) çevresine insan geçişinin engellenmesi amacıyla fiziki güvenlik tedbirleri (tel çit, korkuluk, uyarı levhaları gibi) ilgili kurumlarca ya da işletmecisi tarafından alınacak.

Sahil kesiminde devriye/denetim faaliyeti icra eden kolluk/belediye personeline ilk yardım eğitimi verilecek.

Suda boğulma olayları sonrasında uygulanacak ilk yardım kurallarını anlatan broşürler farkındalık oluşturmak üzere ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite öğrencileri ile turizm tesisleri ve su sporları işletmelerine dağıtılacak.

Yüzme alanlarındaki yoğunluğa ve risk durumuna göre ilgili işletme tarafından Türkiye Sualtı Sporları Federasyonundan belgeli cankurtaran görevlendirilecek.

Denize yoğun olarak girilen yerlere öncelik verilmek üzere yüzme alanlarında ilk yardım kabini veya odası oluşturulacak ve gerekli personel ve malzeme desteği sağlanacak.

Yüzme alanlarından faydalanan vatandaşların can güvenliği açısından bu alanlarda her türlü su ürünleri avcılığı yasaklanacak.

Yüzme alanları içerisinde oyun gruplarının (şişme ve diğer yüzer su parkı) ve cankurtaranın görüş alanını olumsuz etkileyen diğer büyük hacimli yapıların oluşturulmasına izin verilmeyecek."

Denetimler artırılacak

İl ve ilçelerde oluşturulacak denetim ekipleri tarafından sık ve düzenli denetimlerin gerçekleştirileceğinin belirtildiği genelgede alınacak önlemler şöyle sıralandı:

"Bölgesel turizm sezonları süresince, özellikle kontrolsüz sahillerde ve çevresinde yoğun saatler arasında denetimler artırılacak, sahillerde bulunan plaj işletmelerinin cankurtaran ve gerekli can kurtarma araç ve gereçlerini bulundurmalarını sağlamak amacıyla gerekli denetimler yapılacak.

Görev yapan cankurtaranların standartlara uygunluğu ve yeterli kurtarma ve ilk yardım ekipmanına sahip olup olmadığı belirli aralıklarla denetlenecek.

Özellikle hafta sonu ve bayram tatillerinde yüzme alanlarında ve plajlarda denetimler artırılacak.

Cankurtaran istasyonlarında halkın görebileceği yerlere cankurtaran brövesinin bir örneği, çalışma saatleri ve flamaların anlamları asılacak.

Cankurtaranın olmadığı veya denize girmenin tehlikeli ve yasak olduğu durumlarda cankurtaran istasyonlarına kırmızı flama çekilip sınır flamaları kaldırılarak cankurtaranın olmadığı ve denize girmenin tehlikeli ve yasak olduğu anons sisteminden duyurulacak.

Okullarda "çeken akıntı" sulama kanallarında, barajlarda ve insan sağlığı ile can güvenliği açısından yüzmeye uygun olmayan yerlerde suya girilmesinin tehlikeleri hakkında eğitimler verilecek.

Üniversiteler ve diğer paydaş kurum ve kuruluşlar aracılığıyla kamuoyunda farkındalığı artırıcı panel, seminer, sempozyum, çalıştay gibi etkinlikler düzenlenecek.

Turizm merkezleri başta olmak üzere yoğun olarak denize girilen yerlerde "boyunuzu geçebilir", "çeken akıntı", "alkollü şekilde denize girmek risklidir", "yüzme bilmeden denize girmek tehlikelidir", "kayalıklardan atlamak hayati tehlike taşır" gibi uyarıcı ibareler içeren broşürler dağıtılacak.

İl ve ilçelerde paydaş kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde yüzme kursları, programları düzenlenecek veya isteklilere cankurtaranlık eğitimi verilecek."

AA