İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldıktan sonra mesaisine başlamak amacıyla 09.00 sıralarında Saraçhane'deki başkanlık binasına geldi. Vatandaşlar tarafından karşılanan İmamoğlu'nun önüne deterjan döküldü. Bir vatandaş, "Başkanım, İstanbul'daki kirliliği, çamaşır suyu ve deterjanla temizleyip, tertemiz bir sayfa açıp, halkı demokratik ve şeffaf bir şekilde yönetmenizi istiyorum." diye konuştu.
Duruma şaşıran İmamoğlu, vatandaşların temiz ve şeffaf bir yönetim isteğinin yerine geleceğini ifade etti. Çalışanlarla tek tek tokalaşan İmamoğlu, daha sonra içeri girdi ve mesaisine başladı.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan İmamoğlu, yapacak çok işleri olduğunu ve yoğun bir mesai sürecine başladıklarını söyledi.
Toplumu ilgilendiren her konuyu şeffaflıkla medya ile paylaşacaklarını aktaran İmamoğlu, "Tabii ilk mesai gününde yapılacak çok şey var. Elbette ki belediyemizin ilk 100 günlük planında, planladığımız işlerin derhal devreye alınması noktasındaki konuları konuşacağız. Elbette ki kadromuzla, mevcut kadroyla eşleştireceğimiz, politikalarımız üzerinden bir eylem planımız olacak. Sabah ilk işimiz bununla ilgili ekiplerimizle oturup konuşabilmek." ifadelerini kullandı.
"Eylemlerimizi adım adım harekete geçireceğiz"
Öncelikli atılması gereken adımları her zaman dile getirdiklerini belirten İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Örneğin her yerde dile getirdiğimiz, mülteci konusu. Hızlıca bu konuda bir eylem planımızı, kurum içindeki mevcut ekiplerle kurum dışından katacağımız diğer arkadaşlarımızla beraber, çok üst seviyede politikalar üretmek ve devletimizin ilgili kurumlarıyla da iyi bir iş birliği yaparak başlatacağız. Bu gerçekten sokakta saha da sıklıkla dile getirilen ve bizi üzen olayları yaşatmaktadır. Halkımızın bu sesine kulak veren bir belediye olacağız. Elbette ki deprem bizim çok öncelikli konularımız. Kurumsal projelerimizin dışında bu iki konu, depremle ilgili yapacağımız eylem planımızı hızlıca harekete geçirmek ve bu konuyla ilgili kısa ve orta vadeli diye tanımlayacağımız eylemlerimizi göreceksiniz adım adım harekete geçireceğiz."
İmamoğlu günlük yaşamı olumsuz etkileyen konulara el atacaklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"An itibarıyla hem birinci köprüden hem ikinci köprüden yapılan tamir ve tadilat işleri dolayısıyla gerçekten trafik sorunu yaşanmakta. Biz bunu nasıl takviye edebiliriz ve nasıl çözümleyebiliriz konusunda önerilerimiz, tavsiyelerimiz ve harekete geçireceğimiz deniz ulaşımı olsun diğer birkaç hususla ilgili hamlelerimiz olacak. Bunun ilk konularından birisi bu olacak. Hem üçüncü köprü hem de diğer geçişlerle ilgili de bir kısım tavsiyelerimiz olacak. Bunları da bugün itibarıyla acil İstanbul'un konusu olarak gündemimize aldık. Yaptığımız tüm iş ve işlemleri vatandaşımıza bildirmek maksatlı vatandaşımızla şeffaf bir bağ kurmak maksatlı bir süreci harekete geçireceğiz. Vatandaşlarımızın bizim göremediğimiz önerilerini bize büyük katkı sunacağı geri dönüşleri elde etmiş olacağız."
"Hiç anlamlı olmayan bir genelge"
Bir gazetecinin, "Ticaret Bakanlığının yayımladığı genelgeyle atama yetkisi belediye başkanlarından alınıp belediye meclisine verildi. Bu konu Ankara'da mahkemelik oldu. İptal oldu. Sizin İstanbul için bir girişiminiz olacak mı?" sorusuna İmamoğlu, şu cevabı verdi:
"Bu çok yeni bir konu değil. Her belediyenin artık şirketi, iştiraki var. Bütün belediyelerin iştirakleriyle ilgili gönderilmiş bir genelge. Elbette ki İstanbul ve Ankara daha ön planda duruyor. Ankara'da, Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine çıkmış bir karar var. Yanılmıyorsam BELKO şirketi olsa gerek. O şirketle ilgili çıkmış bir karar var. Zaten tamamen kanuna aykırı bir genelge. Kanunda çok net yetkilinin kim olduğu. Belediye başkanına ait bir yetkiyi belediye meclisine sevk etmenin kanuna aykırı olduğu konusu çok net. Bütün belediyelerin dava açarak mahkeme süreçleriyle bu süreci tamir etmesi çok gereksiz. Alınan ve gönderilen genelgeyi açıkçası çok anlamlı bulmadık. Bu konuyla ilgili Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğüne başvurumuzu yapacağız. Uyarımızı yapacağız. Kanuni haklarımızı arayacağız. Umarım geri dönüş sağlanır. Çünkü hiç anlamlı olmayan bir genelge. Giderilmesiyle ilgili hukukun da bize yardımcı olacağının farkındayım. İnşallah bu sıkıntı giderilir zira bizim de oldukça yüksek sayıda iştiraklerimiz var. İştiraklerimiz, İstanbul'un konsolide bütçesinin neredeyse 3'te 2'sini kapsıyor. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi diye baktığımız kurumsal yapının dışında, 3'te 2'sinin olduğu şirketler tarafı var. İstanbul Büyükşehir Belediyesini yönetebilmek, daha çok buralarda geçiyor vatandaşa dokunan iş ve hizmetlerle ilgili. Bu konuda önümüzün tıkanmasıyla ilgili bu hamlenin bir an önce giderilmesiyle ilgili hem ilgili kurumlarla görüşeceğiz hem de hukuka dair girişimlerimizi yapacağız. Hızlıca tadil edilmesiyle ilgili umudumuz yüksek."
"Tümüne bakacağız"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Son günlerde sosyal medyada bazı çalışanların işten çıkartıldığı konuşuluyor. Bununla ilgili bir incelemeniz var mı?" sorusu yöneltilmesi üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesinde hangi konu varsa inceleyeceğiz. Tabii ki sıralaması var. Ama insan kaynağı da çok önemli noktalarından bir tanesi. Eğer haksız yere işten çıkarılma varsa, eğer haklı olmamasına rağmen şu anda Büyükşehir Belediyesinden maaş alan varsa yani her iki husus da irdelenecek, incelenecek. Kaldı ki 1,5-2 aylık dönem içerisinde bir kısım işe alımla ilgili de bize ulaşan ihbarlar var. İştirakler üzerinden daha bu konuyu da araştıracağız. Adil olunmuş mu? İşe alımlarla ilgili nasıl bir uygulama ortaya konulmuş, sınavları, mülakatları, nasıl bir inceleme, nasıl sorularla insanlar elenmiş? Tümüne bakacağız.
Bu konularda hassasız çünkü meydanlarda en çok verdiğimiz söz şu: Adil olmak. Liyakate göre hareket etmek. Asla torpille, bu torpil şahsi torpil olabilir, parti torpili olabilir. Benim partimmiş, başkasının partisiymiş hiç umurumuzda değil. Adaleti ve liyakati bu kuruma kazandırmak adına tümüyle bu bahsettiğiniz insan kaynaklarının mevcut durumu olsun, kuruma girişleri olsun, son yakın plan içerisindeki 5,6 aylık dilimde ve bundan sonra bu konudaki hassasiyetimizi şeffaflık metoduyla göreceksiniz sizlerin önüne servis edeceğiz. Siz de aslında analiz edebilme ve bu süreci irdeleyebilme şansına sahip olacaksınız. Gerçekten toplumda, emek konusunda, işe girme konusunda, bu adaletsizlik duygusunu yenmediğimiz takdirde bir toplumsal huzur elde etme şansımız çok zor. En başta anneler, babalar, sonra gençler, herkes, hatta çocuklar niye? Çünkü anne ve babaları işe girecek ve onların ekmekleriyle hayatlarını geçirecek. Çocuklar bile annelerine babalarına adaletsizlik yapıldığı konusunda bir inanca sahipler. Tümüyle bu adaletsizlik duygusunu ortadan kaldırmak için gerçekten bu alanda liyakati ve adaleti sağlayacağız. Bu konuda arkadaşlarıma bu prensiplerden sonuna kadar vazgeçilmemesi için talimatım var. Asla. Bu dediğimiz sorgulamaları da yaparak tadil edebileceğimiz birtakım iş ve işlemleri de yaparak düzelteceğiz."
AA