İzmir Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu üyeleri, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklu ve hükümlülerle yaptıkları görüşmeler sonucu, cinsel istismar ve işkence iddialarının gerçek dışı olduğunu açıkladı.
Aralarında İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, Mazlum-Der, TMMOB, Kadın Hakları Koruma Derneği, siyasi parti ve üniversite gibi kurumların oluşturduğu İzmir Valiliği İnsan Hakları Kurulu, işkence ve cinsel taciz iddiaları ile gündeme gelen Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde, 6 Haziran'da incelemede bulundu. Kurul üyeleri tutuklu ve hükümlülerle ikili görüşmeler yaparak iddiaları araştırdı. Yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporu İzmir Barosu adına kurulda bulunan Avukat Zeynep Sedef Özdoğan açıkladı. Özerk bir yapı içinde bağımsız olarak çalıştıklarının altını çizen Özdoğan, ziyaretin çocuk istismarı, işkence, dayak, kötü muamele ve tedaviden yoksun bırakma iddialarının araştırılması ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
ÇOCUKLAR CİNSEL İSTİSMAR HABERLERİNDEN RAHATSIZ
Tutuklu ve hükümlülerin kaldığı odalar akla gelebilecek her yere girip çıktıklarını ifade eden Özdoğan, “Komisyonumuz çocuklarla baş başa, sohbet niteliğinde ve güvenlerini kazandığımızdan emin olarak söyleşiler yapmıştır. Öncelikle bütün kamuoyu bilmelidir ki, burada yaşayan tüm çocuklar ve gençler, basında çıkan çocuk istismarı temelindeki haberlerden olağanüstü rahatsızdır. Çocuk ve gençlerin tümü, burada cinsel istismar anlamında bir durumun ve tehlikenin söz konusu olmadığını ancak asılsız söylentilerin kendileri yönünden dışarıda istismar edilmesi tehlikesini doğurduğunu beyan etmiştir.” dedi.
Özdoğan, cezaevi personelinin de istismar iddialarından ciddi anlamda rahatsızlık duyduğunu belirterek “Cezaevi personeli de böyle bir damga yemekten, en başta kendi aileleri, evlatları olmak üzere, tüm topluma karşı çok zor durumda kalmaktan sarsılmış durumdadır.” diye konuştu.
Çocukların kaldığı oda içi haricinde ortaklaşa kullandıkları yaşam alanı dahil her alanın kameralarla gözetlendiğini vurgulayan Özdoğan, “En üst idare birimi de içine alacak ortak bir planlama ile hareket edilmediği sürece, hukuk dışılık mümkün görülmemektedir. Herkes her alanın denetlendiğinin bilinci ile hareket etmektedir.” dedi.
Cezaevinde birçok sosyal donatı alanı olması ve meslek kurslarının bulunmasının çocukların geleceği adına önemli projeler olduğunu anlatan İzmir Barosu Temsilcisi Avukat Özdoğan, cinsel istimrar iddialarının gönüllülerin ve personelin şevkini kırdığının altını çizdi. Cezaevinde çocuğunu görmek için bekleyen bir anneyle sohbet imkanı olduğunu da dile getiren Özdoğan, annenin oğlunun cezaevinde kurslara katılarak dört ayrı sertifika almasından memnuniyeti belirttiğini, cinsel istismar iddialarının ise yüreğini ağzına getirdiğini kendileriyle paylaştığını kaydetti.
İKİ ÇOCUK DIŞINDA DAYAK İDDİASINDA BULUNAN OLMADI
Cezaevinde kalan üç yüze yakın çocuğun önemli bölümüyle rastgele görüştüklerinin altını çizen Özdoğan, Çağdaş Hukukçular Derneği’nin raporunda da yer alan İ.A. ve S.B.’nin dayak anlatımları dışında kötü muameleye uğradığını söyleyen tek bir kişinin çıkmadığını kaydetti. İ.A. ve S.B.’nin dayak iddiasını kendilerine de anlattığını söyleyen Özdoğan, “Her ikisi de heyetlerin ziyaretinden memnun. Ziyaretler sayesinde iyi muamele görmeye başladıklarını söylüyor. Ziyaret ettiğimiz cezaevi savcısı, personel arasında çok çok az kişinin halen bir çocuk ve gençlik cezaevinde nasıl davranılması gerektiğini kavrayamadığını ve diğerlerinin fedakarca çalışmalarını gölgelediğini beyan etmiş, dayak iddialarının adliyeye intikal ettirildiğini bildirmiştir. Bu iki çocuğun anlatımları idarece örtbas edilmemiştir.” şeklinde konuştu. Avukat Özdoğan, tutuklu ve hükümlülerin hastaneye sevk konusunda sorunlar yaşadığını iddia etti.
"GÖRMEYE ALIŞKIN OLMADIĞIMIZ BİR YAKLAŞIM VAR"
Aliağa Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde diğer kurumlarda görmeye alışkın olmadıkları bir yaklaşımla çocuklar için, çocuk olduklarının bilinci ile projeler üretildiğine raporlarında yer veren heyet, “İlk karşılaştığımızda bizi bahçeye, çimenlerle kaplı yeşil alana davet eden çocukların cezaevine yönelik övgüleri, ilk anda bu çocukların idarece tembihlenmiş olduğu düşüncesini aklımıza getirmiş olsa da ziyaretimiz sonunda bizler de başka cezaevlerinde görmediğimiz olumlu uygulamalar ve anlayışa tanıklık ettiğimizi kabul ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Cezaevi yönetiminin sivil toplum kuruluşlarını kendilerine yönlendirmesini istediğini de ifade eden Özdoğan, Aliağa Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nin çocuklar için farklı imkanlar oluşturulması için sivil toplumun ilgisini beklediğini, üç pastanesi olan, maddi hiçbir ihtiyacı olmayan bir kişinin cezaevinde pastacılık dersi verdiğini de sözlerine ekledi. CİHAN