İNTERNET MEDYASI İLE İLGİLİ HUKUKİ DÜZENLEMELER..

Av.Murat ÇOBAN

İNTERNET MEDYASI İLE İLGİLİ HUKUKİ DÜZENLEMELER VE 5651 SAYILI KANUN

         5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun tanımlar başlıklı altıncı maddesinin - g- bendinde, basın ve yayın yoluyla deyimi tanımlanmış ve Ceza kanunlarının uygulanmasında bu deyimden her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracı ile yapılan yayınların anlaşılacağı hükmü düzenlenmiştir. 5680 sayılı eski Basın Kanunu’na eklenmiş olan ek madde 9 ile yazılı basın için amir olan hükümler, internet yayıncılığı için teşmil edilmişti. Ancak yeni Basın Kanunu’nda böyle bir düzenleme mevcut değildir!

         Kanun koyucu, bu alandaki hukuki boşluğu doldurmak amacıyla, 04.05.2007 tarihinde 5651 no’lu İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’u kabul etmiştir. Bu kanunda tıpkı Basın Kanunu’nda eser sahibi, yayımcı, tüzel kişi temsilci tanımlanarak sorumlulukları belirtildiği gibi; erişim sağlayıcı, içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, toplu kullanım sağlayıcı ve sorumlulukları belirtilmiştir. Bunun yanında, internet sitelerinin erişime engellenmesi ve internet yayınları ile ilgili tekzip konuları da ele alınmıştır.

         5651  Sayılı Kanun’un 9. Maddesine göre içerik nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına (web sitesinin sahibine), buna ulaşılamaması halinde yer sağlayıcısına (hosting firmasına) başvurarak kendisine ilişkin içerin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlamasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde talebi yerine getirir. Bu süre zarfında, talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır. Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi on beş gün içinde yerleşim yeri Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hakimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hakiminin kararına karşı, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.

         Bu madde, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. Maddesinde düzenlenen düzeltme ve cevap hakkına benzemektedir. Ancak, cevabı 2 gün içinde yayımlama yükümlülüğü bulunan içerik ve yer sağlayıcısının bu cevabı hangi tarihte aldığını ispatlamak ve belirlemek zordur. Kanun özel şekil şartı getirmediğinden, internet yayınlarıyla ilgili cevap hakkını kullanmak isteyen kimseler, e-mail yolunu sıklıkla kullanacaklardır. Bu durumda da sürelere riayet edilip edilmediğini belirleme de güçlükler doğabilecektir!.