Kısa adı “MIT” olan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde görevli ABD’li ve aralarında Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden Semih Ergintav’ın da bulunduğu Türk bilim adamları, Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndaki deprem olasılıklarını inceledi.
Fay hattına dair 20 yıllık GPS verilerini inceleyen ekip, önceliklem bir fay hattının bir segmentinin uzun süre sessiz olmasının iki anlama gelebileceğini anımsattı: 1. Sismik boşluk aktif olmayabilir. 2. Ya da segmentin sessizliği potansiyel deprem tehlikesine işaret edebilir.
Ekibin başındaki Michael Floyd, GPS verilerinin, Marmara Denizi’nin derinliklerindeki bir sismik boşlukta, İstanbul’un 8 kilometre güneybatısında 7 büyüklüğünde veya daha büyük bir depremin olabileceğine işaret ettiğini açıkladı. Depremin ne zaman olacağı konusunda bir tahmin yürütemeyeceklerini vurgulayan Floyd, “İstanbul büyük bir kent ve çok eski bina var. Kuzey Anadolu Fay Hattı ve California Eyaleti’ndeki San Andreas Fayı benziyor ancak iki merkezdeki binalar benzemiyor” dedi. Floyd, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı segmentinin ise büyük depremler üretmediğinin altını çizdi. Adalar’da son olarak 250 yıl önce deprem olduğunu anımsatan Floyd, fay hattının Adalar segmenti için “Burası 2.5 ila 3.3 metre arasında kayabilirdi ancak böyle bir şey olmadı” diye konuştu. Alman bilim adamı Marco Bohnhoff ise “Veriler, İstanbul yakınları için küçük bir uyarı olarak algılanmalı” ifadesini kullandı. Habertürk