Denizlerde av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle "vira bismillah" diyecek balıkçılar, yeni sezondan oldukça umutlu.
Av yasağı boyunca demirledikleri teknelerinin ve denize bırakacakları ağlarının bakım ve onarımını tamamlayan balıkçılar, 1 Eylül'e sayılı günler kala hazırlıklarına devam ediyor.
Yeni sezonun hazırlıklarının yapıldığı limanlardan biri olan Poyrazköy'de balıkçılar, yıpranan ağlarını ilmek ilmek örerek yenilerken, kimisi de teknelerinin bakım çalışmalarını sürdürdü.
Sezonun bereketli geçmesini umut eden ve heyecanlandıklarını belirten balıkçılar, av döneminin hem balıkçıların hem de tüketicinin yüzünü güldüreceğine inanıyor.
"Sezona hazır bir şekilde bekliyoruz"
İstanbul Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca yeni sezon hazırlıklarına ilişki bilgi vererek, 1 Eylül itibarıyla gırgır balıkçılığı denilen ve büyük teknelerle yapılan endüstriyel balıkçılığın başlayacağını belirtti.
Büyük balıkçıları, denizlerdeki av stokları üzerinde baskı oluşturan balıkçıları dinlendirdiklerini aktaran Karaca, yenilenen 1380 sayılı kanun ile beraber ellerinin de güçlendiğini söyledi.
Yasa ile daha etkin ve verimli bir şekilde denetim yaptıklarına değinen Karaca, şöyle devam etti:
"İl Müdürlüğümüz, Balıkçılık Su Ürünleri Şube Müdürlüğü, Marmara Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı ve Deniz Polisi ekiplerimizle denizde, karada, karaya çıkış noktalarında ve İBB'ye ait Beylikdüzü'ndeki Gürpınar Su Ürünleri Hali'nde ve perakende satış noktalarında gerekli ekiplerimizin dizaynını yaptık ve sezona hazır bir şekilde bekliyoruz, denetimlerimizi yapacağız. Küçük boyda balık avlanıp avlanmadığını, yer yasaklarına ve zaman yasaklara uyulup uyulmadığını, yasakları devam eden türler var, onlarla ilgili kurallara balıkçılarımızın uyup uymadıklarının kontrollerimizi yapacağız. Sezona bir taraftan balıkçılarımız hazırlanıyor bir taraftan da biz hazırlanıyoruz. 1 Ocak 2020'de yürürlüğe giren 1380 sayılı yasanın değişmesiyle sahada biraz daha etkin olduk, sebebi elimiz biraz daha güçlendi. Eğer ruhsatsız ve kaçak bir tekneyle avcılık yapıyorsanız tekneye el koyuyoruz. Tekneye el koyup idari para cezası uyguluyoruz, mülkiyeti kamuya geçiyor teknenin. Küçük boyda ve zaman-boy yasaklarına uymayan su ürünleri avlandığı zaman da bunlara el koyuyoruz. Geçmişte mülkiyeti kamuya geçirilip satılıyordu. Artık o da kaldırıldı. Tamamen mülkiyeti kamuya geçirilip direkt hayır kurumlarına gönderiyoruz. Kesinlikle piyasaya tekrar girişi yok. Yine depolarda yakaladığımızda 10 bin lira, arttı tabii cezalar. 2021 ile artacak bu cezalarımız. Perakende satış noktalarında yakaladıysak da idari para cezalarını uyguluyoruz."
"Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla balık yiyebilirler"
Müsilaj sorunuyla ilgili yürüttükleri çalışmaları da anlatan Karaca, "En başından itibaren denizde, deniz suyundan ve balıktan numuneler gönderdik ve 30 civarında parametreye baktık, balıklarımızda ve deniz suyunda insan sağlığını etkiyecek herhangi bir bulguya rastlamadık. Marmara ve Karadeniz'den de avlanan balıkları yemelerinde herhangi bir problem yok. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla balık yiyebilirler. Aynı zamanda midyeden de numuneler aldık. İzinli alanlardan avlanan midyelerde de herhangi bir problem yok." diye konuştu.
"Bolluk ve bereket bekliyoruz"
İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, yeni sezondan beklentilerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Biz de balıkçılarımız gibi bolluk ve bereket bekliyoruz. Balıkçılarımızın yüzü gülerse bizim de yüzümüz gülüyor. Bizden sonraki nesiller için sürdürülebilir balıkçılık için gerekli denetimlerimizi yapıyoruz. Onlardan da kendi önlemlerini almalarını istiyoruz. Yasaklanan bölgede ve yasaklanan, asgari olmayan boydaki balıkları avlamamalarını istiyoruz. İnşallah bol ve bereketli sezon bekliyoruz. Geçen yıl çok iyiydi sezonumuz. Bu sene de daha güzel olmasını ümit ediyoruz."
"Balık çok olursa, millet de ucuz yer"
57 yaşındaki balıkçı Muammer Korkmaz, yeni sezonun balıkçılık açısından iyi göründüğünü kaydederek, "İnşallah iyi olur balık. İstiyoruz tabii. Balık çok olursa, millet de ucuz yer." dedi.
Karadeniz balıkçısı olduğu için müsilajın kendilerini etkilemeyeceğini anlatan Korkmaz, şunları aktardı:
"Gırgırları etkileyebilir. 2-3 ay sezonumuz var Karadeniz'de. Biz sadece palamut ve lüfer avlıyoruz. Bu sene çinekop çok çıktı Karadeniz'de. İnşallah havyarı tutar. Havyarı çok tutarsa lüfer de çok olabilir. Palamut pek çıkmadı ama. Çoğalması çok iyi değil gibi.
10 günden beri Karadeniz'de hava esiyor. Ne olduğunu, ne kadar balık olduğunu biz de anlayamadık. Biz oltacıların durumuna göre ne olduğuna bakıyoruz denizde. Onlar tutarsa demek ki bol balık var diyoruz. Bir gün tuttular, şu an için tahmin edemiyoruz. Çok tutulursa balık fiyatları birden düşüyor. Balığın pek pahalı olacağını tahmin etmiyorum. Bol olmasını bekliyoruz, inşallah millet de balık yer. Diğer türlü halk yiyemez. Hamsi olur mu olmaz mı onu bekler halk. Hamsi de Eylül'ün 10'undan sonra belli olur. İstanbul'da sezon palamutla başlar, lüfer ile devam eder. Bizim en fazla 100-200 çift balık tutarız. En fazla 300 çift olsun. Gırgırlar bu şekilde değil, 5-10 bin çift tutabiliyor."
56 yaşındaki balıkçı Ahmet Topalak da hazırlıkları tamamladığını ancak balığın çok da görünmediğini belirterek, "Bu sene balık çok iyi gözükmüyor. Ağları düzelttik, bakımlarını yaptık. Yeni sezondan umutluyuz. Ama ufak balıkçılara düzenleme geldi. 'Ya trol ya da palamut avı yapacaksın.' dediler. Palamutçuluk yapsam 1-1,5 ay sürecek. 1,5 ay sonra ben ne yapacağım? 8 ay yatacağım. Trolü seçsem kışın 4 ay zamanı var. Bunun 2 ayı hava esiyor. 2 ay çalışıp 6 ay yatacağım. Ufak balıkçının en büyük sorunu bu." dedi.
Müsilajın balık sezonunu etkileyip etkilemeyeceği sorusu üzerine Topalak, "Müsilaj bizi etkilemez, Marmara'da oldu. Biz Karadeniz'de çalışıyoruz, yok. Müsilaj sorununu da balıkçıya yıktılar. Bütün fabrikaların pisliği denize akıyor, bunu da balıkçı yapıyor diye bize kaldı. Fabrika atıkları, gemiler silsile basıyor. Ama suçlu balıkçı. Palamutu mu seçelim yoksa trolü mü seçelim diye düşünüyorum. Bu sene balıktan umudumuz palamuttan. Hakkımızda hayırlısı olsun. En başta 1 ay palamut, ekim ayı geldikten sonra da çinekopa döneriz. Palamutun fiyatı 10-15 lira arasında gider. Palamut ucuz. Bizden gidişi bu. Tezgahlarda daha pahalı." diye konuştu.
AA