Günlerce aç susuz bir odada bırakıldılar. Kadınlar yolda doğum yaptı. İntihar edenler, işkence görenler oldu… Polis ve jandarma kayıtlarına giren öyküler...
GÖÇMENLERİN AZRAİL'LE UMUT YOLCULUĞU
Son aylarda Akdeniz ve Ege’den yola çıkan yüzlerce kişi, göçmen tacirlerinin tuzağına düştü. Kiminin daha iyi bir yaşam umudu teknelerle beraber denize battı, kimisinin ise işkence yüzünden daha yarı yolda tükendi.
YÜZLERCE İNSAN SULARA GÖMÜLDÜ
İtalya’da geçen hafta 518 kaçağı taşıyan tekne batmış, 339 göçmenin cesedi bulunmuştu. Benzer bir haber de önceki gece geldi. Yine İtalya’nın Afrika’ya yakın kara parçası olan Lampedusa Adası’nın 60 mil güneyinde, Malta karasularında göçmenleri taşıyan bir tekne battı. 200’e yakın kişi kurtarılırken, 50’ye yakını yaşamını yitirdi. Aynı gece Mısır’da bir teknenin batması sonucu ilk belirlemelere göre 12 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de ise geçen yıl İzmir’de meydana gelen göçmen faciasında 61 kişi ölmüştü. Çanakkale açıklarında yine bir teknenin batması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 24 göçmen yaşamını yitirmişti.
DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN
Kuzey Afrika, Asya ve Suriye’den İtalya ile Fransa’ya gitmek için ellerinde kalan son parayı da tacirlere kaptıran göçmenler, daha iyi bir yaşam için ölüm yolculuğuna çıkıyor. Akşam'ın haberine göre; göçmenlerin Avrupa’ya uzanan rotasında Türkiye bir köprü vazifesi görüyor.
279 KİŞİ YAKALANDI
Geçen hafta İstanbul ve İzmit’te yapılan operasyonlarda göçmen dolu iki tekne sahil güvenlik tarafından fark edilince faciadan dönüldü. İzmit’te 107 kaçak, Sarıyer Kilyos’ta ise 103 göçmen ölüm yoluna çıkmadan gözaltına alındı. Yine dün İzmir’de 69 kaçak Suriye vatandaşı yakalandı. Ülkelerinde hiçbir umudu kalmayan göçmenlerin bu yolculuklarda yaşadığı zorluklar, ölümle burun buruna gelişleri ve insan tacirlerinin işkenceleri yapılan operasyonlarda ortaya çıktı.
İŞKENCELER TESPİT EDİLDİ
Soruşturma dosyalarına giren bilgilerde kaçakların zorlu yolculuklarında yaşadıkları, İstanbul’da kapatıldıkları evlerde gördükleri işkenceler an be an tespit edildi. İnsan tacirleri kendi vatandaşlarına da her türlü işkenceyi yapmış. Soruşturma dosyalarında daha önceleri sadece Türklerden oluşan çete üyelerine Suriye, Afrika ve Asya ülkelerinden kişilerin de katıldığı ortaya çıktı. Bilgilere göre göçmen kaçakçılarının arasında günlerce aç susuz bir odada bırakılanlardan yolda doğum yapan kadınlara kadar birçok dram var. İşte polis ve jandarma kayıtlarına giren o acıklı öyküler…
ORTAK NEDEN: İÇ SAVAŞ VE EKONOMİK SIKINTILAR
Sonu belli olmayan bir yola çıkan göçmenler çetelerin acımasız yüzüyle karşılaşıyor. İşkence görüp, öldürülüyorlar. Paralarını kaptırıp bir kenara atılıyorlar. Ve çoğunun sonu, yakalandıkları ülkenin nezaretinde sınırdışı edilmeyi beklemekle bitiyor.
GÖÇMEN, KAÇAKÇI OLUYOR
Göçmenleri ağlarına düşüren şebekenin çalışma sistemi dudak uçuklatacak türden. Ülkelerindeki iç savaş ve ekonomik sıkıntılardan dolayı yollara düşenleri hedef alıyorlar. Geçen günlerde, Fransız ve İtalyan polisinin İstanbul emniyetine gönderdiği ihbarla harekete geçen Mali Şube Ekipleri, 40 kişilik şebekeyi çökertti. Şebeke elemanları arasında Suriyeli, Türk ve Iraklı liderler yer alıyordu. Göçmen olarak Türkiye’ye giren isimlerin göçmen kaçakçılığı yapmaya başladığı anlaşıldı. Polis, örgüt liderleri ve çalışma yöntemlerini belirledi. 90 kişiyi umut tacirlerinin elinden kurtardı. Mali polis, şebeke liderleri Mohammed Nasser Khuzaı, Sameer Khalıd Guoranı, Ebu Rezzan, Abu Hasan Rahman ve Ghita El Asmi isimlerini belirledi.
'ÖLENLERİN ÖNEMİ YOK!'
Lala E: Sana ne diyorsam onu yap! Çıkar onları evden! Nereye gideceklerse gitsinler!
İrfan: Tamam Lala.
Lala E.: 1-2 gün bekle.
İrfan: Evde herhangi bir sorun yok değil mi?
Lala E: Birisi öldü.
İrfan: İnnalillahiinnailaeraciyün!
Lala E: Evet öyle bir olay gerçekleşti.
İrfan: Ölen kim?
Lala E: Boşver ya, önemi yok.
İrfan: Tamam, anladım.
'ÇELTİK TARLASINDA YATSINLAR'
Şebekelerin sevkıyat sırasında yakalanmamak için eskort sistemini kullandıkları ortaya çıktı. Şebeke elemanları Hüseyin G. ile Aziz Y. arasındaki konuşma şöyle:
Hüseyin G.: Aziz oğlum, bizim çocuklar nasıl? Yakalandı mı yoksa oğlum?
Aziz Y.: Abi sirenler çaldı ama şimdi baktırdım. Yok ya, yakalanmamışlar...
Hüseyin. G.: Aman ha...
Aziz Y.: Ha ama botları yolun ortasında bırakmışlar.
Hüseyin. G.: Adamlar şu an yok mu orada yani? Ne?
Aziz Y.: Adamlar yok. Şimdi araba çıkacak, inşallah görmezler. Söyle de çeltik tarlasının içine falan yatsınlar.
Hüseyin G:. Tamam tamam, oraya yatmışlar zaten.
Aziz Y.: Çeltik tarlasının içine yatmışlar mı? Tamam tamam, o zaman sorun yok.
YENİ HEDEF: SURİYE VE LİBYA
Umut tacirlerinin yeni hedefi, iç karışıklıklardan kaçmak isteyen Libyalılar ve kamplarda kalan Suriye vatandaşları. Bu kişiler çetelere 4 bin ila 10 bin dolar arası para ödüyor.
ELEKTRİK VERDİLER ÜTÜ YAPIŞTIRDILAR
İnsan kaçakçılarının yaptığı işkenceler polis soruşturmalarına yansıdı. İstanbul’da polisin kaçakçılarının elinden kurtardığı Muhammad Almas, ifadesinde şebekenin insanlık dışı davranışlarını anlattı. Almas polise şunları söyledi:
3 BİN DOLARIMIZI ALDILAR
“Kumkapı’da arkadaşımla otururken yanımıza gelen kişi iş arayıp aramadığımızı sordu. Biz de aradığımızı söyledik. Bizi bir eve götürdü. Paramızın olup olmadığını sordu. Bizi yurtdışına götürmesi şartıyla verebileceğimizi söyledik. Beş kişilerdi, başımızı duvara vurdular. Gün aşırı işkence yaptılar. Elektrik vererek dövdüler. Arkadaşımın kolunu ütüyle yaktılar. 3 bin dolarımızı aldılar.” Şebeke elemanlarının görüşmesinde göçmenleri kast ederek, “Abi ağzına vurdum iki tane, sustu” dedikleri kayıtlara geçti.
'ETTİĞİMİZ ZARARA DEĞMEZ OĞLUM'
Hüseyin G.: 19 tane göndermiştik ya, hepsi geri geldi.
Aziz Y.: Eh ben size ne zamandan beridir diyorum da inanmıyorsunuz ki. Abi bunlar bir de gidiyor karşı kıyıda bağırıyor. Var ya sesleri bizim buraya kadar geliyor.
H. G.: Dövüyorlar mı acaba?
A. Y.: Birbirlerini çağırıyorlar.
H. G.: Kendi kendilerini yakalatıyorlar. Bu aldıklarınız ıslak mıydı?
A. Y.: Yok karşıdan atmışlardı.
H. G.: Oğlum, bir ton zarar ettik. 120-130 kişi hepsi geri geldi.
A. Y.: Boşuna zarar ediyorsun.
H. G.: Atıyorlar geri, değil mi?
KAMYON KASASINDA ÇOCUK DOĞURDU!
Polis kayıtlarına geçen bir görüşmede, Suriye uyruklu hamile bir kadının balık istifi taşındığı kamyonette doğum yaptığı, diğer çocuğunun da yüksek ateş yüzünden ölümden döndüğü ortaya çıktı. Şebeke elemanlarının evde barındırdıkları kişilerden birinin öldüğünü söylediği konuşma da dosyada yer aldı.