-İŞTE SİZE ERENKÖY VURGUNU-
DİKKAT ( ! ) ÇAKMAKLA ÇAKIYORLAR!..
Bu yeni yazımda, siz değerli okurlarıma iki önemli olayı belgeleriyle ve de tüm detaylarıyla anlatmak istiyorum.
Takdir edersiniz ki, amacım hem siz okurlarıma karşı görevimi yerine getirip olandan bitenden haberdar etmek; hem de devletimin kasasına sülük misali yapışmış ve geçimini devletin sırtından kazanmaya çalışan kişilere bir dur demek. Başlayalım isterseniz;
İki önemli olayın ilki sitemizde duyurduğumuz Erenköy’de yaşanan hidrolik yağ olayı! İşte bütün detaylarıyla Erenköy’de yaşananlar…
“DESİ PETROL VE PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. antrepo beyannamesi ile 2500 kap 46270 kilo hidrolik yağı ithal işlemleri yapmak için Erenköy Gümrük Müdürlüğü’ne başvurur. Anılan müdürlüğün talimatı ile mal TAM TRANS ULUSLARARASI TAŞIMACILIK VE GÜMRÜKLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin deposuna konur. Daha sonra Erenköy Gümrük Müdürlüğü bahse konu malı kaçak olma ihtimali nedeni ile yani diğer bir deyişle maldan şüphelenilmesi üzerine durumu Sirkeci Kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü’ne bildirir.
Savcılığa Suç Duyurusu
Bu müdürlükte ithalatçı firma hakkında, 5607 Sayılı Kaçakçılık Kanunu’na göre, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunur. Bulunulan suç duyurusu üzerine, Kartal 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/35 sayılı kararıyla eşyalara el konulması kriminal inceleme yapılması adli emanete alınması cumhuriyet savcılığınca belirlenecek uygun bir yerde eşyaların muhafaza edilmesini ister. İthalatçı firmanın itirazı üzerine de, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/1125 soruşturma numarası 2008/252 karar sayı ile Kartal Cumhuriyet Savcılığı’nın bu konuyla ilgili yetkisizliğine karar verir. Dosya, yetkili Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilir.
Yargılama başlar!..
Bu karar üzerine, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/4540 soruşturma no 2008/2123 esas nolu iddianamesi ile Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/249 esas sayılı dosyası üzerinde şirketin yetkilisi ALİ S. ve gümrük müşaviri AYSEL Ö. aleyhinde yargılama başlar.
‘Yargılama neticesinde ne oldu?’ diye soracak olursanız değerli okurlarım onu da hemen açıklayayım:
2008/249 esas 2008/767 karar sayılı kararı aynen şöyledir:
5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’na göre sanıkların ithal etmek istedikleri malı yasaya uygun bir şekilde ithal etmeye kalkıştıkları, olayda herhangi bir suç olmadığı, yasaya aykırı bir işlem olmadığı, malın kaçak yollarla gelmediği anlaşılmakla müsadere talebinin reddine, el konulan dava konu malın karar kesinleştiğinde sanıklara iadesine, sanıklar tarafından talep edilmesi halinde el konulan malların gümrük idaresinin tespit edeceği teminat ve iadesine karar verilmiştir.
Daha sonra Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir! Kararın kesinleşmesi üzerine, Erenköy Gümrük Müdürlüğü’ne 16.11.2012 tarihinde malların şirkete iadesi için başvuruluyor. Erenköy Gümrük Müdürlüğü ise, 05.12.2012 tarihinde Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını kesinleşme şerhini üst yazıyla şirkete iade etmiştir.
Şirket, Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nün uzun süre kendilerini oyalamalarından rahatsız olduklarını, 19.03.2013 tarihinde 2500 kap 46270 kilo hidrolik yapın 7 gün içerisinde kendilerine iade edilmesini isterler. Hatta ihtar da ederler. Bundan sonrası bana göre gerçekten çok acı… Daha mahkemesi sonuçlanmamış nasıl bir karar alınacağı bilinmeyen bir eşyayla ilgili olarak, yukarıdaki şirketin 2013 tarihli yazısından sonra Erenköy Gümrük Müdürlüğü 11.04.2013 tarih ve 292512854 sayılı yazı ile şirkete iade etmeleri gereken malın 13.07.2011 tarihinde 22 bin 500 TL bedelle satıldığını beyan etmiştir.
Kaçak olduğu iddia edilen 17.12.2007 tarihinde antrepoya alınan mallar, 19.12.2011 tarihinde antrepodan ERENKÖY TASİŞ AMBARINA alınarak satışının yapılması, usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştirildiği, mahkeme kararı olmasına rağmen yasaya aykırı olarak satıldığı, Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nün usul ve esas yönünden yasaya aykırı olarak yaptığı bu işlemden dolayı antrepoda 1460 gün kalan malların ardiye bedeli olan toplam 2.072.968,00 TL’yi (2 milyon 72 bin 968 Türk Lirası) ithalatçı şirketten talep etmiş!
FİRMANIN ZARARI
Mahkeme tarafından aklanan kesinleşen kararla, ithalatçı firma uğradığı tüm bu zararların karşılanması için gerekli inceleme ve araştırmayı yapmadan mevzuatı yanlış ve keyfi bir biçimde uygulayarak şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunan o dönemdeki İstanbul Kaçakçılık İstihbarat Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürü Coşkun C. ile el konulan mallarla ilgili Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılama olduğu, bu mahkemenin mallar üzerinde tedbir kararı olduğunu bildiği halde 2500 kap 46270 kilo olan yağı gerektiği gibi bakımını yapıp muhafaza etmeyen eşyanın Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nün kendi kabul ettiği ve uyguladığı rayiç fiyat tespitlerine göre değeri 198.372,78 TL olan eşyayı 22.500 TL gibi hem gerçek piyasa değerinden hem de gümrüklenmiş değerinden çok az bir bedel ile neredeyse ihaleye fesat karıştırma niteliğinde bir eylemle bildirimsiz olarak satan o dönemdeki Erenköy Gümrük Müdürleri Nihat K. ve Mustafa Ç.’ın 5607 sayılı kanun hükümlerine aykırı davranarak kaçak olduğu iddiasıyla şirketin ithal etmeye çalıştığı eşyayı haksız olarak antrepoda 1460 gün tutulması, şirketten 2.072.968,00 TL ardiye bedel istenmesi yani kısacası firmanın uğramış olduğu tüm zararların karşılanması için devlet görevlileri hakkında Desi Petrol tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş;
Suçlamaya esas olarakta kamu görevlisinin görevini kötüye kullanmak suretiyle 3. kişileri ve de devleti zarar uğratması ve bu yolla haksız kazanç elde etmesi diye suç duyurusunda belirtilmektedir.
Gelelim ikinci konumuza….
Evet değerli okurlarım; bu haftaki 2. çok önemli konumuz ise kısaca değineceğim ama daha sonrasında uzunca değineceğim Plastik Çakmak olayıdır.
Ülkemizde yerli plastik çakmak üretimiyle iştigal eden firmalar bugünlerde çok dertliler. 2009/7 sayılı sınır ticareti tebliği çakmakta kaçakçılığın boyutunu arttırmış bulunmakta… 2010 yılında ise, pazarın neredeyse % 98’i kaçak çakmak oluştururken yerli plastik çakmak üreticilerinin özverileri neticesinde bugün bu rakam % 50’lere kadar düşmüştür.
Ülkemizde plastik çakmak üreticilerini korumak amacıyla, çakmak başına 5 cent anti-damping vergisi mevcuttur. Uzakdoğu’dan gelen çakmakların ithal adresi de Ankara İhtisas Gümrüğü’dür. Dünyanın neresinde olursa olsun, gümrük vergisi KDV için gözetim uygulama neticesinde taşlı çakmaklar için 8 cent elektronik için 16 cent baz alınmıştır.
İRAN’DAN GELİYOR!..
Bunların ışığında her şey üreticinin lehine görülmekle beraber, işin aslı ise hiçte öyle değildir. İran’ın Çulfa Serbest Bölgesi Türkiye’ye kaçak yolla giren koruma ithal izne tabi olan Çin malı ürünler deposu olmuştur. Yukarıda bahsettiğim tebliğ, yerli üretici sınır ticareti söz konusu olan vatan toprağı olan illere % 5 vergi ile ürün satamazken İran’dan buralarda ticaretle uğraşanlar İran malını % 5 vergi ödeyerek alabiliyorlar yerli üretici ne yapsın?
Sınır ticareti tebliği ile birlikte başta Doğubayazıt olmak üzere bu bölgelerdeki sınır ticareti ile yetkili firmalar, çakmağı başka bir ürün beyan ederek adet başına 5 cent vergiden 2.7 gümrük vergisi ve % 18 KDV yerine % 5 vergi vererek yaklaşık 50 Bin Dolarlık üründe 70 Bin Dolarlık haksız bir kazanç sağlamaktadırlar. Sınır ticareti ile yurda girmiş olan kaçak çakmakla, büyük toptancılara sınır ticareti şirketleri tarafından değişik mallar adına düzenlenen irsaliyelerle düzenlenmektedir.
Yani bu gibi örnekleri çokça çoğaltabiliriz; bundan sonraki yazılarımda bu konuyla ilgili olarak elimde bulunan ciddi bilgi ve belgeleri inceledikten sonra siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Ayrıca bu piyasada, çok büyük kaçakçıların olduğu iddia ediliyor ve bu rakamında 1 MİLYAR DOLARI bulduğu da belirtiliyor. Lütfen çakmakçıya çaktırmayalım olur mu sevgili yetkililer!
YAZARIN NOTU
1-) AB’den çin malı kumaşları AB malı olarak göstererek Almanya, İngiltere, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Macaristan’dan gümrüklere getirerek ithal edilmekte; bu konuyla ilgili olarak yurt dışı araştırma ve teminat isteği de olmadığı bana gelen bilgiler arasında.. bu işin gümrüklerde rayiç bedeli ise 7 ila 6 bin dolar arasında artı birde masrafların olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Gemlik-Halkalı gibi gümrüklerden polyester kumaşların pamuklu kumaş olarak çekildiği, pamuklu kumaşlar için damping olmayınca % 10 teminat yatırılmak suretiyle çekiliyor; karşılığında ihracatı yapmaya gerek duymuyorlar yani teminatı yakarak vurgunlarını katlıyorlar!
2-) Ankara Tır Gümrük Müdürlüğü ile ilgili olarak tarafıma gönderilen bir bilgide, tır müdürlüğünde işlemleri yapılması gereken tırların firmanın deposunda gümrük işlemlerinin gerçekleştirildiği iddia edilmektedir. Ben böylesi bir uygulamanın yapılacağını düşünmemekle birlikte, yetkililerin bu konuyu ciddi biçimde araştırmalarını da buradan tavsiye ediyorum.