Trabzonspor Futbol Genel Direktörü Ünal Karaman, rakipleri ne kadar şampiyonluk için iddialıysa kendilerinin de en az onlar kadar iddialı olduklarını söyledi. Karaman, yabancı transferi için de öncelikle statü gereği ellerindeki oyunculardan bazılarını göndermeleri gerektiğine dikkat çekti.
Trabzonspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay’ın verdiği yemekte basın mensupları ve bordo-mavili takımın teknik heyeti bir araya geldi. Yemeğin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Futbol Genel Direktörü Ünal Karaman ve Teknik Direktörü Akçay, bordo-mavili kulübün menfaatleri için bu renklere gönül veren herkesten destek beklediklerini ifade ettiler.
Trabzonspor’un ortak değeri olduğunu vurgulayan Ünal Karaman, “Birileri, ‘zor bir dönemden geçiyor’ diyebilir, farklı bir noktada bizi bozma gayreti içerisinde olabilir. Ama bizim yüreğimiz hepsini kaldırmaya yeter. Yeter ki ‘ben Trabzonsporluyum’ diyen herkes bizim samimiyetimize inansın ve bu sese kulak versin.” dedi.
Gazetelerde yazılan transfer haberlerini de eleştiren Karaman, hayali isimlerle kendilerinin yorulmamasını istedi. Karaman, bir oyuncu ile kesin olarak anlaştıkları anda bunu açık ve net olarak herkesle paylaşacaklarına işaret etti. Karaman, transferde en çok adı geçen eski oyuncuları Jaja ile ilgili soruya da şöyle cevap verdi: “Trabzonspor transfer dönemi içerisinde hem oyuncu alma hem de oyuncu verme anlamında bunun tasarrufunu başarabilecek yetenekte bir kulüptür. Ama biz hep bir oyuncuyu konuşacak olursak gerçek gündemimizden uzaklaşmış oluruz. Ve bu transfer gündemimizi gerçekten çok meşgul ediyor. Federasyonun uyguladığı bir yabancı sistemi var. Bizim ise 12 yabancı oyuncumuz var. Bizim Jaja’yı gündemimize alabilmemiz için 3 tane yabancı oyuncu göndermemiz lazım. Hayal üzerine konuşmayayım. Gerçek somut adımlar atmamız lazım. Öyle bir şey olursa, biz en iyi oyuncuları kendi bünyemize katmaya gayret gösteririz.”
Özellikle 3 büyük rakiplerini ciddi transferler yaptığını, bunun kendi üzerlerinde bir baskı oluşturup oluşturmadığına dair soru üzerine Karaman, “Biz parayla kendimizi sattırmadık ki bundan sonraki transferlerde parayla alınanlar bize korku yaşattık. Kendi yaşantımızı böyle biraz geri sararsanız orada direnişi görürsünüz. Aynı şekilde Mustafa hocam da tırnaklarını kazıyarak buraya geldi. Kağıt üzerinde onlar iyi transferler yapıyorlar gözüküyorlar, kağıt üzerinde onların ciddi paraları var. Biz onlara saygı duyuyoruz niye rakibimiz diye. Biz mücadeleye çıktığımız anda teslim olmuş bir Trabzonspor olarak sahaya çıkmayacağımızdan emin olabilirsiniz. Onlar ne kadar şampiyonluk için iddialıysalar en az onlar kadar şampiyonluğa iddialıyız. Bu kendimize duyduğumuz saygımız ve futbolcularımıza duyduğumuz güvenimizden kaynaklanıyor. Bizim üzerimizde bir korku ve baskı oluşturmuyor.” açıklamasını yaptı.
“ŞİKE SÜRECİNİ KENDİ İÇİMİZDE ÇÖZEBİLİRDİK”
Kendi işlerinin teknik konular olduğunu hatırlatan Karaman, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın UEFA’dan ceza almasının Türk futbolu adına üzüntü verici olduğunu ifade etti. Karaman, cezalarla ilgili görüşlerini ise şöyle dile getirdi: “Genel kurul salonunda onlarca kişi çıkıp konuştu, onların hepsine saygıyla bakıyorum. İşin sportif boyutuna baktığımızda mendildeki beyazlığı görmek isterim insanlarda. Sporda ilgilenen insanlarda bu şeffaflık ve dürüstlük olmalı. Yüce Peygamberimizin bir hadisi var; ‘Adalet güzeldir, yönetende daha güzel durur’. Biz isteriz ki, yöneten safında duran insanlar adalet çizgisi içerisinde baksınlar buna. Bana göre Türk sporu bu şikenin başlangıç döneminde de hata yapan insanların, sadece onlar suçlu pozisyonunda değil, belki de geçmişten gelen bir geleneği devam ettirmeye çalıştılar ama olmadı. Ortaya çıktığı noktada söyleyecekleri belki tek şey vardı; ‘özür dileriz’. O Türkiye de milat olurdu bana göre. Biz onu başaramadık. Bugün farklı bir şeyler konuşuyor olabilirdik. O konuda çok üzüldüğümüzü söyleyebiliriz. Kol kırılır yen içerisinde kalır. Biz kendi içerimizde çözebilirdik bunu. Şimdi UEFA’ya taşındı, dünyaya taşındı. Dopinge ne kadar üzülüyorsam bu olaya da okar üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.”
“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMDA SAĞLIK ENERJİ ÇIKARTABİLECEK STRATEJİLİRİ BİLİYORUZ”
Teknik Direktör Mustafa Akçay da Trabzonspor’un şu anda içerisinde bulunduğu şartların beklenenleri veya özlenenleri sunmayabildiğini, ancak bunları çözüme kavuşturabilecek ve buradan sağlıklı enerji çıkarabilecek stratejileri bildiklerini vurguladı.
Başarılı teknik adam, takım kadrosunun şişkin olduğu yorumlarıyla ilgili, “Şu anda takımızdaki oyuncularımız 29 kişi. Bunlardan 4 tanesi kaleci. Trabzonspor içerisinde bulunduğu şartları efektif hale getirebilecek bir yapıya sahip. Toplumun bu yöndeki algısının eksik olmasını güvensiz olmasını saygıyla karşılıyorum. Trabzonspor’un şu andaki stratejileri, içerisinde bulunduğu şartlar beklenenleri veya özlenenleri sunmayabilir. Ama bunları çözüme kavuşturabilecek ve buradan sağlıklı enerji çıkarabilecek stratejileri biliyor. Görüntü sayısal olarak fazla ama biz onu tekrar enerjiye çevirip ondan faydalanabiliriz.” değerlendirmesini yaptı
Ortak aklın gizli bir güç olduğunu belirten Akçay, “Oyuncu arkadaşlarımla bunu konuşmaya başladım. Birebir görüşmelerimle kendi mentalim ve hayata geçirmek istediğim bütün teknik ve taktik bilgiler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Karşınızdaki ekibi lütfen hafife almayın. Takımımızdaki oyuncuların pek çoğu kendi milli takımlarında sahaya çıkıyor. Dolayısıyla bu grupla profesyonelce yaklaşımlar göstererek ortak akıl üretme konusunda hiçte zorluk çekeceğimizi düşünmüyorum. Burada önemli olan ilke ve prensiplerimizin karşı taraftaki grup tarafından algılanmış olmasıdır. Oyuncularımızın bir kısmı kariyerimiz nedeniyle direnç gösterebilir. Ama sonuçta bir yığın pedagojik silahımız olduğunu söylemeyelim.” dedi.
Oyuncularını motive etmek için onların kalbine giden yolları bulacağını anlatan Akçay, bu konudaki özellikle yabancı futbolcular için yaptığı çalışmaları şöyle örnekledi: “Yaklaşık 1,5 aydan beri onların inandığı İncil ile uğraşıyorum. Matta, Luka, Marcus ve Yuhanna İncil’leriyle uğraşıyorum. Ve hayata hangi gözle baktıklarını, inanç sevgilerini hangi seviyede tuttuklarıyla uğraşıyorum. Dolayısıyla onlara ulaşmamım çok zor olacağını sanmıyorum. Bu manevi kısmı ve kalplerine giden yolla ilgili kısım. Diğer teknik ve saha ile ilgili olan kısma gelince ise, bilgi birikimim, teknik ve taktik konularda aldığım eğitimlerle onları da değiştireceğime inanıyorum.”
CİHAN