Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bir otelde çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetti!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangın, yaklaşık 10 saat süren müdahaleyle kontrol altına alındı. 76 kişinin hayatını kaybettiği facia nedeniyle 1 günlük milli yas ilan edildi.

 

Köroğlu Dağları'nın zirvesinde yer alan merkezdeki Grand Kartal Otel'de henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangını söndürmek için Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya, Karabük, Zonguldak, Bartın ve Ankara'dan sevk edilen çok sayıda ekip alevlere müdahale etti.

Söndürme çalışmalarına itfaiye, sağlık, AFAD, UMKE, jandarma komanda ve orman bölge müdürlüklerine bağlı ekip ve araçlar katıldı.

İtfaiye erlerinin merdivenli sepetli araçlarla ulaştığı 12 katlı oteldeki çalışmalar üst katlarda yoğunlaştı.

Bazı tatilcilerin yangın esnasında kaçmak için çarşafları birbirine bağlayarak camlardan sarkıttığı görüldü.


Fotoğraf: Uğur Subaşı/AA

Ekiplerin yaklaşık 10 saat süren müdahalesinin ardından kontrol altına alınan yangın alanında soğutma çalışmaları sürüyor.

Öte yandan otelden tahliye edilen bazı misafirler ve çalışanlar, yangının çıktığı otelin yakınındaki başka bir otelde ağırlanıyor.

Yangında 76 kişi yaşamını yitirdi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yangının yaşandığı bölgede basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yangında hayatını kaybedenlerin sayısının 76'ya yükseldiğini, olaya ilişkin 9 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Milli yas ilan edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yangın faciası nedeniyle 1 günlük milli yas ilan edildiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, karara ilişkin yazıyı ilgili kurumlara gönderdi.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz imzasıyla ilgili kurumlara gönderilen yazıda, 22 Ocak 2025 Çarşamba günü güneşin batışına kadar bir gün milli yas ilan edildiği ve bayrakların yarıya çekileceği belirtildi. 

Bakan Memişoğlu: Yaralılardan 17'si taburcu edildi

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da yangının yaşandığı bölgede yaptığı açıklamada, olayla ilgili büyük üzüntü ve acı yaşadıklarını ifade etti.

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Memişoğlu, şunları söyledi:

"51 yaralımız var; bunlardan biri ağır, yoğun bakımda yatmakta, 17'sini taburcu ettik, diğerleri hastanelerimizde tedavilerine devam ediyor, durumları iyi. Bir vatandaşımızın durumu şu an kritik. Allah'ın izniyle diğerlerini inşallah taburcu edeceğiz. Milletimizin ve bizlerin başı sağ olsun. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum." 

Sağlık Bakanlığından otel yangınında yaralananların durumuna ilişkin açıklama da "Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Olayın hemen ardından 38 ambulans, 14 UMKE timi ve 163 sağlık personeli görevlendirilmiştir. Bölgede UMKE ekiplerimiz tarafından 2 Acil Müdahale Ünitesi kurulmuştur. Bolu'muza ve ülkemize geçmiş olsun." denildi.

Bakan Ersoy: 2 yangın merdiveni var

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da otelin 2021 ve 2024 yıllarında tür ve sınıflandırma denetimlerinin yapıldığını, bu denetimler sırasında iş yeri açma, çalışma ve yangın yeterlilik ruhsatlarının talep edildiğini anlattı.

"Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut." diyen Bakan Ersoy, "Zaten bu yetki de itfaiyede olan bir yetki. Düzenli kontrolleri ve yeterlilikleri de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da tarafımıza bildirilmiş itfaiye tarafından olumsuz bir durum yangın yeterliliğiyle ilgili bulunulmamış. Soruşturma süreci de devam ediyor." bilgisini paylaştı.

Bakan Ersoy, bir gazetecinin "Tesiste yangın merdiveni var mıydı?" sorusuna, "2 yangın merdiveni var." yanıtını verdi.  

Bakan Ersoy yangının herkesi derinden üzdüğünü belirterek, "Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve gereken önlemlerin alınması için çalışmalara hızla devam ediyoruz. Başımız sağ olsun." değerlendirmesinde bulundu. 

Yangında yaralananların yakınları ALO 184'ten bilgi alabilecek

Sağlık Bakanlığı, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında yaralananların yakınlarının, "ALO 184" Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi hattından bilgi alabileceğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Bolu Kartalkaya'da meydana gelen yangında yaralanan yakınlarınızın hangi hastanede tedavi gördüğünü öğrenmek için ALO 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi hattını arayabilirsiniz." ifadesine yer verildi.

Fenerbahçe'nin genç yüzücüsü Vedia Nil Apak, yaşamını yitirdi

Fenerbahçe Kulübü, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otel yangınında 2014 doğumlu genç yüzücüsü Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak'ın hayatını kaybettiğini açıkladı.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, "Başımız sağ olsun. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otelde meydana gelen yangın sonucu kaybettiğimiz tüm canlarımız için ailelerine ve ülkemize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Yangında Fenerbahçe yüzme şubemizin 2014 doğumlu sporcusu Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak'ın vefat ettiğini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Sporcumuz, evladımız Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak'a Allah'tan rahmet; babası değerli kongre üyemiz Mehmet Apak başta olmak üzere tüm aileye, yakınlarına ve camiamıza başsağlığı dileriz." ifadelerine yer verildi. 

Bakanlar Memişoğlu ve Işıkhan, yaralananları hastanede ziyaret etti 

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında yaralananları, tedavi gördükleri hastanede ziyaret etti.

Bakan Memişoğlu, ziyarete ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakan Işıkhan ile yaralıların durumuna ilişkin doktorlardan bilgi aldıklarını belirtti.

Süreci yakından takip ettiklerini vurgulayan Memişoğlu, "İnşallah, en kısa zamanda tüm yaralılarımızı sağlıklarına kavuşturarak taburcu edeceğiz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Bolu'muza ve ülkemize geçmiş olsun." ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da yaralılara "geçmiş olsun" dileklerini ilettiklerini belirterek, "Hepimizi derin üzüntüye boğan yangınla ilgili detaylı araştırma yapmak üzere müfettişlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Sorumlularla ilgili gereken adımlar kararlılıkla atılacaktır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, kıymetli ailelerine başsağlığı, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum." paylaşımında bulundu. 

Yangından sağ kurtulan Şentürk: Yangın alarmı olsaydı daha hızlı harekete geçebilirdik

Yangından sağ kurtulan Eylem Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yangını ilk etapta fark etmediğini, çatıdan kar düştüğünü zannettiğini söyledi.

Yangın sesinin giderek şiddetlendiğini ve koridorlardan "yardım edin" seslerinin yükseldiğini anlatan Şentürk, "O zamana kadar herhangi bir duman görmedik, bir koku almadık. Yangın olduğu hiç aklıma gelmedi." dedi.


Fotoğraf: Mehmet Emin Gürbüz/AA

Şentürk, odanın kapısını açtıklarında koridorun tamamen dumanla kaplandığını gördüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hızlı bir şekilde hazırlanarak aşağıya inmeye çalıştık. Duman nefes almamızı engelleyecek yoğunluktaydı. Kızımla ezbere merdivenlerle dolanarak kapıya koştuk. Eşim, bizden hemen sonra çıkmasına rağmen duman yoğunluğu nedeniyle aşağıya inememiş. Pencereden alttaki sundurmaya atlayıp o kattakilerle birlikte beklemişler. Daha sonra arabanın üzerine atlayarak kurtulmuşlar."

Yangın sırasında binanın durumunun çok kötü olduğunu söyleyen Şentürk, "İnsanlar pencerede kurtulmayı bekledi. Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı için sundurmadan aşağıya atlamak zorunda kaldı. Kurtulduğumuz için çok şanslıyız." ifadelerini kullandı.

Şentürk, yaşanan süreçte ihmaller zincirinin bulunduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Yangının üst katlarda çıkmadığını söyleyebilirim. Çünkü duman aşağıda yoğundu. Bizim sonradan duyduğumuz yangının restoranda çıktığı yönündeydi. O otele ilk kez gitmiyorum. Yangın merdiveni hiç dikkatimi çekmedi. Yangın alarmı olsaydı daha hızlı harekete geçebilirdik. Göz göre göre bir felaket yaşandı. Yangın alarmının ve yangın merdiveninin olmayışı insanları orada mahsur bıraktı. Bu kadar can kaybının fazla olması, yangın alarmının olmamasıdır. Eğer yangın alarmı olsaydı daha erken harekete geçilebilirdi. Biz çıkıncaya kadar yangın alarmı çalmadı."

"İtfaiye gelmeden üst kısım yanmaya başladı"

Görgü tanığı Barış Salgür, AA muhabirine, yandaki otelde çalıştığını, mesaisi bittikten sonra odasına geldiğini, sesler üzerine dışarı çıktığında herkesin pencereden "imdat" diye bağırdığını gördüğünü söyledi.

Telaşlandıklarını, otelin üst tarafında dumanları gördüğünü aktaran Salgür, "İp, yastık, yorgan getirdik. İtfaiye bekliyorduk, herkes orada bağırıyordu. 2 saat falan sürdü. İtfaiye gelmeden üst kısım yanmaya başladı. Orada 2 kadın vardı. Direkt kendilerini attılar. İtfaiye geldiği zaman bizi geri çektiler, itfaiye müdahale etti. Biz ipi atabildiğimiz kadar ileriye atmaya çalıştık. Orada yaşlı adam vardı, o bağladı. Tutunmaya çalıştı ama eli kaydı düştü, ayağı kırıldı. Ona yardımcı olmaya çalıştık." diye konuştu.

Yardıma gelenlerden İdris Bilgin de sabah saat 06.00 sıralarında bölgeye vardığını, cenazelerin çıkarılmasına yardımcı olduğunu anlattı.

Yandaki otellerden battaniye alarak bölgeye getirdiğini ifade eden Bilgin, "Geldiğimde otel yanıyordu. Ekipler yangını söndürmeye çalışıyordu. Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştık." dedi.

"Yataklarla insanların sert zemine düşmesinin önüne geçmeye çalıştık"

Bölgedeki otellerden birinde konaklayan Ali Atmaca da insanların sesine kalktıklarını, yardım çığlıklarını duyunca aşağıya indiklerini söyledi.

İnsanların yangının dehşetiyle camlardan atladığını aktaran Atmaca, yardımcı olmak için yatak getirerek yere koyduklarını kaydetti.

Atmaca, böylece insanların sert zemine düşmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirerek, "Çabamız ne kadar faydalı oldu, onu bilemiyorum. Gözümüzün önünde insanlar can verdi, bu durum psikolojimizi bozdu. Sonra itfaiye geldi ama otelin yüksek olması itfaiyenin çalışmasını zorlaştırdı. Biz de yardımcı olmak için battaniye, yatak getirdik. İnsanlar çocuklarıyla pencereden atlamayı düşünüyordu. 'Battaniye falan getirin.' diyordu, Allah'tan o ara itfaiye geldi de çocuğu kurtardı. Kurtarma çalışmaları hızlı olsa da alan geniş olduğu için çoğu insan gözümüzün önünde can verdi." ifadelerini kullandı.

"Otoparktan çıkmaya çalıştık"

Otelde çalışan Kadir Kocadurmuş ise AA muhabirine, yangın olduğunda uyuduğunu, ustalarının gelip "yangın var" dediğini ve kapılara vurarak kendilerini uyandırdığını söyledi.

Daha sonra hemen yataktan kalkıp sadece telefonunu yanına aldığını anlatan Kocadurmuş, "Dışarı çıktım, her yer dumandı. Bizim katta herhalde 15-20 kişi vardı, hepimiz çıktık. Dumandan etkilendik biraz." dedi.

Kocadurmuş, "Çalışanlar misafirleri kurtarmaya çalıştı mı?" sorusuna, "Evet çalıştı. Ustalar olsun, arkadaşlar olsun, hep kapılara vurduk. Uyuyanları uyandırdık, dışarı çıktılar." yanıtını verdi.

Yangın sırasında elektriklerin gittiğini ve asansörün kullanılamadığını aktaran Kocadurmuş, otelin yüzde 90'ının dolu olduğunu söyledi.

Muzaffer Çiğ de yaşadığı olayı, "Ben uyuyordum, arkadaşlar bağırdı. Yangın merdiveni olmayınca biz de merdivenlerden koşarak gittik. Ortalık dumandı. Duman olduğu için odaları boşaltmak zorunda kaldık. Dışarı çıktıktan sonra uzaklaştım, yoğun bir duman vardı. Yangını mutfaktan aşçı tespit etmiş sanırım. Biz de gözümüzü açtığımızda her taraf yanıyordu." sözleriyle anlattı.

İsmini vermek istemeyen bir otel çalışanı ise saat 03.00 civarında mutfakta görevli arkadaşının odalara gelip kapılara vurduğunu, "yangın var" diye bağırmaya başladığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Biz de 3. katta otoparktan çıkmaya çalıştık. İlk etapta kapı kapalıydı, sonra kapı açıldı dışarı çıktık. Ondan sonrası çok hızlı bir şekilde yayıldı. İtfaiyeler gelinceye kadar etrafı sarmıştı. Yangın biraz geç fark edilmiş, geç fark edilince zaten önlem alınmadı. Vefat eden arkadaşlarımız da var."