1999'da Fazilet Partisi'nden milletvekili seçilen ancak başörtülü olduğu için TBMM'de yemin ettirilmeyen Merve Kavakçı ile birlikte yaklaşık 100 kişi, 28 Şubat davası kapsamında "mağdur-müşteki" sıfatıyla dün İstanbul'da ifade verdi. Dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, mahkemeye gelmeden yazılı olarak ifade vermek istediğini bildirdi. Kavakçı ile birlikte ifadesi alınan mağdurlar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte 28 Şubat darbesinin sivil ayağının da yargılanmasını talep etti. Süreç, 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ifade için İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazısı göndermesiyle başladı. Kavakçı dün sabah saatlerinde mahkemenin bulunduğu Çağlayan Adliyesi'ne geldi. Kavakçı'nın yanı sıra eski Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek ve Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun da ifade için hazır bulundu. Duruşma, görüntülü kayda alındı. 28 Şubat sürecini oluşturan Batı Çalışma Grubu'ndan (BÇG) şikâyetçi olan mağdur ve müştekiler, sürecin sivil ayağının da yargılanmasını talep etti. 28 Şubat davası sanıklarından eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç'ın avukatı Arif Sarıkaya, "Sanıyorum müştekilerden Tansu Çiller, mahkemeye yazılı açıklama göndermiş ve duruşmaya gelmeyecekmiş. Kendisine sorularımız olacaktı" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Caner Rüzgar, Çiller'in avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe gönderdiğini açıkladı. İşte müştekilerin özetle söyledikleri:
Merve Kavakçı: Ailemle, yakınlarımla, seçmenlerimle beraber milletvekilliğimin engellenmesi ile mağdur edildim. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleymen Demirel'in konumu nedeniyle sorumluluğu bulunduğu için müştekiyim. Mağdur olup müşteki olmayanlara teessüf ediyorum.
Fermani Altun: Benim, ülkeye şeriat getireceğim söylendi. Yakınlarımıza işkence yapıldı.
Reşat Petek: 28 Şubat'ın hukuksuzluklarının yaşandığı dönemde Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı'ydım. Hem tanık olduğum hukuksuzluklar, zorbalıklar var hem de bizzat şahsıma yapılanlar var.
Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın tugay komutanı müşteki Abdurrahman Yıldırım: Çetin Doğan cami bombalar mı? Evet bombalar. Bir gün, Kocatepe Camisi'nde büyük bir kalkışma olacakmış. İrticacılar devleti ele geçirecekmiş. Toplara tahrip mermisi koymamız için talimat verdi. O dönemde bunların çoğunun aklı başından gitmişti.
Ali Eryılmaz: Astsubayken eşim kapalı diye baskı gördüm. Arkadaşlarımı ihbar etmeye zorlandım. İntihara teşebbüs ettim.