Kılıçdaroğlu: Atma Recep Tayyip, Din Kardeşiyiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 milyar 800 milyon ağaç dikildiği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, “Hesap yaptık, günde bin kişi 12 saat ara vermeksizin 20 dakikada bir ağaç dikseler 213 yıla ihtiyacımız var.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 milyar 800 milyon ağaç dikildiği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, “Hesap yaptık, günde bin kişi 12 saat ara vermeksizin 20 dakikada bir ağaç dikseler 213 yıla ihtiyacımız var. Atma Recep Tayyip, din kardeşiyiz.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de üçüncü sınıf demokrasi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yani diktatörlükten bir önceki adım. Üçüncü sınıf demokrasiye Türk halkı layık mı? Taksim’deki gençlerimiz bu ülkede birinci sınıf demokrasi istiyorlar o nedenle onları yürekten kutluyorum.” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’a yüklenen Kılıçdaroğlu, “‘Benim polisim’, ‘benim valim’… Bunlar senin babanın malı mı? Nereden çıkardın? Vali devletin valisidir, polis de devletin polisidir. Ama sen bunları kendi polisin, kendi valin haline getirdin. O nedenle ben sana diktatör diyorum Recep Tayyip Erdoğan. Polise sahip çıkıyor. Polis halkın polisi, senin polisin değil ki. Bizim çocuklarımız onlar. Sen ne yaptın? Halk ile polisi karşı karşıya getirdin. Bu ayıp sana yetiyor… Polise saygımız var. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Halkın polisine saygımız var. İktidarın polisini istemeyiz.” diye ifade etti.

Halkın polisinin özlük haklarının iyileştirilmesi için CHP’nin üç yasa teklifi verdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Halkın polisinden yanaysa, halka orantısız güç kullanmayan polisten yana ise gel şu polislerin özlük haklarını düzeltelim.” ifadesini kullandı.

“DÖVECEK MİSİN, ÖLDÜRÜECEK MİSİN?”

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Eğer Recep Tayyip Erdoğan güzel bir şey yapmak istiyorsa çok basit. Gençlerin sözlerine kulak vermeli, onları dinlemeli. Onları aşağılamamalı, onlara iftira etmemeli. Onları tehdit etmemeli, onların söylediklerinden ders çıkarmalı. Sizin anladığınız dilden konuşacağım dedi. İki dil vardır. Bir dil şiddet dili, öteki dil sevgi dili. Şiddet dilini kullanan Erdoğan, sevgi dilini kullanan gençlerimiz. Ne demek, anladığınız dilden konuşacağım. Yani dövecek misin? Öldürecek misin? Bu gençler demokrasi istiyor. Özgürlük isteyenlerin dövüldüğü, yerlerde sürüldüğü rejime dikta rejimi denir. Başındaki adama da diktatör denir.”

Ülkede herkesin psikanalize merak sardığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Herkeste bir korku hakim. Eyvah, Recep Tayyip Erdoğan konuşacak. Bu korku var… Hepimiz psikolog olduk, hepimiz vazgeçirmeye çalışıyoruz. Yapma eyleme, memlekete felakete götüreceksin, sen konuşma diyoruz. Ama hayır diyor, ben dediğimi konuşacağım. Öfke baldan tatlıdır ama küpüne zarar verir. Sana zarar verse sorun yok, ülkeye zarar veriyorsun.” şeklinde konuştu.

“PROVOKATÖR BAŞBAKAN OLURSA NE OLACAK?”

Her toplumun içinde provokatörler olabileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Gençlerin arasına sızabilirler. Mahalleye sızabilirler, her yere sızabilirler. Hepimizin ortak görevi provokasyona gelmemektir. Çünkü düşüncelerimizi anlatmakta bizi alıkoyabilir. Zor duruma düşebiliriz. Ama bir sorun var. Provokatör Başbakan olursa ne olacak?” diye sordu.

Erdoğan’ın, eylemcilerin camiye bira şişeleri ile geldiği yönündeki açıklamalarının cami görevlileri tarafından doğrulanmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan, İncirlik Üssü'nde Kur’an yırtılırken gıgın çıkmadı. Kur’an yırtıldı, hepimizin baş tacı ettiği kitap. Kur’an yırtıldığında senin sesin neden çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan? Irak’ta milyonlarca kadına tecavüz edildi. Senin gıgın neden çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan? O tecavüzcülere başarılar diledin, sen. Biz bunu asla unutmayacağız.” şeklinde konuştu. Siyasetçilerin sorumluluk sahibi olmak zorunda olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Camiye içki şişeleri ile girdi demek sorumsuzluktur. Sorumsuzluğun da ötesinde ahlaksızlıktır. Hangi hırs, bu noktaya getiriyor? Bu ülkeyi bölmekten senin ne yararın var? Kardeşi kardeşe düşürmekte senin ne yararın var? Sen provokasyon yapıyorsun. Bir numaralı provokatörsün sen. Hadi kuldan utanmıyorsun, Allah’tan utan. Yalan söylemek bulunduğun makama yakışır mı?” dedi.

“İTİBARSIZ BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI YARATTI”

Başbakan Erdoğan’ın Fas ziyareti öncesinde, Fas Kralı ile de görüşeceği yönünde haberler yayınlandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Görüştü mü? Peki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı bu noktaya taşıyan nedir? Fas’taki geziyi yarım bırakmak zorunda kaldı. İtibarsız bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı yarattı. İran’da böyle olmadı mı? Nal toplayıp geldi Türkiye’ye… Korkunun tutsağı olan demokrasiden söz edemez. Demokrasiden söz etmek için adam gibi adam olmak lazım Recep Tayyip Erdoğan.” diye konuştu.

“BU SEFER BEREKET CHP’Yİ BULMAMIŞ”

Başbakan’ın, Fas’taki konuşmasının ardından son 10 yılın en büyük borsa düşüşü yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye, büyük kayıplara uğradı. Yazık günah değil mi bu ülkeye. Çıkıp bir konuşma yapıyorsun, berbat ediyorsun ekonomiyi… Piyasadaki bu çalkantının sebebini faiz lobisine bağlıyor. Her seferinde bir suçlu bulacak ya. Neyse bu sefer bereket CHP’yi bulmamış. Bunu CHP yaptı da diyebilirdi. Dilin kemiği yok ki. Tek ayak üstünde 40 tane yalan.” şeklinde konuştu.

“ATMA RECEP TAYYİP DİN KARDEŞİYİZ”

Başbakan Erdoğan’ın, 2 milyar 800 milyon ağaç dikildiği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Hesap yaptık, günde bin kişi 12 saat ara vermeksizin 20 dakikada bir ağaç dikseler 213 yıla ihtiyacımız var. Atma Recep Tayyip din kardeşiyiz. Bu kadar da atılmaz ki.” ifadesini kullandı.
CİHAN