Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi, 2015 yılı Eylül ayında düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrası çıkan olaylarda bazı iş yerleri ve HDP İl Başkanlığı binasının tahrip edilmesiyle ilgili o gün görev yapan polisler arasında FETÖ'den ihraç edilenler olup olmadığının tespiti için emniyetten bilgi istedi.
Çıkan olaylarda kitabevi, tatlı salonu, çay ocağı ve HDP İl Başkanlığı binalarının tahrip edilmesiyle ilgili birleştirilen davaların duruşmasına devam edildi.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya müştekiler, 8 tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme heyeti, aynı olaylarla ilgili Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin iki, 2. Asliye Ceza Mahkemesinin bir dosyasının bu dosyayla birleştirilmesi taleplerini içeren kararlarını değerlendirdi.
Bu sırada, söz alan sanık avukatlarından Bülent Demirbaş, bu tür toplumsal olayları yalın incelemenin insanları hataya götürebileceğini savunarak, Türkiye'de son zamanlarda gelişen bazı olayların Kırşehir'de teröre lanet yürüyüşü sonrası çıkan olaylara farklı boyutla bakmayı gerektirdiğini söyledi.
Demirbaş, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Kırşehir'de de birçok polis memurunun görevinden alındığını anımsatarak, "Dosyada kamera kayıtları da incelendiğinde görülecektir. Bir polis memuru kitabevine ateşli madde atan genci gelip öpüyor ve sarılıyor. Olay tarihinde görevli olan polislerin tespitini, FETÖ'den açığa alınıp alınmadıklarının tespitini talep ediyoruz. Dosyaların birleştirilmesini ise kabul etmiyoruz." diye konuştu.
Tutuksuz sanık H.A'nın avukatı Tuba Arıözen de müvekkilinin olay tarihinde Kayseri'de iş toplantısında olduğuna dair ellerinde delil ve tanık bulunduğunu savunarak, tanıkların dinlenmesini talep etti.
Müşteki avukatı Şahin Kaymaz da olayın bütün olduğunu, bu nedenle davaların birlikte görülmesinin zorunluluk içerdiğini belirterek, dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu savundu.
Kaymaz, bu dosyada başka kişi ve kurumların ihmali olduğunu öne sürerek, bunların araştırılması ve tespitini talep ettiklerini kaydetti.
Müşteki ve sanık avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, olay tarihinde görev alan polisler ile aralarında FETÖ'den ihraç edilenler olup olmadığının tespiti için Kırşehir Emniyet Müdürlüğünden bilgi istenmesine, dinlenmesi istenen tanıkların bir sonraki celse hazır edilmesine, daha önce Yargıtaya gönderilen, 2. Asliye Ceza Mahkemesinin dosya birleştirme talebiyle ilgili cevabın beklenmesine karar vererek duruşmayı 27 Haziran'a erteledi.
- Davaların geçmişi
Kırşehir'de 8 Eylül 2015'te düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrası çıkan olaylarla ilgili farklı mahkemelerde davalar açılmıştı. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde, kitabevinin tahrip edilmesiyle ilgili davada sanıklara, "kasten öldürmeye teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme" suçlamaları yöneltilmişti.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Kırşehir 2. ve 3. Asliye Ceza mahkemelerinin HDP Kırşehir İl Başkanlığı, çay ocağı ve tatlı salonunun tahrip edilmesiyle ilgili dosyaların, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kitabevi davasıyla birleştirilmesi talebini kabul etmişti. Bunun üzerine dosyalar, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde açılan kitabevi davasında, 6'sı tutuklu 16 sanık, 2. ve 3. Asliye Ceza mahkemelerindeki HDP Kırşehir İl Başkanlığı, çay ocağı ve tatlı salonunun tahrip edilmesiyle ilgili davalarda da 10'u tutuklu 42 sanık yargılanıyordu. Tüm davalardaki tutuklu sanıklar, önceki duruşmalarda tahliye edilmişti..
AA