'Kovid-19 Kalkanı' hastanelerde denenmeye başladı

Türk Akademisyenler tarafından geliştirilen Far-UVC özellikli sistem, virüsleri 5-7 dakika arasında temizleyerek ortamları daha güvenli hale getiriyor.

Türk Akademisyenler tarafından geliştirilen Far-UVC özellikli "Kovid-19 Kalkanı" diye adlandırılan Initus-V sistemi, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) 5-7 dakika arasında temizleyerek ortamları daha güvenli hale getiriyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi'nden kardiyolog Prof. Dr. Ayhan Olcay, beyin cerrahı Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, makine mühendisi Dr. Öğretim Üyesi Vedat Öztürk ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Onur Yolay bir araya gelerek, başta Kovid-19 olmak üzere virüs ve mikropların olmadığı güvenli alan sağlamak için çalışma yaptı.

Virüs ve mikropları yok ettiği bilinen Far-UVC ışığı üzerinde yoğunlaşan akademisyenler, ışığı bir sistemde toplamayı başararak bunun patentini aldı. InnowayRG ekibi adını alan girişimciler, sadece 1-2 saat güvenle kalınabilen ışık ortamını, yaptıkları çalışma sonucu UVC geçirmeyen tulum, panço ve ameliyathane örtüsü gibi tekstil ürünleriyle günlük 8-9 saatte kadar uzattı.

Patenti de alınan sistemi yapım ve deneme aşamalarına Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Doç. Dr. Faruk Aktürk, Biruni Üniversitesinden Doç. Dr. Hande İkitimur ve Vestel'den Mehmet Çetin Bayer de destek verdi.

Initus-V adı verilen ve insan üzerinde denenmemiş sistemin gerekli yasal izinler sonrası hastalar üzerinde denemelerine Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği ve Diş Hekimliği Fakültesi ile Medicana Bahçelievler Hastanesindeki doktorlar tarafından başlandı.

Far-UVC özellikli sistem, virüsleri 5-7 dakika arasında temizleyerek ortamları daha güvenli hale getiriyor.

"Toplu ortamlar daha güvenli hale gelecek"

Ekibinin kurucu ortaklarından Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, Kovid-19 nedeniyle sağlık çalışanlarıyla hastaların risk altında olduklarını belirterek, sistemle mikropsuz bir hastane ortamı amaçladıklarını söyledi.

Doktorlar ve hastaların daha güvenli bir ortamda bulunması, sağlık çalışanlarının risk ortamında olmaması için "Kovid Kalkanı" diye tanımladıkları bir sistem geliştirdikleri anlatan Albayrak, şu bilgileri verdi:

"Bu sistemde klasik ultraviyole ışınları yerine insana daha az zararlı olduğu bilinen Far-UVC dalga boyunu kullanan ampulleri bir araya getirerek Vestel iş birliğinde ürünü ortaya koyduk. Etik kurullardan da yasal izinleri alarak çok merkezli olarak hastalar üzerinde denemelerine başlandı. Amaç sadece Kovid-19 değil, Kovid bir süre sonra belki kaybolacak, diğer olası bakterileri, virüsleri, mayaları, mikropları da ortadan kaldırmak. Böylece ameliyatlar, anjiyolar, hastaneler ve toplu bulunulan ortamlar daha güvenli hale gelecek."

Vestel Ar-Ge birimi ile geliştirdikleri ve Initus-V adını verdikleri sistemde Far-UCV sistemi için UVC koruyucu giysiler de üretildiğine dikkati çeken Albayrak, sistemin çok merkezli deneme çalışmalarının başladığını ve Initus-V altında ilk anjiyonun da gerçekleştiğini bildirdi. Albayrak, çok merkezli cerrahi operasyon, poliklinik kullanımı izinlerinin de alındığını, bu alanda da çalışmalara başlayacaklarını sözlerine ekledi.

"Teknolojiyi kullanabilir hale getirdik"

Prof. Dr. Ayhan Olcay, doktor, mühendis ve temel bilimcilerin bir araya gelerek oluşturduğu ekibin birçok alanda çalışma yaptığını, Kovid-19 sürecinde ise Initus-V sistemi üzerinde yoğunlaştıklarını anlattı.

Kendisinin de sahada çalışan bir hekim olarak salgının sonuçlarıyla her an karşı karşıya kaldığını anlatan Olcay, hastaların ve doktorların kısıtlandığını kaydetti. Bu durumu en aza indirgemek için ekibin virüsün ortaya çıktığı andan itibaren çalıştığını belirten Olcay, şunları aktardı:

"Ultraviyole C yaklaşık 100 yıldır virüs, bakteri, maya ve mikropları öldüren bir teknolojidir ama insan bulunan ortamda göz ve cilde zarar verdiği için kullanılamıyordu. Dünyada Far-UVC diye yeni gelişen bir teknoloji olduğunu fark ettik. Bu teknolojinin ise şöyle bir derdi var; hayvan deneylerinde cilde ve göze bir zarar vermediği ortaya çıkmış ama insanlarla ilgili çalışma yok. Güvenli gibi duruyor ama insan çalışması yok. Bu nedenle yasal olarak kullanılması mümkün değil. 'Bu teknolojiyi insanlar üzerinde belli saatten fazla kullanamazsın.' diye de regülasyonlar var. Biz de bunu UVC koruyucu, giyilebilen bir tekstille kombine ettik. UVC ışınlarını yüzde 98 bloke eden tekstilden üretilen panço, tulum ve ameliyathane örtüleri ile bu teknolojiyi yasal limitler içinde kullanabilir hale getirdik."

Kovid-19 sürecinde hazırlanan sistemin salgın sonrası da büyük fayda sağlayacağını ifade eden Olcay, ameliyathanelerde, girişim yapılan ortamlarda kullanılan protez ve cihazlarda yaşanabilecek iltihaplanma, mikrop kapma gibi olayların da ortadan kalkacağını dile getirdi.

"Sistem altında çalışmak bizi daha rahat ve güvende hissettiriyor"

Sistemin kullanıldığı hastanede göz doktoru olarak görev yapan Özgür Yaşar, Kovid-19 döneminde tüm sağlık çalışanlarının yüksek risk altında görev yaptığını hatırlattı.

Kovid-19 başta olmak üzere tüm virüs ve mikroplardan kendilerini koruyacak sistemin göz kısmına kendi ekibince destek verdiklerini aktaran Yaşar, "İnsan sağlığına herhangi bir yan etkisi olup olmadığına ilişkin çalışma yürütmekteyiz. Göz sağlığı üzerine herhangi bir yan etkisi var mı yok mu diye kontrol ediyoruz." dedi.

Sistem altında çalıştığı için önceki döneme göre kendisini daha rahat hissettiğinden bahseden Yaşar, "Zararsız UVC ışığının altında çalışmak bizi daha rahat ve güvende hissettiriyor. Hastalarımız da tabii ki aynı hisleri paylaşıyor. Bu yaygınlaşırsa hepimiz daha güvenli hissedeceğiz." ifadelerini kullandı.

AA