Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Gökdere köyü sakinleri arazilerinde başlayan taş ocağı ve taş kırma şantiyesine gelerek iş makinelerini durdurmak istedi. Jandarma ekiplerinin olay yerinde olması yaşanması muhtemel olayları engelledi.
Gökdere köyü arazisi içinde yer alan Yozgat -Sivas kara yolu yapımında kullanmak için taş ocağı açılmak istendi. Yaklaşık 5 ay süren görüşmelerde köy sakinleri arazilerinde taş ocağı açılmasını istemedi. Kaymakamlık ve il encümenlerinin görüşmeleri de köylüleri ikna etmeye yetmedi. Ruhsat işlemlerini tamamlayan firma yetkililerinin çalışmalara başlamak istemesi köy sakinlerini harekete geçirdi. Çalışma alanına gelen köylüler, iş makinelerini durmak istedi. Fakat durumdan haberdar olan ilçe jandarma ekipleri köylülerin şantiyeye girmesine izin vermedi. Çalışmalar jandarma ekiplerinin köylü vatandaşları olay yerinden uzaklaştırmasıyla kaldığı yerden devam etti.
Yol yapım işini yürüten firma yetkilisi proje müdürü Abbas Duran, yapılan çalışmanın Gökdere köyüne bir zararı olmayacağını belirtti. Duran, "Her türlü ÇED raporları, her türlü araştırmalar, köylünün sağlığı, köye vereceği zarar hepsi dikkate alınarak ruhsat veriliyor. Ruhsatlı saha, hazine arazisidir. Köye en ufak bir zararı yok. Taşı üç kilometre uzaklıkta ocakta patlatacağız. Kadastro yolundan buraya indireceğiz, kapalı sistem konkasörde, toz üretmeyen sistem, konkasörde yapacağız. Zaten en ufak bir toz üretilse, çıksa hemen çevre mühendisliğinden gelip gerekli yasal cezalar ve işi durdurma noktasına kadar varan yasal sonuçları var. Bu sonuçlardan dolayı köylünün en ufak bir zararı olmayacak, tam tersi köyün içinde gençler, gelip bizim burada meslek öğrenebilirler." dedi.
Köy sakinleri ise ÇED raporu, sağlık raporu gibi birçok raporun incelenmeden verildiğini iddia ederek, çalışmaların durdurulmasını istedi. Devlet yetkililerinden yardım isteyen köy sakinlerinin bir diğer iddiası ise yine kendi arazileri içindeki, D-200 kara yolu kenarındaki çalışmaları başlatılan taş kırma şantiyesinin ise ruhsatının olmadığı idi.
Köy Muhtarı Ömer Koç, söz konusu çalışmaların firmanın belirttiği uzaklıkta olmadığını, köy yerleşim alanına mesafesinin 300 metre olduğunu ifade etti. Koç, "Bizler 4 -5 aydır bu taş ocağının köyümüze zararı olacağını belirttik. Bu alan hayvanlarımızın otlatıldığı alanlardır. Tamamen köyün otlakiyesidir. Burasından köy ve vatandaşlarımızın zarar göreceğinden, halkın rahatsız olacağından dolayı istemiyoruz. Tozunun, gürültüsünün sıkıntı olacağından halk bu taş ocağını istememektedir. Devlet büyüklerimiz bizim bu çağrımıza kulak versin. Biz bu taş ocağını köyümüzde istemiyoruz." diye tepkisini dile getirdi.
Köy sakinleri de aynı ifadeleri kullanarak, taş ocağının köye yakın olmasının büyük zararları olacağını savundu. Köy sakinleri, "Firma yetkilileri taş ocağının köye uzaklığının 3 -4 kilometre olduğunu iddia ediyor. Gelsinler ölçsünler, 300 metreyi geçecek mi? Buraya ruhsatı kim nasıl verdi, hiç mi düşünmediler köye zararı olur mu olmaz mı diye. Taş kırmak için patlatılan dinamitler nedeniyle evlerde hasar olması, yine patlamalardan dolayı su kaynaklarının yer değiştirmesi bizi endişelendiriyor. Biz ruhsat istiyoruz, ruhsatı bize göstermiyorlar. Siz kimsiniz diyorlar. Kaymakamlığımız da aynı onlar gibi bize siz kimsiniz diyor. Buranın izin ruhsatını bize göstersinler çekip gideceğiz. Çalışmalarına engel olmayacağız. Ama köyümüzün bine yakın hayvanının otlatıldığı bu alanlar bize ve köyümüze büyük zararlar verecek." ifadelerini kullandı.
Köy sakinleri bölgede taş ocağına uygun birçok yer olduğunu belirterek, köy yerleşim alanına yakın olan taş ocağındaki çalışmaların kaldırılması için hukuki yönden haklarını sonuna kadar arayacaklarını ifade etti. CİHAN