Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki “Kozmik Oda” merkezli olarak gerçekleştirilen ve “devlet sırlarının” ele geçirildiği adli soruşturmada yaşananların ortaya çıkarıldığı dosya, son dönemin en önemli soruşturmalarından biri oldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, EGM KOM Dairesi ile birlikte yürüttüğü kozmik oda kumpası soruşturmasında gözaltına alınanlardan 14’ü dün çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Birkaç gündür aktardığımız Kozmik Oda kumpası soruşturmasında bugün Seferberlik Tetkik Kurulu’nda yapılan arama ve elde edilen devlet sırrı niteliğindeki gizli bilgilerin el değiştirmesi konusunda yapılan usulsüz iş ve işlemleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Genelkurmay Başkanlığı Destek Kıtaları Grup Komutanı’nın dinlenme odasındaki kasaya konulan mühürlü harddiskler için 10 Şubat 2010’da, “Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nde muhafaza edilmesi, belgelerin talep edildiğinde incelenmek üzere mahkemeye sunulması” şeklinde mahkeme kararı olmasına rağmen kararın yok sayılarak harddisklerin çözülerek metin haline getirilmesi amacıyla Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’nden 25 Şubat 2013’te yeni karar alındı.
2. Buna rağmen Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse, Okşan Çidem ve Faik Ahmet Karadeniz, “devlet kozmik sırları”nın bulunduğu harddiskle ilgili olarak “kovuşturma aşamasına geçilmediği ve bu aşamada harddisklerin Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilemeyeceği” şeklinde herhangi bir itirazda bulunmadı. Harddiskler 16 Mart 2013’te Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edildi.
Resmi görevi olmayan TÜBİTAK görevlisi
3. Harddisklerin teslimine ilişkin mahkeme kararı öncesi Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin 15 Şubat 2013’te, dosyada hiçbir görevi bulunmayan TÜBİTAK görevlisi Ünal Tatar’ın ise imaj harddisklerinin Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edildiği 16 Mart 2013’te soruşturma savcısıyla irtibat halinde oldukları tespit edildi.
4. Delillerin muhafaza edilmesi ve gerektiğinde mahkemeye sunulması kararının Adli Müşavir Hâkim Albay Köse’nin Mayıs 2013 ve 13 Haziran 2013 tarihli yazılardan hemen sonra yok sayılarak yeni karar alındığı anlaşıldı. Ayrıca, kozmik odadaki aramaların suç konusuyla sınırlı kalmak şartıyla hâkim tarafından yapılması, aramalarda sadece suç konusuyla ilgili belgelerin incelenmesi, genel arama yapılmaması, dijital verilerde sadece suçla ilgili kelimelerin aranması” şeklindeki kararlar da yok sayıldı. STK Ankara Bölge Başkanlığı’nda bulunan mühürlü belgelerde ve bilgisayar kütüklerinde arama, el koyma ve kayıtların çözülerek metin haline getirilmesi amacıyla Ankara Özel Yetkili hakimlikten 2013/312 sayılı yeni bir “genel arama kararı” çıkarıldı.
5. Yeni arama kararı çerçevesinde 18 Eylül 2013’te arama yapılarak içinde “devlet sırrı” olduğu gerekçesiyle el konulmasına itiraz edilen 21 parça evrak ve burada muhafaza edilen evrak ve imaj harddiskine el konuldu.
Devlet sırrı bilgilerin teslimine itiraz edilmedi
6. Ankara Özel Yetkili Hakimliği’nin, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009 tarihli kararına aykırı olmasına rağmen Hâkim Albay Köse, Hâkim Yarbay Okşan Çidem, Albay Baha Hüsnü Çoğal, Binbaşı Erdal Bilgi ve Başçavuş Veysel Yalım bu karara da itiraz etmedi. Kanıtlar 18 Eylül 2013’te Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edildi.
7. Hâkim Albay Köse tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen Mayıs 2013 ve 13 Haziran 2013 tarihli yazılarla Genelkurmay Başkanlığı’nın soruşturmanın başından itibaren STK Ankara Bölge Başkanlığı’ndaki aramalara yaptığı itirazların tamamı planlı biçimde çürütüldü. Veriler savcılığa teslim edildi.
İki TÜBİTAK görevlisinin sırrı
8. İçerisinde “devlet sırrı belgelerin bulunduğu” harddisklerden alınan imajın, bilirkişi görevlendirilmesi yapılmadan önce, Cumhuriyet savcısının odasında dosyada hiçbir resmi görevi bulunmayan TÜBİTAK görevlileri Ünal Tatar ve Ebubekir Yalçınkaya’ya teslim edilerek imajlar aldırıldı. Yarın, Kozmik Oda kumpası soruşturmasının değerlendirmesini yapacağız.