Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, yeni tip koronavirüs (Kovid-19 salgını nedeniyle zorunlu olmadıkça kimsenin evden çıkmadığı süreci Ankara'da nasıl geçirdiğini ve Türkiye ile Macaristan'ın salgına karşı sergilediği dayanışmayı AA muhabirine anlattı.
"Koronavirüs salgını zamanında Macaristan Büyükelçisi de sadece bir şeyi gerçekten iyi yapabiliyor; evde kalmayı. Tıpkı herkesin yaptığı gibi." diyen Matis, bir diplomatın, böyle bir durumda, "temelini özel temasın oluşturduğu işini iyi yapabilmek için" son derece yaratıcı olması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte, büyükelçiliğin kültürel etkinliklerini sosyal medyaya aktardıklarını vurgulayan Matis, "Zira söylenilmek istenen yine orada en iyi biçimde ifade edilebiliyor. Ekonomik iş birliğini de video konferanslarla daha da geliştirmek gerekiyor." diye konuştu.
Ankara'daki Macar topluluğu ile de uzaktan temasın sürdüğünü ve "bu dayanılmaz durumun düzelmesine hazırlanmak gerektiğini" belirten Matis, "İşimiz azalmadı ancak hayat bireysel temasların olmadığı ve Türkiye'nin pek çok sayıdaki harika şehrinde Macar menfaatlerini temsil etmenin mümkün olmadığı önemli bir değişime uğradı." ifadelerini kullandı.
"Sıkılmıyoruz, iki oğlumuzla ilgileniyoruz"
Salgından dolayı alınan tedbirler çerçevesinde zorunlu olmadıkça evden çıkılmadığına dikkati çeken Matis, şöyle devam etti:
"Karantina zamanında sıkılanlar olduğunu duydum. Bizde durum böyle değil. Yaklaşık bir asırdır, görev başındaki Macar büyükelçilerinin ikametgahı olarak hizmet veren evde ve bu evin bahçesinde daima yapacak çok şeyler oluyor. Bunun yanında, doğrusu eşimin iki küçük evladımızın yetiştirilmesinde ne kadar büyük çaba harcadığını şimdi daha iyi görüyorum. Biri 3,5 yaşında, biri 6 aylık iki oğlan çocukla asla sıkılmıyoruz. Çocuk yetiştirme alanında günümüzün amacı onları eğitmek, onlarla oynamak, ancak özellikle de günün sonuna onları yormak. Böylelikle günün sonunda biz de tamamen yorulmuş oluyoruz. Tıpkı diğer herkes gibi."
"Sabahları simit almayı, Tunalı'yı boydan boya yürümeyi özledim"
Dünyada çok sayıda insanın salgına kurban gitmesinin çok üzücü olduğunun altını çizen Matis, şunları kaydetti:
"Ancak yaşamın genel şekillerinin değişmesi daha da korkutucu. Çalışmam sırasında Türkiye'nin pek çok şehrine gittim ve harika insanlar, devlet ve yerel yöneticiler tanıma fırsatım oldu, güzel yöreler ve zengin kültürler görebildim. Yani, Macaristan'ı Türkiye'nin dört köşesinde tanıtmaya devam etmenin eksikliğini duyuyorum. Ankara'daki alışık olduğumuz hayatı da özlüyorum. Sabahları simit satın almak, Tunalı'yı (Tunalı Hilmi Caddesi) boydan boya Kocatepe'ye kadar yürümek veya yakındaki pastanelerde leziz bir cheesecake veya dondurma kaçamağı yapmak..."
"Sosyal medyadaki ilgi şahsıma değil, Macaristan'a"
Türkiye'de sosyal medyada en fazla takipçisi olan büyükelçilerden biri olan Matis, "Takipçilerin sayısı şahsıma münhasır değildir, daha ziyade Macaristan ve Macarlara yönelik sempatinin ve de Türklerin Macarlara duyduğu ilginin, açıklığın göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk halkına karşı "teklifsiz kalmaya gayret ettiğini" söyleyen Matis, insanların kendisine sokakta büyükelçi olarak çok ender bakmalarının, bu tutumu sürdürmesine yardımcı olduğunu kaydetti. Genelde büyükelçi denildiğinde akıllara "Türk kası" olan, saçları beyaz olan insanlar geldiğini vurgulayan Matis, "Şimdilik pozisyonuma uygun 'Türk kası'mın olması için çalışıyorum." dedi.
Sevdiği Türkçe şiirleri bazen Twitter hesabından da paylaşan Matis, "Şiirleri ve genel olarak edebiyatı seviyorum. Hem Türkçe hem de Macarca kulağa hoş gelen şiirler yazmaya fevkalade uygun, böylelikle şiir okumak gerçek bir rahatlama. Ancak salgın sürecini Macar ve Türk şairlerin şiirlerini öğrenerek geçiriyorum demek de abartı olur çünkü diplomat ve iki küçük çocuğu olan, ev karantinasını çalışma ve çocuklarıyla geçirir." diye konuştu.
Salgının beraberinde getirdiği yeni sürece Macar Kültür Merkezinin de çok çabuk tepki verdiğini ve kültürel etkinliklerin internet üzerinden devam ettiğini söyleyen Matis, şöyle devam etti:
"Kurslar, online sergiler, konserler, yarışmalar, birbirinden ilginç etkinlikler, haberler, kültürel bilgilendirmeler, kitap tanıtımları yanında örneğin klasik ve başarılı Macar filmlerine Türkçe altyazı yazılmasını da yorulmak bilmeden yapıyorlar. Elbette yakın geleceğin büyük projelerini birlikte planlıyoruz, örneğin Ankara'daki Macar İzi Turu, Kars'taki Macar Müze Bölümü ve bu yıla daha pek çok ilginç program planlıyoruz."
AA