İstanbul Sarıyer’de maketten villa projesine giren ünlüler, 15 Milyon lira dolandırıldı. Müteahhide iki dava açıldı. 86 yıl hapsi istendi!
Müzisyen Behzat Gerçeker, sanatçı Oya Başar ve televizyoncu Oğuz Haksever’in de aralarında olduğu isimlerin ev hayali Belediye Meclis Üyesi müteahhide takıldı. Mehmet Oğuz Güney, aynı villayı başkalarına da sattı. Paralar kayboldu. Mağdurların kimi üzüntüden öldü, kimi diyalize mahkum oldu.
Sarıyer’de lüks villa projeleri yapan Mehmet Oğuz Güney için ikinci kez dolandırıcılık davası açıldı. Maket üzerinden mükerrer satış yapan Güney, aralarında Oğuz Haksever gibi ünlülerin de bulunduğu hak sahiplerini 15 milyon dolar dolandırmakla suçlandı
İstanbul Sarıyer'de yaptığı lüks konut projeleriyle adını duyuran Müteahhit Mehmet Oğuz Güney'e ikinci kez dolandırıcılık davası açıldı. Sarıyer Belediyesi'nin CHP'li Meclis Üyesi Güney hakkında Kemal Yalnız ve Kamil Sedat Kitapçı'nın şikayeti üzerine 'kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı' suçundan 14 yıla kadar hapis istemiyle geçtiğimiz yıl dava açılmıştı. Sanık müteahhit ile şirket ortağı eşi Zihniş Dilek Güney ve Mühendis Mahir Ulusun'a, bu kez de 12 şikayetçinin başvurusu üzerine 72 yıla kadar hapis istemiyle 'dolandırıcılık ve tehdit' suçundan yeni bir dava açıldığı ortaya çıktı.
"KAYNAK İÇİN SATTIM"
Savcılık iddianamesinde, sanık müteahhit Güney'in eşi ve mühendis Ulusun'la birlikte dolandırıcılık yapmak amacıyla şirket kurdukları öne sürüldü. Dolandırıcılık için Sarıyer'de lüks ofis açtığı belirtilen sanıkların, Uskumruköy'de kaçak olarak inşaata başladıkları ve proje üzerinden satış yaptıkları kaydedildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan sanık müteahhit Mehmet Oğuz Güney, "Paraları tahsil ettim. Dolandırıcılık kastıyla hareket etmedim. 3 parçadan oluşan projede 176 parselde 66 daire yaptım ve teslim ettim. 177 nolu parselde ise yapmayı tasarladığım 12 konutu ekonomik kriz nedeniyle yapamadım. Arsalarını ise ileride geri almak, vaadini sonra yerine getirmek amacıyla kaynak yaratmak amacıyla sattım" dedi.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET!
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, mazeret bildiren müteahhit ile eşi katılmadı. Tutuksuz sanık Ulusun ile bazı müştekiler duruşmada hazır bulundu. Kendisi de mağdurlar arsında yer alan ve bazı şikayetçilerin de avukatlığını yapan İsmail Hakkı Dağdeviren, sanık müteahhitle eşinin tutuklanması için mahkemeye dilekçe verdi. Dağdeviren dilekçesinde, "Sanık müteahhit ile eşi, 80'e yakın müştekiye maketten ev ve villa sattı. Bir evi iki ve üç kişiye sattılar. 80 müştekiden toplanan yaklaşık 15 milyon doları nereye götürdükleri belli değil. Paraları Almanya'ya götürdükleri söyleniyor. Mağdurlar arasında ünlü kişiler var. Behzat Gerçeker ünlü bir müzisyen. Sanıkların tutuklanmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme, tutuklama talebini reddetti.
'Bir yıl sokakta kaldım'
Gazeteci Oğuz Haksever de mağdurlar arasında yer aldı. Haksever, “20’ye yakın konutu ikişer defa satmışlar. İnsanlardan paralarını alıp inşaatlarını bitirmedikleri gibi, konutu iki kişiye satıp tapuyu sadece bir kişiye verdi. Benim kaybım, ekstradan 60-70 bin lira gibi ücret ödemek zorunda kaldım. Bu nedenle hayatımda hiç olmadığı kadar maddi sıkıntılar yaşadım. Ayrıca bir yıl da sokakta kaldım. Çünkü oturduğum ev kiraydı ve çıkmak zorundaydım. 10 aydan fazla bir süre yazlıkta kaldım. Mağdurlar olarak bir yönetimkurulu oluşturduk. Başında da bu işleri çok iyi bilen Kemal Yalnız var! Ancak bu olaylar nedeniyle ,Kemal Bey de sağlığını kaybetti. Şu anda diyalize giriyor. Maalesef hepimizin vücut kimyası alt üst oldu.”
Tolga ATAR / BUGÜN
Sarıyer’de lüks villa projeleri yapan Mehmet Oğuz Güney için ikinci kez dolandırıcılık davası açıldı. Maket üzerinden mükerrer satış yapan Güney, aralarında Oğuz Haksever gibi ünlülerin de bulunduğu hak sahiplerini 15 milyon dolar dolandırmakla suçlandı
İstanbul Sarıyer'de yaptığı lüks konut projeleriyle adını duyuran Müteahhit Mehmet Oğuz Güney'e ikinci kez dolandırıcılık davası açıldı. Sarıyer Belediyesi'nin CHP'li Meclis Üyesi Güney hakkında Kemal Yalnız ve Kamil Sedat Kitapçı'nın şikayeti üzerine 'kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı' suçundan 14 yıla kadar hapis istemiyle geçtiğimiz yıl dava açılmıştı. Sanık müteahhit ile şirket ortağı eşi Zihniş Dilek Güney ve Mühendis Mahir Ulusun'a, bu kez de 12 şikayetçinin başvurusu üzerine 72 yıla kadar hapis istemiyle 'dolandırıcılık ve tehdit' suçundan yeni bir dava açıldığı ortaya çıktı.
"KAYNAK İÇİN SATTIM"
Savcılık iddianamesinde, sanık müteahhit Güney'in eşi ve mühendis Ulusun'la birlikte dolandırıcılık yapmak amacıyla şirket kurdukları öne sürüldü. Dolandırıcılık için Sarıyer'de lüks ofis açtığı belirtilen sanıkların, Uskumruköy'de kaçak olarak inşaata başladıkları ve proje üzerinden satış yaptıkları kaydedildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan sanık müteahhit Mehmet Oğuz Güney, "Paraları tahsil ettim. Dolandırıcılık kastıyla hareket etmedim. 3 parçadan oluşan projede 176 parselde 66 daire yaptım ve teslim ettim. 177 nolu parselde ise yapmayı tasarladığım 12 konutu ekonomik kriz nedeniyle yapamadım. Arsalarını ise ileride geri almak, vaadini sonra yerine getirmek amacıyla kaynak yaratmak amacıyla sattım" dedi.
TUTUKLAMA TALEBİNE RET!
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, mazeret bildiren müteahhit ile eşi katılmadı. Tutuksuz sanık Ulusun ile bazı müştekiler duruşmada hazır bulundu. Kendisi de mağdurlar arsında yer alan ve bazı şikayetçilerin de avukatlığını yapan İsmail Hakkı Dağdeviren, sanık müteahhitle eşinin tutuklanması için mahkemeye dilekçe verdi. Dağdeviren dilekçesinde, "Sanık müteahhit ile eşi, 80'e yakın müştekiye maketten ev ve villa sattı. Bir evi iki ve üç kişiye sattılar. 80 müştekiden toplanan yaklaşık 15 milyon doları nereye götürdükleri belli değil. Paraları Almanya'ya götürdükleri söyleniyor. Mağdurlar arasında ünlü kişiler var. Behzat Gerçeker ünlü bir müzisyen. Sanıkların tutuklanmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme, tutuklama talebini reddetti.
'Bir yıl sokakta kaldım'
Gazeteci Oğuz Haksever de mağdurlar arasında yer aldı. Haksever, “20’ye yakın konutu ikişer defa satmışlar. İnsanlardan paralarını alıp inşaatlarını bitirmedikleri gibi, konutu iki kişiye satıp tapuyu sadece bir kişiye verdi. Benim kaybım, ekstradan 60-70 bin lira gibi ücret ödemek zorunda kaldım. Bu nedenle hayatımda hiç olmadığı kadar maddi sıkıntılar yaşadım. Ayrıca bir yıl da sokakta kaldım. Çünkü oturduğum ev kiraydı ve çıkmak zorundaydım. 10 aydan fazla bir süre yazlıkta kaldım. Mağdurlar olarak bir yönetimkurulu oluşturduk. Başında da bu işleri çok iyi bilen Kemal Yalnız var! Ancak bu olaylar nedeniyle ,Kemal Bey de sağlığını kaybetti. Şu anda diyalize giriyor. Maalesef hepimizin vücut kimyası alt üst oldu.”
Tolga ATAR / BUGÜN