Taşın ve inancın merkezi olan Mardin’de cami ve kiliselerin iç içe olması adeta dinler arası kardeşliği simgeliyor. Bir taraftan cami minareleri bir taraftan da kilisenin çan kulesi birbirine selam veriyor. Kentteki farklı dinlerin mabetlerini temsil eden yapılar ise taşın ve inancın kardeşliğini cami ve kiliseye yansıtıyor.
Müslüman, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi, Yezidi, Yahudi, Kürt, Arap, Çeçen, Ermeni gibi farklı din ve etnik kökenden gelen topluluklar, 'doğal toplumsal hoşgörü' ve uzlaşma ile, 'barış ve kardeşlik içerisinde' bir arada yaşıyor. Mardin, bu özelliklerinden dolayı, değişik kültürel yapıların barışçıl bir sentezini oluşturuyor. Camileri ve kiliseleri ile medreselerin komşu olduğu kent dokusu içinde, değişik zamanlarda bir kilise çanının sesiyle ezanın sesi birbirine karışırken, farklı dinlerin ve dillerin insanları asırlardır aynı sokağı, mahalleyi ve sofrayı paylaşıyor. 7 bin yıldır, kültürlerin, dinlerin, dillerin birbirini büyüten, besleyen ve geliştiren kardeşliğini günümüze kadar yaşandığı Mardin'de binlerce asırdır ayakta kalan eserler, tarihin tanıklığına şahit olurcasına dimdik ayakta duruyor.
30 medeniyete ev sahipliği yapan Mardin'in, barış, kardeşlik ve hoşgörü kenti olmaya devam edeceğini ifade eden Mardin Müftüsü Dursun Ali Coşkun, Mardin'in, tarih boyunca Kürt, Türk, Arap, Süryani, Hristiyan, Yezidi, Yahudi, Ermeni olmak üzere 5 ayrı din ve 7 dilin mensuplarını, asırlardır aynı çatı altında bir arada barındırdığını söyledi.
Coşkun, "Mardin halkı kadirşinastır. Kendi topraklarında Ermeniyi, Yahudiyi, Kürdü, Arabı, Türkü, Yezidisini ve birçok farklı dinleri ve dilleri bir arada hoşgörü içinde barındırmıştır. Bir taraftan ezanın çan sesi ile harmanlaştığı, diğer taraftan farklı dinlerin ve dillerin Halil İbrahim'in sofrasını paylaştığı bir kente sahibiz. Ve hiçbir zaman ayrımcılık, kavga, sürtüşme yaşanmamıştır. Fitne fesat sokmaya çalışan karanlık güçleri de elinin tersi ile itmeyi başarmıştır. Mardin, kadim bir şehirdir. İnsanları da vatanına, toprağına bağlı olduğunu ifade ediyor." diye konuştu.
Metropolit Saliba Özmen ise Mardin'in dinlerin, dillerin ve kültürlerin harmanlandığı, toplandığı, yaşadığı ve dayanışma içinde çalıştığı bir kent olduğunu ifade etti.
Mardin’de insanların birbiri ile barış içinde yaşamasının, birbirini özümsemesinin ve çok kültürlülüğü bir yerde harmanlamasının, dünyaya örnek olduğunu belirten Özmen, Allah'ın bu çeşitliliği sevdiğini ve bunu zorunlu kıldığını dile getirdi. Bir taraftan cami diğer taraftan kilisenin yan yana kardeşçe durmasının ve insanların aynı avluyu ve sofrayı paylaşmasının, Allah’ın bir lütfü olduğunu dile getirdi.
CİHAN