TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Taksim Gezi Parkı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çiçek, Taksim Gezi Parkı olaylarının bitmesi, olup bitenlerin soğukkanlı bir şekilde değerlendirmeye imkan sağlanması gerektiğini vurguladı.
Hiçbir demokratik hukuk devletinde cebir ve şiddetin hak arama yöntemi olamayacağını belirten Çiçek, “Cebir ve şiddeti sorun çözme yöntemi kabul eden partilerin kapatılmasını onayladı Avrupa İnsan hakları Mahkemesi. Birçok partide kapatıldı. Siyaseten anlaşamıyorsak hiç olmazsa hukuk zemininde anlaşalım. Herkesi hukuka davet ediyorum. Hukukun içinde kalınsın herkes ne söyleyecekse söylesin ne yapacaksa yapsın.” dedi.
Cemil Çiçek, 'Dünya Gönüllü Kan Bağışı Günü' dolayısıyla Türk Kızılayı işbirliğiyle TBMM Şeref Holü'nde kan bağışında bulundu. Çiçek, kan bağışının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
VATANDAŞ SİYASET KURUMUNDAN MAZARET DEĞİL YENİ BİR ANAYASA BEKLİYOR
Bir gazetecinin, “Yeni anayasa çalışmalarını tamamlanması için 13 gün kaldı ne beklemeliyiz?” şeklindeki sorusuna Çiçek, “Geçen hafta çocuklarımız karne aldı. Siyasetinde karne dönemi TBMM’nin yasama döneminin bittiği günlerdir. Meclis adına karnemiz nedir notlarımız nedir bunun adına bir değerlendirmeyi bu ayın sonunda yapacağız. O zaman milletimiz takdir edecek ama biz kendi açımızdan başta anayasa iç tüzük olmak üzere yasal düzenlemeler, denetim faaliyetleri ve diğer konularla ilgili bu ayın sonunda bir bilgilendirmeye yapacağız. Vatandaşımız ne derse onu da herkesin kabul etmesi lazım. Türkiye’nin yeni bir anayasaya en az verdiğimiz kan kadar ihtiyacı var Türkiye’nin yeni taze bir kana ihtiyacı var. Bunu hepimizin çok iyi fark etmesi lazım. Bu eski model bir anayasa ile Türkiye’nin yönetiminde birçok zorluk çıkıyor. Türkiye’nin birçok sorunu var ama bunlara ilaveten bir de anayasa sorunu var anayasadan kaynaklanan sorunu var bunları ne kadar geciktirirsek Türkiye bunlardan dolayı ağır bedeller ödüyor. Onun için 4 siyasi parti seçimlere giderken ve seçimlerden sonra doğru bir kararla yeni bir anayasa ihtiyacına vurgu yaptılar. Bunun gereği olarak vatandaş yeni bir anayasa bekliyor. Siyaset kurumundan mazeret yerine anayasa bekliyor.” diye cevapladı.
"BUNDAN ÖTESİ ÜZÜM YEMEK DEĞİL BEKÇİ DÖVMEK"
Başka bir gazetecinin, “Taksim olayları nedeniyle Ankara ve İstanbul’da 400’den fazla gözaltı olduğu ifade ediliyor. Olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise Çiçek, “Keşke bunlar yaşanmasa. Evvela bunu hepimizin samimiyetle ifade etmesi lazım. Bir ülkede hükümetlerin hatta devletin kamu yetkisini kullananların iş ve işlemlerini doğru bulmayan vatandaşlar olabilir gruplar, sivil toplum kuruluşları kamu kurumları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olabilir. Tenkitlerini, eleştirilerini hatta protestolarını duyurmak isteyebilirler bu onların en temel anayasal hakkıdır. Bunları yaparken hukukun dışına çıkılmaması gerekir. Hukuk dışına çıkıldığında kamu düzeni bozulur kamu düzeni bozulunca da memleketin hali nice olur. Türkiye bunun sayısız örneğini gördü. Can kayıpları olur mal kayıpları zaten var. İşi hukukun dışına çıkarmadan herkes ne söyleyecekse söylemeli. O yollar denenmeli. Taksim olayları ile ilgili dedim ki bu işi kıvamında bırakalım bu işi çok daha ileriye götürürsek üzücü durumlar meydana gelir bazı vatandaşlar saygı ve rahmetle andığımız hayatları kaybetti. Bunları geri getiremeyiz. Bir şey denmek isteniyorsa. Herkes ne söylenmek istiyorsa mesajı aldık dedi. Artık bu işi bu noktada bırakmak lazım. Bundan öte olunca iş üzüm yemek değil bekçi dövmek anlamına geliyor. O takdirde de durum çok farklıdır. Bu süre zarfında pek çok kamu mali zarar gördü. Pek çok vatandaşın araçları yakıldı tahrip oldu. Kızılay’da 10-15 gündür işlerini açamayan işyerleri var bunların çeki senedi var. Müşterisi var bunları önemli ölçüde kaybettiler. Telafi edilen rakamlar 70-80 trilyon lirayı geçmiş oluyor. Bunları da hesaba katarak artık makulde buluşmamız lazım.” karşılığını verdi.
Olaylardan herkesin bir ders çıkarması bunun içinde kavga ortamının sonlanması gerektiğini ifade eden Cemil Çiçek, “Sukünet ortamında ne isteniyor bundan ne ders çıkarmamız lazım ancak o zaman öğrenmemiz lazım. Türkiye’ye bu işlerin ne kadar zarar verdiği aşikar. Bir ay evvelinden dünyada yatırım yapılacak güvenli ülke iken bugün geldiğimiz noktada turist olarak gitmeyin diye arka arkaya çağrı yapılan bir ülke haline geldi. İyi mi oldu. Bu şekli ile devam etsin deniliyorsa oturup herkes davranış ve tutumlarını tekrar gözden geçirsinler. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bu işler artık bitmeli ve olup bitenleri soğukkanlı bir şekilde değerlendirmeye imkan olmalıdır.” dedi.
"HERKESİ HUKUKA DAVET EDİYORUM"
Yeni tartışmalara kapı aralayacak açıklamalarda bulunulmaması gerektiğini ifade eden Çiçek, şunları dile getirdi: “Olayları siyasi açıdan değerlendirmek var sonra bu siyasi değerlendirmeleri hukuk zemininde oturtmak var. Türkiye eksiği de olsa bir hukuk devletidir. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde cebir ve şiddet hak arama yöntemi olamaz. İkide bir demiyor muyuz Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Vermiş olduğu sayısız kararlar var. Cebir ve şiddeti sorun çözme yöntemi kabul eden partilerin kapatılmasını onayladı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birçok partide kapatıldı. Siyaseten anlaşamıyorsak hiç olmazsa hukuk zemininde anlaşalım. Herkesi hukuka davet ediyorum. Hukukun içinde kalınsın herkes ne söyleyecekse söylesin ne yapacaksa yapsın.” CİHAN